Dünyada her yıl milyonlarca hektarlık alanın zarar gördüğü orman yangınlarından sadece ağaçlar değil, evi ormanlar olan hayvanlar da etkileniyor. Yangınlara itfaiye ekipleri tarafından müdahale edildiği anlarda alevlerin ortasında kalmış ya da kaçmaya çalışırken yaralanmış çok sayıda hayvan bulunuyor.
Dumandan etkilenmiş ve vücudunda yanıklar oluşmuş hayvanlara yapılacak ilk müdahale hayati öneme sahipken, uygulanabilecek herhangi bir yanlış yöntem hayvanların daha fazla acı çekmesine hatta hayatlarını kaybetmelerine neden olabiliyor.
AA muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Özsoy, orman yangınından etkilenen hayvanlara ilk olarak bölgede bulunan itfaiye ekiplerinin ya da yerel halkın müdahale etmeye çalıştığını söyledi.
Yangın alanında yaralı halde bulunan hayvanın öncelikli olarak duman ve gaz dolu ortamdan uzaklaştırılarak mümkün olduğunca en hızlı şekilde veteriner kliniğine ya da hayvan hastanesine götürülmesi gerektiğini belirten Özsoy, "Yaralı hayvanların üzerine su dökülüyor, bu tarz fotoğraflar görüyoruz. Bunlar aslında ilk bakışta doğru gibi gözükse de yanlış şeyler. Bu hayvanlar yangın sırasında dehidrasyona uğruyor ve üzerlerine su döküldüğünde bu ters bir etki gösterebilir. Yaraları ya da yanıkları olan bir hayvanın üzerine su dökülmesi çok daha fazla ağrıya neden olabilir." diye konuştu.
YARAYA UYGUN TEDAVİ YÖNTEMLERİ İZLENİYOR
Hayvanların tedavi sürecinin, yaralanmalara bağlı olarak değişiklik gösterebileceğini vurgulayan Özsoy, ciddi bir akciğer lezyonu yaşamayan ve vücudunda yanık bulunmayan hayvanların dumansız bölgede verilen oksijen desteğiyle kısa süre içinde kendine gelebileceğini ifade etti.
Alevlerden yoğun şekilde etkilenmiş, vücudunda ağır yanıkları ve akciğerlerinde de büyük tahribat bulunan hayvanların mutlaka oksijen çadırına ya da yoğun bakım ünitesine alınarak oksijen desteğiyle tedavi edilmesi gerektiğini kaydeden Özsoy, "Gerekli durumlarda hayvanlarda nebulizasyon denilen ilaç verme yöntemine de başvuruluyor. Çeşitli ilaçlarla akciğer ödeminin ve yanıkların hafifletilmesi için girişimlerde bulunuluyor. Tüm bu aşamalar veteriner hekimlerin görevi." bilgisini verdi.
Kaplumbağa, porsuk ve kirpi gibi hareket kabiliyeti yavaş hayvanların diğer hayvanlara kıyasla orman yangınlarından daha fazla etkilendiğine ve bu hayvanların tedavi sonrası rehabilitasyon sürecinin aylarca devam edebileceğine dikkati çeken Özsoy, yalnızca dumandan ve ısıdan etkilenen hayvanların ise gerekli tedavinin ardından birkaç gün içinde doğal ortamlarına bırakılabileceğini bildirdi.
Orman yangınlarından yalnızca yaban hayvanlarının değil, çevredeki yerleşim alanlarındaki inek, koyun, keçi ve at gibi hayvanların da zarar gördüğüne değinen Özsoy: “Yabani kuşlar, geyikler, karacalar ve yırtıcı hayvanlar aslında yangından kolaylıkla kaçıp kurtulabiliyor. Yalnızca yavrular ya da kaplumbağa gibi yavaş hareket eden hayvanlar yangından en çok etkileniyor” sözlerini sarf etti. (A.A.)





