Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü Müzeler ve Kültür Merkezleri Müdürü Önder Özbilgin, “Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak vakıfların vakfedenlerin iradesi doğrultusunda günümüz şartlarına göre yaşatılmasının yanı sıra vakıf eserlerimizin işlevselliğini devam ettirmesi ve gelecek nesillere bırakılması önceliğimizdir” dedi.  

Oğuz Atay Öykü Ödülü'nün sahibi belli oldu Oğuz Atay Öykü Ödülü'nün sahibi belli oldu

KÜLTÜR MİRASLARI BİLİMSEL KURALLAR DAHİLİNDE RESTORE EDİLİYOR”

Vakfedenler tarafından günümüze kadar ulaşan kültür miraslarının restorasyon ve konservasyon işlemlerinin bilimsel kurallar tarafından restore edildiğini, kültür miraslarını gelecek nesillere en güzel şekilde bırakılması adına çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Özbilgin, “Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak vakıfların vakfedenlerin iradesi doğrultusunda günümüz şartlarına göre yaşatılmasının yanı sıra vakıf eserlerimizin işlevselliğini devam ettirmesi ve gelecek nesillere bırakılması önceliğimizdir. Taşınmaz kültür yapılarımızın bilimsel kurallar dahilinde restorasyon ve konservasyonları yapılmakta, taşınır kültür varlıklarımızdan koleksiyonlar oluşturularak müzelerimizde sergilenmektedir. Dünya Miras Listesi'ne giren Orta Asya karakterine sahip ahşap sütunlu cami tipi atalarımız tarafından Anadolu'ya getirilmiştir. Hipostil tarzda ahşap direkli ve kirişli camilerimiz günümüzde de orijinal haliyle var olmaktadır” açıklamalarında bulundu.

MÜZELERMÜZELER

“KASABA KÖYÜ MAHMUTBEY CAMİSİ BÜYÜK ÖNEME SAHİP”

13. yüzyılda Anadolu'da inşa edilen ve Dünya Miras Listesi'ne giren Afyonkarahisar, Eskişehir, Ankara, Konya ve Kastamonu illerinde toplam 5 cami olduğunu belirten Özbilgin, “Afyonkarahisar Ulu Cami, Eskişehir Sivrihisar Ulu Cami, Ankara Ahi Şerafettin Camii, Beyşehir Eşrefoğlu Camii, Kastamonu Kasaba köyü Mahmutbey Camileri büyük öneme sahip camilerimizdir. Sivrihisar ve Afyonkarahisar Ulu Camilerimiz ender görülen enlemesine plan şemasına sahiptir, diğer camilerimiz ise uzunlamasına plana sahiptir. Ortak mimari özelliklere ve tarihe sahip, tasarım ve malzeme açısından özgünlüklerini büyük ölçüde korumaları nedeniyle hipostil tipi ahşap camileri temsil eden bir grup olarak değerlendirilmiştir. Yapıların tamamında dış cephesi yığma ve kesme taşlardan yapılırken iç kısımlar ahşap malzemeden yapılmıştır. Harim kısmı ahşap direklerle desteklenen camilerimizde kapılar, minberler, sütunlar ve tavan kirişlerinde ahşap oymacılığındaki ustalık, süsleme ve bezemelerde kalem işçiliği şaheserdir” ifadelerini kullandı.  (İHA)

Kaynak: (İHA)