GMG Kastamonuspor Teknik Direktörü Levent Eriş, haftalık basın değerlendirme toplantısını Ziraat Türkiye Kupası karşılaşması nedeniyle bir gün öne çekti ve bugün öğle saatlerinde gazetecilerle bir araya geldi.

Konuşmasında takımdaki inanmışlığa vurgu yapan Eriş: “Soyunma odası, yedek kulübesi, ısınanı, oyuna gireni, çıkanı büyük bir inanmışlık var. O yüzden de bu inanmışlığın karşısında inşallah hiç kimsenin durabilme ihtimalinin olduğunu düşünmüyorum” dedi.

TARAFTARIMIZA TEŞEKKÜRLER

Gazi Stadyumu’nu dolduran ve sosyal medya üzerinden takıma destek olan tüm taraftarlara teşekkür eden Levent Eriş: “Biz onlarla beraber bu şehri büyütmek istiyoruz, futbol şehri olarak büyütmek istiyoruz. Hedefe onlarla beraber gitmek istiyoruz. Bunu başaracağız, bunu birlikte başaracağız, bunu birlikte başarırken de onların desteğine, onların yanımızda olmasına çok ihtiyacımız var” diye konuştu.

Levent Eriş’in açıklamaları şöyle:

“ŞAMPİYONLUĞA GİDERKEN KİMSE BİZDEN ŞOV BEKLEMESİN”

“Kazanmayı çok istediğimiz, sıralamaya baktığımız zaman aşağı yukarı şu an itibariyle aynı yerde olduğumuz, gençliğin ve dinamizmin son derece başarısını ortaya koyan bir takıma karşı oynadık. Zor bir maçın bizi beklediğini düşündük. Ve bunun için de çok ciddi hazırlandığımızı her maç gibi ama bu maçın daha farklı bir tarafı vardı. Çünkü yine aradan sonra ilk defa, üç hafta sonra yine seyircimizin karşısına çıkacaktık. Tablo istediğimiz ve umduğumuz gibi olmaya çaba gösteriyorlar. Şehrin hemen hemen 7’den 70’e kadar insanların coşkusuyla maça gelirken caddelerde görmek çok sevindiriciydi. Bunlar çok önemli adımlar aslında bir şehir için. O yüzden o gösteriye, o sevgiye, onların o beklentilerine cevap vermek adına zor bir maça çıktık. Ve kazanmayı çok istemiştik ve kazandık. Evet Somaspor takımı çok genç, çok dinamik, çok mücadele eden bir takım ama biz kalite olarak çok farklı bir takımız. Sadece bir tane gol yemiş bir takımız. O yüzden de bu skorları tabii ki daha fazla yukarıya çekmek isteriz ama şu adımı atarken, şampiyonluğa giderken şov kimse bizden beklemesin.

Biz şampiyonluğa giden yolda kazanmayı arzu eden, sadece kazanmak üzerine felsefesi olan, oyuncu değişikliklerine varasıya kadar da kazanmanın planını yapan bir yapı hazırlamaya çalışıyoruz. Bu konuda da şu ana kadar istediğimiz seviyede gidiyor her şey. Oyuncularımı canı gönülden kutluyorum. Canı gönülden tebrik ediyorum. Hiçbir maçı küçümsemeden, hiçbir maçı farklı hale getirmeden hiçbir maçı değişik görmeden ve ciddiyetiyle müthiş bir gidişat var. O yüzden çok mutluyum. Oyuncularımızın isteği, coşkusu son derece sevindirici. Bakış açıları son derece umut verici, kazanılan bu 3 puanda ileriye her zaman için, bizim için avantaj sağlayacak. Özellikle iç sahada hiç kaybetmeyi arzu etmiyoruz. Puan kaybetmeyi arzu etmiyoruz. Ve iç sahada kaybetmediğimiz her puanın bize her 3 puanın bize çok büyük bir getirisi olduğunu biliyoruz. Her maçın farklı bir hikayesi olduğunu da biliyoruz. Bu maçın hikayesi de bizim istediğimiz gibi bitti.”

