Açıklamada, Kastamonu AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ve İl Genel Meclisi üyeleri ile milletvekili danışmanlarının katıldığı toplantı, "eş vekillik aldatmacası" olarak nitelendirildi.  

“ASIL SORUN AK PARTİ’NİN VARLIĞIDIR”

Urganioğlu, yapılan toplantının sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiğini ifade ederek, “Ülkedeki asıl sorun AK Parti’nin varlığıdır. Kastamonu’da inandırıcılığınızı tamamen kaybettiniz. Halkın karşısına milletvekillerinizi çıkaramayarak onların yerine danışmanları göndermeniz bunun açık göstergesidir” dedi.  

“HALK FAKİRLİKLE SINANIYOR”

Urganioğlu, ekonomik koşullara da değinerek AK Parti’ye yönelik şu eleştirilerde bulundu:  

“Eş vekillerinizle birlikte 12 bin TL’lik bir maaşla bir gün geçinmeye çalışın. Market alışverişi yapın, kira ödeyin, faturalarınızı yatırın. Eğer bunları yapabiliyorsanız, konuşmaya cesaret edin. Ayıptır, günahtır; Kastamonu insanının onurunu daha fazla zedelemeyin.”  

“İKTİDARI BIRAKMAK EN BÜYÜK İYİLİK OLUR”

Açıklamada, köylülerin üretim yapamaz hale geldiği, gençlerin geleceksiz bırakıldığı ve emeklilerin refah düzeyinin düşürüldüğü vurgulandı. Urganioğlu, yerel seçimlerde AK Parti’ye verilen sarı kartın genel seçimlerde kırmızı karta dönüşeceğini belirterek, “Bu ülkeye yapacağınız en büyük iyilik iktidarı bırakmak olacaktır” dedi.  

Urganioglu'nun açıklamalarının tamamı şöyle oldu:

Bizler Kastamonu’da yaşamamız nedeniyle ve iktidarda olması münasebetiyle Ak Partinin ve vekillerinin çalışmalarını halkımızla beraber takip ediyoruz. Bu noktada en son gördüğümüz Kastamonu Ak Parti Merkez İlçe Başkanlığının düzenlediği, İl Genel Meclisi üyelerinin ve Ak Parti eş milletvekillerinin katıldığı ve kendi beyanlarına göre “sorunları yerinde görmek için Kırcalar bölgesindeki yerel halkın istek ve taleplerini dinledikleri” toplantıdır. 

Burada madem sorun tespitine bakıyorlar, bizde yerel halk olarak ifade edelim ki; birinci olarak asıl sorun sizlersiniz. Ülkedeki asıl sorun Ak Parti’nin varlığıdır. Aziz milletimizde bunu anlamıştır. Kaldı ki Kastamonu’da hiçbir inandırıcılığınız ve karşılığınız kalmamıştır. Bunu kabul etmeden hiçbir sorun çözülemez. Bununda ispatı şudur. Yaptığınız toplantıda yerel halk diye nitelendirdiğiniz hemşerilerimizin karşısına vekillerinizi çıkaramadığınız için onların danışmanı olan eş vekillerinizi çıkardınız. Atanmış danışmanlara eş vekillik görevi verdiniz. Ülkemizde eş başkanlığı kimlerin çıkardığını ve kullandığını biliyorduk. Sayenizde siyasi literatüre kazandırdığınız poz vekilliğinden sonra eş vekillik kurumunu da hayata sokmanızla milletçe öğrenmiş olduk. Kastamonu’nun ilklerine danışmanlarınızla eş vekilliği kazandırdınız.

Kastamonu’ya eş vekilliği getirmeniz hiçte iyi olmamıştır. Korkarız ki eş vekillik kavramı sayenizde Kastamonu’yla anılacaktır. Sözde tarih yazıyorsunuz, onu da tabandan tavana ihanet içerisinde yanlış yazıyorsunuz. Bu eş vekillik saçmalığını ve aldatmacasını bu aziz milletimize izah etmek zorundasınız. Bir şekilde seçilen vekil halkımızın içine girmeyi uygun görmeyip, yerine eş vekillerini göndermesi aziz milletimizi yok saymak manasına gelir.

Ahmet Sevgilioğlu: "3. Dünya Savaşı kapımızda" Ahmet Sevgilioğlu: "3. Dünya Savaşı kapımızda"

İkinci olarak öyle isabetli eş vekil ataması yapmışsınız ki görünmeyi, poz vermeyi, çok güzel öğretmişsiniz. Sizlerin poz vekilliğinizi aynen tatbik ediyorlar. Ortaya koydukları bir eser yokken verilen pozlarla milletimizi kandırmaya, aldatmaya devam ediyorlar. 

Sizler o kadar nimetin içerisinde milletimize fakirliği reva görüyorsunuz. Sizler eş vekillerinizle birlikte cebinize 12 bin TL koyun ve sadece bir gün geçinebiliyor musunuz deneyin. Bir markete girin, bir kira ödeyin, bir elektrik, su, doğalgaz faturası ödeyin, bir okul alış-verişi yapın. Arabanıza bu parayla yakıt alın. Bir lokantada yemek yemeye çalışın, bir kafeye gidip bu parayla sadece bir kahve içmeye çalışın. Ondan sonra gelip bu para yetti, hepsini yaptık diye konuşmaya cesaretiniz varsa konuşalım. Ayıptır, günahtır. Kastamonu insanının onurunu daha fazla yere düşürmeyin.

Ülkede sayenizde ne ekonomi kaldı, ne adalet kaldı, ne de ülkenin itibarı kaldı. Ne gençlerimizin gençliği ve geleceği ne de emeklilerimizin refahı ve huzuru kaldı. Köylülerimizi üretim yapamaz, yapsa da pazarda ürününü satamaz hale getirdiniz. Gazi Mustafa Kemal aziz köylümüzü milletimizin efendisi olarak baş tacı ederken siz köyü bitirdiniz, köylüyü köleye çevirdiniz. Bu yaptıklarınız aziz milletimizce unutulmayacaktır. Sizin bu ülkeye yapacağınız en büyük iyilik o iktidarı bırakmanızdır. Siz bırakmasanız da aziz milletimiz nasıl yerel seçimlerde size sarı kart gösterdiyse bu yaptıklarınız sayesinde ilk seçimde poz vekilinizde eş vekillerinizde kırmızı kartı görmeye hazır olsun. 

Kaynak: Haber Servisi