Kastamonu Muharip Gaziler Derneği Başkanı Kıbrıs Gazisi Hüseyin Mahmutoğlu, 30 Ağustos Büyük Zafer’e bir kaç gün kala Büyük Taarruzun yıldönümünde yaptığı açıklamada, “30 Ağustos Türkiye için çok önemi bir gelişim, çok önemli bir atılımdır. 30 Ağustos, Türkiye’nin geleceği için binlerce şehit ve gazimizin milli birlik ve beraberlik içinde, can pahasına, özgürlük ve bağımsızlık için kazandığı büyük zaferdir” dedi.

Bu önemli haftayı Malul Gaziler Haftası olarak da kutladıklarını söyleyen Hüseyin Mahmutoğlu, “Vatan millet toprak denilince, bambaşka duygulara giriyoruz. Önümüzde 30 Ağustos bayramını kutlayacağız. Yani gazi olarak hoşumuza gidiyor, heyecanlıyım. Savaş görmüşüm, yani 30 Ağustos’ta ne olmuş, savaşları nasıl kazanmışız onları biliyorum. Savaşa girmişsin o psikolojiyi öğrenmişsin, o psikoloji bambaşka bir şey” diye konuştu.

Kastamonu’nun işgal görmemiş, en çok şehit veren iller arasında yer almasından duyduğu gururu da ifade eden Mahmutoğlu, “Bu da onur verici, gurur verici; hiç işgale uğramamış Kastamonu, ama en çok şehit veren iller arasında. Çanakkale’ye Küre’deki maden ocaklarında çalışanlar götürülmüş, mevzi kazmaları için. Küre Dağları’ndaki maden ocaklarını kazan işçiler daha iyi bilir mevzi kazmayı diye. Yine Şerife Bacı’dan da gururla bahsediyoruz. Çocuğuyla birlikte cepheye giderken mermiler ıslanmasın diye sergilediği fedakarlığı halen konuşuyoruz. Türk milleti asil ve cüretkardır. Kahramandır, cesaretlidir, disiplinlidir. Savaşlarda en önemlisi disiplin ve bilgidir. Disiplin olduğu her yerde bir de lider önemli. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları birer lider. Tüm gazilerimize şehitlerimize Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun” ifadelerinde bulundu.

Türk milletinin zor zamanlarda birlik olmasını bilen bir gene sahip olduğunu da söyleyen Hüseyin Mahmutoğlu, “Mesela bu Kahramanmaraş depreminde birlik olduk. Türk milletinin genlerinde var bu. Ne kadar zıt da olsa, kötü zamanda birleşmesini bir olmasını bilen bir milletiz. Bu genlerimizde var, Müslümanlığımızda var, her şeyimizde var. Savaşta en sevmediğin bir arkadaşın da olur yanında. Fakat birsin, berabersin. Onun yaralanması onun kötü duruma düşmesi seni çok üzer. Yani birbirine hep yardımcı olmalısın. Ayrıca ‘Türkün ayranı kabardığında önüne geçecek hiçbir millet, hiçbir kimse yoktur’ derler.  Ayranı kabardığı zaman Türk milletinin önüne geçecek hiçbir devlet yok. Kimsenin toprağında da gözümüz yok, ama bizi rahat bıraksınlar. Bizi fazla eleştirmesinler. Herkesin toprağına, milletine saygılıyız” dedi.

Kendisi de Kıbrıs gazisi olan Hüseyin Mahmutoğlu, Kastamonu’nun Kıbrıs savaşında verdiği şehit ve gazi sayıları hakkında ise “Ben Kıbrıs gazisiyim. 1974’te Kıbrıs savaşına katılan Kastamonu’nun ilçeleri dahil 500 muharip gazimiz var. Bunların çoğu büyük şehirlerde yaşıyor. İlçeler dahil 200-250 muharip gazimiz var. 60-70’i merkezde yaşıyor. Kıbrıs savaşında Kastamonulu 8 şehidimiz var. Kıbrıs savaşı sanki küçük savaş gibi diyorlar ama 498 Türk askeri şehit düştü. Benim birçok arkadaşım şehit düştü. Tabi güneydoğuda da terörle mücadeleden kaynaklı Kastamonulu birçok şehidimiz var” dedi.

Bulundukları binada iki derneğin yer aldığını söyleyen Hüseyin Mahmutoğlu, “Birisi benim bulunduğum dernek Muharip Gaziler Derneği. Bir de Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği var. Binanın girişindeki fotoğraflarda güneydoğuda terörle mücadele eden şehitlerimiz var, uzvunu kaybetmiş gazilerimiz var. Bu da Kastamonu’da az sayılacak bir şey değil. Kesin sayı vermeyeyim ama Güneydoğu’da 1984’ten bu tarafa çeşitli nedenlerle, terörle mücadelede, başka şeylerde 150’ye yakın şehidimiz var. Bu kadar da malul gazimiz var. Bir uzvunu kaybetmiş, yaralanmış, raporla tespit edilmiş gazimiz var” dedi.

Savaş sonrası psikolojik sıkıntılara da dikkat çeken Hüseyin Mahmutoğlu, “Ama bir de şu gerçek var. Savaşa giren kişileri muhakkak bir psikolojik destek altına almak lazım. O Şart. Ben Kıbrıs savaşına katıldım, ortası yok bunun. Ben çok heyecanlıyım, yani tedirginim. Bazı arkadaşlar daha çok kendine sakin, kendi halinde. Ortası yok yani. Bu savaşa girmiş vatandaşın, askerin ortası yok. Ya çok yüksek yaşıyor, ya sakin yaşıyor” diye konuştu. (HATİCE KÜBRA ÖZDEMİR)

Muhabir: Mehmet Salman