“RAKİP AYIRT ETMEKSİZİN YOLUMUZA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ”

Önümüzde şimdi kupa, lig, tekrar bir lig gibi çok yoğun bir tempoda sürecek müsabakalar var. Hepsinin en iyi şekilde tamamlamasını arzu ediyoruz. O yüzden de yarın (bugün) oynayacağımız kupa maçı da bizim için çok değerli. Neden önemli? Oynamayan bazı kardeşlerimiz var. Onların da bu süreyi çoğaltmaları adına, maç performansları, maç kalitelerini yükseltmeleri adına maç ritimlerini yakalamaları adına önemli bir müsabaka. O yüzden de bu ritmi yakalayacaklar ve bu ritmi yakaladıktan sonra da bize daha fazla, daha dakika alarak sürelerini veyahut da baştan oyunlarına katkı koyacaklar. O yüzden de her müsabakanın kendine göre bir değeri var ama kupa maçı da benim için çok değer verdiğim müsabakalardan bir tanesi. Ümit ediyorum inşallah kupa müsabakasında istediğimiz sonucu alırız. Karşımızda yine Trabzon'un altyapısından gelen dinamik, koşan, mücadele eden yine çok diri bir takıma karşı oynayacağız. Onlar da 3. Lig’de hedefe şampiyonluğa koymuş bir takımlardan bir tanesi. Ama güzel müsabaka olacak. Biz oyun oynamayı amaçlayan, tamamen oyun felsefesini futbolun üzerine koyan bir takım olduğumuz için de rakip ayırt etmeksizin yolumuza devam etmek istiyoruz.

“BU FORMATTA OYNAYAN TÜRKİYE’DE ENDER TAKIMLARDAN BİR TANESİYİZ”

“Biz kazanma üzerine planı programı yapan bir takımız. Pozisyon üretkenliğimiz var mı? Var. Bu müsabakada üç tane net pozisyon var. Verilmeyen bir penaltı. Kırmızı kart var. Okan’a ve Okan’ın arkadan tutulmasına, vurulmasına… Bunları dahil ettiğimizde çok net pozisyonlarımız var. Aslında oyun 10 dakikada kopabilirdi. Oyunu 10 dakikada bitirebilirdik. İlk devre çok durağan geçtiği gibi görünse de aslında yine oyunun tek hakimi bizdik. Ama gol atmadıktan sonra bir anlam ifade etmiyor. İstediğiniz kadar topun süresi sizde olsun. Ben öyle o tarafa bakan, üretkenlik isteyen bir teknik adamım. Bu formatta oynayan Türkiye'de ender takımlardan bir tanesiyiz. Yani kolay kolay hiç kimse 3-5-2’yi oynayabilecek yapıda değil. Yani bu liglerde değil. Ne 1.Lig’de, ne Süper Lig’de. Avrupa’nın birçok Dünya markası takımları bu oyun düzeniyle oynuyor. 3-4-3, 3-5-2, 3-6-1 gibi düzenleri oynuyor ama Türkiye'de bunu çok fazla yapan takım yok denecek kadar az. Biz bunu çok iyi oynuyoruz. Biz bunu çok başarılı oynuyoruz.

Rakibe çok az pozisyon veriyoruz. Çünkü savunma hattımızın da, kalecimizin de ve takımının da savunmasında top rakibe geçtikten sonra aldığı pozisyonlar çok önemli. Biz pozisyon oyunu oynuyoruz. Biz iyi bir parselasyon yapıyoruz. Bu parselasyonu iyi yaptığımız için de top rakibe geçince sanki savunma takımı gibi kendimizi gösteriyoruz. Ama öyle değil. Savunmayı doğru yapmak lazım. Yani savunmayı doğru yaptığımız zaman, top rakibe geçtiğinde pozisyon vermeyi mümkün olduğu kadar azaltıyoruz. 3-5-2 oyunu tamamen hücumsal bir format oyunudur. Onu bazen yanlış ifade ediyor, böyle yorum yapanlar. Yani 3’lü oynamak savunma anlamında, sağlam tutalım anlamında değildir. Düşünün iki kanadı da açıyorsunuz. Ta en derinine kadar. Ve o alanlardan bizim oyun formatımıza baktığımız zaman sağ bekler, sol bekler inanılmaz ortalar yapmaya çalışıyorlar. Bu formatı daha da geliştirmemiz lazım.

