Asırlık kuyu kebabı geleneği merkeze bağlı Kastamonu Mescit köyünde ortaklaşa alınan küçükbaşlarla devam ettiriliyor.
Satın alınan ve köydeki kesimhanede kesilen kuzular, hazırlanan iki kuyuda pişiriliyor.
Zaman zaman onlarca hayvanın pişirildiği kuyuların bulunduğu bölge, festival alanı gibi şenleniyor.
Mescit Köyü Muhtarı Ferhat Yaylacıoğlu, bir asırdan fazla süredir devam eden geleneklerine bir süre ara verildiğini ancak son 15 yıldır yeniden canlandırdıklarını belirtti.
Köylerindeki pazar yerini yeniden faaliyete geçirdiklerini anlatan Yaylacıoğlu, "Burada kuyu kebabı yapıyoruz. İnsanlar geliyor, güzel bir etkinlik oluyor, küçük bir panayır gibi oluyor." dedi.
Atalarından aldıkları mirası geleceğe taşımak istediklerini dile getiren Yaylacıoğlu, şöyle devam etti:
"Cuma günü kurulan pazara çevre köylerden hayvanlar getiriliyor. Sabah 07.00'de kurulan pazarda 08.00'e kadar satış oluyor. 10.30'a kadar kesim yapılıyor. 11'de kuyulara konuluyor, 13.30'da kuyudan çıkarıp satışa sunuyoruz. Kimisi bir araya gelip kendi alıp kendi kuyu kebabını yapıyor, kimisi de benim bu işi yaptığımı biliyor, beni arıyor, kaç kilo almak istiyorsa ona göre isim yazdırıyor. Hayvanları kesiyoruz, sahibi olanlar veya sipariş edenler gelip alıyor."
"10 kişi bir araya g
Amaçlarının geleneklerini yaşatmak olduğunu vurgulayan Yaylacıoğlu, şunları kaydetti:
"Kaşçılar bölgesi denilen bu bölge oldukça kalabalıktır. Çevrede yaklaşık 30 köy var. Her köyden gelen olur. Amaç sadece kebap yemek değil, eski geleneği, kültürü sürdürmek. Günü geliyor 10 kişi bir araya gelip bir kuzu asıyor, günü geliyor 5 kişi yapıyor, evlerine götürüyor. Bu eski bir gelenek, dededen toruna miras gibi bir şey. Bizlerden sonrakilere de bırakabilirsek ne mutlu bize. Burada birlik beraberlik içinde kaynaşma, muhabbet sohbet, güzel bir ortam oluyor."
Köy sakinlerinden 77 yaşındaki Nahit Dedehüseyinoğlu ise eskiden aynı yerde deri alıp sattığını belirterek, "Kendimi bildim bileli burada kebap yapılırdı. Eskiden bunun yanında güreşler de yapılırdı her hafta, kazanana ödüller verilirdi." ifadesini kullandı.
83 yaşındaki Kadir Dağlıoğlu da geleneğin yıllardır devam ettiğini dile getirerek, "Burada kesip eşe dosta ikramımız oluyor, kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz. İnsanlar buraya her yerden geliyordu, panayır gibi olur." diye konuştu.
Hasan Yaylacıoğlu da insanların bir araya gelip kaynaştığını kaydederek, "Doğal ortamda kebap yapıyoruz. İnsanlar haşır neşir oluyor, fakir fukara evine et götürüyor. Amaç burada para kazanmak değil, çevredekilerin uygun fiyata kebap yemesi." dedi.