Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehir olarak öne çıkan ve antik dönemlerden günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kastamonu, adeta bir açık hava müzesi niteliğinde. İşte Kastamonu'nun derin tarihi köklerini ve kültürel mirasını gözler önüne seren detaylar:

1. KASTAMONU'YA İLK YERLEŞİMLER

Kastamonu'nun tarih öncesi dönemlerdeki yerleşim izleri, Paleolitik Çağ'a kadar uzanmaktadır. Bölgede bulunan arkeolojik kazılarda, bu döneme ait taş aletler ve yerleşim izlerine rastlanmıştır. Kastamonu ve çevresinin ilk yerleşimcileri, yerleşik hayata geçen ilk insan toplulukları arasında yer almaktadır.

2. HİTİTLERDEN FRİGLERE

Hitit İmparatorluğu döneminde Kastamonu, stratejik bir öneme sahip olmuştur. Hititlerin ardından bölgeye Frigler hakim olmuştur. Frigler döneminde, Kastamonu ve çevresinde tarım ve hayvancılık gelişmiş, bu dönemde yapılan kazılarda Frig kültürüne ait eserler bulunmuştur.

3. LİDYALILAR VE PERSLER DÖNEMİ

Friglerin yıkılmasından sonra Kastamonu, Lidya Krallığı'nın egemenliğine girmiştir. Lidyalılar döneminde bölge, ticaret yolları üzerinde önemli bir durak olmuştur. Lidya Krallığı'nın Persler tarafından yıkılmasından sonra, Kastamonu Pers İmparatorluğu'nun bir parçası haline gelmiştir. Persler döneminde şehir, imparatorluğun kuzeybatı sınırlarını koruyan önemli bir garnizon kenti olmuştur.

4. HELENİSTİK DÖNEM VE PONTUS DÖNEMİ

Büyük İskender'in Pers İmparatorluğu'nu yenilgiye uğratmasının ardından Kastamonu, Makedonların kontrolüne geçmiştir. Büyük İskender'in ölümünden sonra bölge, onun generalleri arasında paylaşılan topraklar arasında yer almıştır. Bu dönemde Kastamonu, Pontus Krallığı'nın sınırları içinde kalmış ve bu krallığın kültürel etkisi altına girmiştir.

5. ROMA VE BİZANS DÖNEMİ

Roma İmparatorluğu'nun bölgeyi ele geçirmesiyle birlikte Kastamonu, Roma egemenliği altına girmiştir. Roma döneminde şehir, "Kastamon" adıyla anılmaya başlamıştır. Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesinin ardından Bizans İmparatorluğu'nun kontrolüne geçen Kastamonu, bu dönemde önemli bir askeri ve ticari merkez olmuştur. Bizans döneminde inşa edilen surlar ve kaleler, şehrin savunmasında önemli rol oynamıştır.

6. SELÇUKLU VE BEYLİKLER DÖNEMİ

1071 Malazgirt Zaferi sonrası Türklerin Anadolu'ya akınları ile Kastamonu, Danişmendliler'in egemenliğine girmiştir. 12. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti'nin hakimiyetine giren şehir, Selçuklular döneminde önemli bir kültür ve ticaret merkezi olmuştur. Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan döneminde şehirde pek çok mimari yapı inşa edilmiştir. Selçuklu İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla birlikte Kastamonu, 14. yüzyılda Candaroğulları Beyliği'nin merkezi haline gelmiştir. Candaroğulları döneminde şehir, önemli bir ticaret merkezi olmuş ve sanat ve kültür alanında büyük gelişmeler yaşanmıştır.

7. OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİ

Candaroğulları Beyliği'nin Osmanlı İmparatorluğu'na katılmasıyla birlikte Kastamonu, Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Osmanlı döneminde Kastamonu, önemli bir idari ve askeri merkez olmuştur. Şehirde inşa edilen medreseler, camiler ve diğer yapılar, Osmanlı mimarisinin güzel örneklerini oluşturur. Tanzimat Dönemi'nde Kastamonu, modernleşme sürecine girmiş ve eğitim, sağlık ve ulaşım alanlarında önemli gelişmeler yaşanmıştır.

8. MİLLİ MÜCADELE

Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonu, milli mücadeleye önemli katkılarda bulunmuştur. Kastamonu halkı, Kurtuluş Savaşı'na destek vermiş, silah ve erzak yardımında bulunmuştur. İnebolu-Kastamonu-Ankara hattı, milli mücadele döneminde önemli bir lojistik hat olmuş, İnebolu Limanı üzerinden gelen yardımlar Kastamonu üzerinden Ankara'ya ulaştırılmıştır.

9. CUMHURİYET DÖNEMİ VE MODERN KASTAMONU

Cumhuriyetin ilanından sonra Kastamonu, modernleşme ve kalkınma sürecine girmiştir. Eğitim, sağlık, ulaşım ve sanayi alanlarında önemli yatırımlar yapılmıştır. Kastamonu Üniversitesi'nin kurulması ile şehir, eğitim ve araştırma alanında da önemli bir merkez haline gelmiştir. Günümüzde Kastamonu, tarihi ve kültürel mirasını koruyarak modern Türkiye'nin gelişen şehirleri arasında yer almaktadır.

Editör: Serkan Kebecioğlu