Yani bu format çok kaliteli bir format, çok önemli bir format. Rakiplerle de zaten geçen hafta da burada sohbet ettiğimizi de hatırlarsanız bir şey demiştim. İlk defa böyle formatta oynayan takıma karşı oynayacağız demişti rakip takımın hocası. Hakikaten de bizim formatımızı eğer biz sahaya istediğimiz seviyeye koyduğumuz an ki şu ana kadar 6 maçtır bunu koyuyoruz. İstediğimiz seviyede yerleştiriyoruz oyunu. Ve bunu da yaptığımız için de zaman zaman pozisyonlar geliyor, zaman zaman pozisyonun içerisinde çok fazla çoğalamıyoruz ön blokta ama neticede kazanmak ve gol yememek şampiyonluğa giden yolda en değerli düşüncelerdir. Özellikle de ne kadar az gol yerseniz o kadar çok hedefe gidersiniz. Biz de oyuncularımızın felsefesinde birlikteliğimizde bunun yattığını söyleyebiliriz tabii ki. Az gol yemek mümkün olduğu kadar çok maç kazanmak.”

“HAKEMLER NEDEN GÖRDÜKLERİNİ VERMİYORLAR?”

“Hakem performansını hiç beğenmedim. Çok kötü bir performans gösterdi hakem. Yani neden gördüklerini vermiyorlar? Neden gördüklerini çalmayıp da başka bir kararlar peşinde koşuyorlar anlamış değilim. Gördüklerini vermelerini istiyoruz. Biz kendimize herhangi bir avantaj sağlanması için mücadele vermiyoruz. Görülen ne varsa bizim lehimize de aleyhimize de, rakibin lehine de, aleyhine de. Ama bunu yapmıyorlar. Yani kafalarından bir şeyler uyduruyorlar. Devre arasında soyunma odasında konuşuyorlar. Evet, Okan'ın pozisyonu kırmızı karttı diye. E şimdi bunu söylüyorsanız, dördüncü hakem, yardımcı hakemler orada. Bakın devre arasında, soyunma odasında uyarıyorsak ki biz bunu duyuyoruz. Böyle bir şey varsa da ya arkadaş ver ya. İşte ligler aşağıya düştükçe, bu VAR sistemi aslında çok önemli bir katkı. Keşke VAR sistemi olsa da bazı şeyleri çok daha net değerlendirme şansımız olsa.

Ama dedim ya lig aşağıya düştükçe önem, hassasiyet oraya olan yatırım azalıyor maalesef. Biz de elimizden geldiğince hakemlerle çok fazla bu konuda sürtüşmeye girmek ve diyalog yapmak istemiyoruz ama hoş müsabakalar yönetmiyorlar. Kaliteli müsabaka bekliyoruz. Çünkü biz kaliteli bir takımız. Kaliteli oyun oynuyoruz ve bu kaliteye karşılık da kaliteli saha içinde düdükler bekliyoruz. Bunu maalesef işte ofsaytı kaçırdı bir tane ilk devre yan hakem. Yani gerçekten deneme tahtası değil. Gençler yetişsin. Gençler yetişsin. Gençler maç yöneterek gelişsin. Bunların hepsine saygı gösteriyoruz ama yahu Allah aşkına yeteneklileri de, yeteneksizleri de ayırın. Yetenekliyse devam etsin, yeteneksizse yaptırmayın. Yani bir şehrin kaderiyle oynanan müsabakalar olmasın. Yani ilerleyen zamanlarda çok daha sonuca tesir edecek müsabakalar olacak. Bir şehrin kaderine tesir edecek müsabakalar olacak Emeklere tesir edecek, emeklere ekonomik olarak da yapılan harcamalara tesir edecek müsabakalar olacak. Bunları biraz daha dikkate alsınlar. Biraz daha kaliteli, biraz daha düzeyli, biraz daha kendilerini bu konuda iyi çalışarak. Nasıl biz dersimize iyi çalışıyorsak onlarda hangi müsabakayı alıyorlarsa derslerini iyi çalışmak zorundalar. Rakip takımda kimler var? Bu takımda şu takımda kimler var gibi çalışmaları yapmıyorlar. Yani ben böyle bir çala kaşık bir düzenle maça çıktıklarını düşünüyorum.

