Parça parça afet

Kaç haftadır sürüyor yağmur ve dolu yağışı, sel suya karışıyor her gün ilimizin farklı bölgelerinde, nasibini almayan ilçemiz kalmadı…

Abone Ol

Parça parça afet altında Kastamonu.

Şükür ki…

Can kaybı ve yaralı yok.

Tarım alanları en çok canı yanan…

Şehirlerimizdeki binaları su basıyor.

İlçelerimizde akarsu yatağına dönüşüyor caddeler…

Kayık koysan yüzüyor.

Otomobilin biri mahsur kaldı ilçemizin birinde…

İş makinesi kurtardı sürüklenmekten.

Diken üstünde ilimiz boydan boya…

Geldi gelecek afet.

Öncelikle tarımsal alandaki üretici vatandaşın maddi zararı var…

Rekolte düşeceği için hasat zamanı, dolayısıyla, tüketici vatandaşın da ileriki zamanda zararı olacak.

Haneleri su basıyor…

Vatandaş canını mı düşünsün malını mı?

Ardından…

2021 yılından beri başımızdaki hal, iklimin büründüğü “yeni normal” durum itibarı ile “sel” ve “heyelan” risklerinin sürekli yakamızda olacağı aşikardı, yeni şartlara dair ne gibi “yeni tedbirler” aldık?

İklime karşı korunaklı hale getirebildik mi Kastamonu’yu?..

Getirme yolunda mıyız yahut?

Nisan yağmurlarında bu hale gelirsek…

Sonbaharda halimize nice olur?

Arada “Ağustos” var…

2021’i hatırlayalım.

Kastamonu’nun doğa afetlerine karşı gardını alabildiğince güçlü alması gereken bir sürecin içindeyiz…

Kırsal yerleşim çokluğumuz bu gerçeği çok daha zaruri kılıyor.

Unutuyoruz ama…

Doğa unutmaz.

Her 5 kişiden biri SYDV yardımı alıyor ilimizde

Kastamonu’da “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları” (SYDV) tarafından “yardım” yapılan hane sayısı toplam “26 bin 146”, yardım alan kişi sayısı “78 bin 238”, “nakit” yardım tutarı ise “86 milyon 557 bin 245 Lira 85 Kuruş”…

Memleketimizin nüfusu “378 bin 115”.

Demek oluyor ki…

Her 5 kişiden 1’i SYDV yardımları alıyor.

(Oran daha yüksek aslında…

Her “4.83” kişi.)

SYDV yardımı almayan 300 bin yurttaşımızın işi yolunda gibi görünüyorsa da her ne kadar bu tabloda…

SYDV harici kurum ve kuruluşlardan yardım alan nüfus verisi elimizde yok.

Toplam yardım alan kesimin payının…

Toplam nüfus içinde çok daha yüksek olduğu aşikar.

E “sosyal devlet, sosyal devlet”…

Varsın daha da kapsamlı olsun da “sosyal devlet”.

İlin beşte birinin SYDV kaynakları ile geçim çarkını çevirdiği bir il…

Nasıl olacak da ekonomi ve sosyal hayatta kalkınma ve gelişmeyi yakalayacak?

Mevcut oran çok yüksek…

Bizim endamımızdaki bir ilin kaldırabileceği bir terazi değil bu.

Ne yapmak lazım?..

İşsizleri iş tutar hale getirmek, SYDV listesinden düşürmek, ekmek kavgasında sırtını yerden kaldırmak lazım.

İlimizde SYDV yardım oranları siyasi partilerin dikkatini çekmiyor?..

Oysa asıl “politika” yapmak için hazır ve nazır bir alan.

Ekmeğini emek ile kazanan insanlar arttıkça…

Toplumsal refah sağlanır.

Aksi halde ne ekonomi rayında yürür…

Ne de sosyal hayat huzura erer.

Emeğin meyvesi ekmek olmazsa…

“Demokrasi” de olmaz.