Oyuncuları iyi tanımaları lazım. Oyuncuları takip etmeleri lazım. Hangi oyuncu, hangi müsabakada, nasıl bir refleks gösterebilir? Nasıl bir reaksiyon gösterebilir? Hangi psikolojide olabilir? Bu oyuncunun psikolojisi nedir diye biraz irdelemeleri gerekiyor. Biraz derslerine iyi çalışmaları gerekiyor. Evet lafı geldiği zaman profesyoneller ama emekler, emekleri hiçe sayamaz kimse. O yüzden ben daha dikkatli davranmaları konusunda Futbol Federasyonumuzun, Merkez Hakem Komitemizin bu konuda onları biraz daha uyarmalarını, onları biraz daha bu konuda takip etmeleri gerektiğini ve hakikaten de sınav sınavı nasıl biz oyuncularımızla derslerimizi iyi çalışarak anlatmaya çalışıyorsak sınav sınav onlara hangi müsabakada ne oldu, ne gibi oyuncular hakkında yine bilgilere sahipler, takip etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Yani bu psikolojik bir oyun. Bu sadece performans oyunu değil. Psikolojik bir yatırımı isteyen bir oyun. O yüzden de bu psikolojiyi de iyi bilmek gerekiyor Ben iyi bildiklerini düşünmüyorum açıkçası. O yüzden de çok hatalar yapıyorlar.”

“BİZ TARAFTARIMIZLA BERABER BU ŞEHRİ BÜYÜTMEK İSTİYORUZ”

Kastamonu'da öğretmenler arası spor turnuvaları düzenlendi Kastamonu'da öğretmenler arası spor turnuvaları düzenlendi

“Taraftarlarımız İstanbul'dan varasıya geldiler. Kastamonu'muzda biraz önce de ifade ettiğim gibi şehirde 7’den 70’e herkes maça gelirken formayla geliyor. Biz takım olarak şehrin içinden geçiyoruz maç öncesinde. Kendi halkımızla coşkuyla birlikte girelim diye. Sağ olsunlar baktım ki aileler anneli, evlatlı, babalı veya dedeli torunlu formaları giymişler, maça geliyorlar. Bu beni çok sevindiriyor. Bunu söylerken bile tüylerim diken diken oluyor. Çünkü bir şehrin ayağa kalkmasını istiyoruz. Futbol adına ayağa kalkmasını istiyoruz. Gelişimi için ayağa kalkmasını istiyoruz. Çok örnekler var önümüzde. Futbolla, futbol ve futbol sonrası diye. Süper Lig'e çıktıktan sonra o şehirde neler değiştiğini, o şehirde nelerin değiştiğini havaalanına varasıya kadar oluştuğunu bizim şehrimizde çok şükür öyle bir havaalanı gibi bir problem yok ama birçok şehrin takımıyla, futboluyla bir takım şehrin değişimini sağladığını gördük. Bu bir vizyon işidir. Ve bu vizyonu biz yakalamak zorundayız. İnşallah ümit ediyorum bu hafta karşılığını çok güzel bir şekilde görmeye başladık. Daha da istiyorum. Özellikle açık tribünde de yerlerin dolmasını, ilave tribünümüz var. Oranın da dolmasını canı gönülden bekliyorum.

Çünkü bu takımın bu coşkuyu, bu heyecanı hak ettiğini düşünüyorum. Onlarla beraber var olacağımızı düşünüyorum. Maçı onların da yaşamasını arzu ediyorum. Maç sadece oyuncu grubundan, teknik grubundan kazanılmaz. Taraftarla birlikte kazanılır maç. Onların coşkusuyla kazanılır. Ve ben bu coşkuyu yakaladığımızı yavaş yavaş yakalamaya başladığımızı çok güzel bir şekilde, net bir şekilde görüyorum. Mesela bu hafta da sosyal medyada, geçen hafta, sosyal medyayla ilgili küçük bir söyleşimiz olmuştu sizlerle. Bu hafta baktım ki sosyal medyada herkes çok daha keyifli ve çok daha güzel, bu seneki takımlarına işaret ederek destek veriyorlar. Çok teşekkür ediyorum. Yani çağrımızı aldıkları için çok teşekkür ediyorum. Yani çağrının karşılık bulması bizim için çok önemli. O yüzden çok mutluyum. Sağ olsunlar. Biz onlarla beraber bu şehri büyütmek istiyoruz, futbol şehri olarak büyütmek istiyoruz. Hedefe onlarla beraber gitmek istiyoruz. Bunu başaracağız, bunu birlikte başaracağız, bunu birlikte başarırken de onların desteğine, onların yanımızda olmasına çok ihtiyacımız var.”

“MENEMEN’İN REAKSİYONUNA CİDDİ BİR REAKSİYONLA CEVAP VERMEK DURUMUNDAYIZ”

“Menemen gördüğünüz üzere ligin en çok para harcayan takımı. Ligin en çok transfer yapan takımı Amed'le birlikte. Oyuncu kalitesine baktığımız zaman geçen senenin bütün şampiyonu olan oyuncularını ve play-off oynayan oyuncuları kadrosunda barındırdığı, ekonomik olarak dedim ya 1. lig ayarında bir ekonomiyi harcadılar. Belki daha fazla olan takımlar da var içlerinde. Çok kırılgan bir yapı içerisinde gidiyorlar şu anda. Şu anda yakaladıkları performans elbette ki en son oynadıkları İnegöl maçıyla birlikte birazcık dibe vurmuş gibi. Ama bu böyle olacak anlamına gelmiyor. Yani maalesef bizim ülkemizin en büyük gerçeklerinden bir tanesi oyuncu ve takım ve rakip seçiyor. Özellikle de bizim bu kadar iyi gitmemizi ve bu maçın kırılma maçı olacağını düşünerek çıkacakları bir müsabaka olduğunu düşünüyorum Menemen adına. Bu maç olmazsa olmaz diye onlar adına düşünüyorum.

Çünkü bizi yendikleri takdirde o kırılmayı gerçekleştirip bir reaksiyon göstererek tekrar lige dönmeyi amaçlayacaklarını düşünüyorum. Çünkü bireysel olarak çok yetenekli, çok kaliteli oyunculara sahipler ama takım oyunu olarak takım birlikteliği olarak seyrettiğim İnegöl müsabakasında da çok kırılgan bir yapıyla oynadılar. Bir de çok erken eksik kaldılar. Eksik kalınca Feyyaz'la herhangi bir oyuncu da savunmadan eksilince İnegöl tabii ki daha rahat bir oyun sergiledi ve sonuca gitti. Ama ona rağmen 10 kişi oynadıkları müsabakada rakibe iki tane gol attılar. Demek ki çok kaliteli oyunculardan oluştuğu bir gerçek. Ama dediğim gibi sadece oyunla ilgili, oyun formatlarıyla ve birliktelikleriyle ilgili takımsal bir problemleri var diye düşünüyorum. Zor bir maç mı bekliyor? En az Iğdır maçı kadar çok zor bir müsabaka bekliyor bizi.

Çok kaliteli bir takıma karşı oynayacağız. İşte beklediğim tek şey onların bu maçta farklı bir reaksiyon göstermeleri. Bu farklı reaksiyona izin vermek istemiyoruz. Bu farklı reaksiyona biz de ciddi bir reaksiyonla cevap vermek durumundayız. Bunu başarabilecek kapasitede miyiz? Oldukça iyi kapasitedeyiz. O yüzden de ben oradan da istediğimiz sonuçla, sonuçlarla döneceğimizi düşünüyorum. Biz ligimize hedeflediğimiz noktada, hedeflediğimiz puan baremiyle devam etmek istiyoruz. Bu konuda da oyuncularım ellerinden gelen tüm çabayı sarf ediyorlar. Dikkat ediyorsunuz işte soyunma odası, yedek kulübesi, ısınanı, oyuna gireni, çıkanı, yani büyük bir inanmışlık var. O yüzden de bu inanmışlığın karşısında inşallah hiç kimsenin durabilme ihtimalinin olduğunu düşünmüyorum. Rabbim Allah bize bu güç kuvveti nasip ettiği sürece.”

Editör: Ayşenur Acar