GMG Kastamonuspor Teknik Direktörü Levent Eriş, Burak Demirtaş ve İsmail İzmitlioğlu'nun hazırlayıp sunduğu 'TV 366 Spor' programına konuk oldu.
TFF 2. Lig Kırmızı Grupta liderlik koltuğuna oturan GMG Kastamonuspor’un başarılı teknik patronu Levent Eriş, canlı yayınlanan ‘TV 366 Spor’ programında birçok konuda açıklamalarda bulundu.
“ONURSAL BAŞKAN CENGİZ AYGÜN’ÜN BİR SÖZÜ BENİM İÇİN DÜNYALARA BEDELDİR”
GMG Kastamonuspor geliş hikayesini anlatarak programa başlayan Levent Eriş, “Gün Medya Grup Kastamonuspor’un Onursal Başkanı Sayın Cengiz Aygün’ün bir telefonu ile hiç düşünmeden Kastamonu’ya geldim” dedi.
Eriş, “Ben Kastamonu’ya gelmeden önce Manisa FK kulübünün teknik adamıyken ve orada 8. Hafta çok başarılı giderken Onursal Başkan Cengiz Aygün’ün bir telefonuyla hocam gel demesiyle buradayım. Aslında o gün ben 1. Ligde çok başarılı giden bir takımın teknik adamıyken, Cengiz Aygün’ün bir sözü benim için dünyalara bedeldir. Onun sözünü kulak arkası edemezdim. Kendisine ilk fırsatta cevap vereceğimi söyledim. Ligin devre arasında çok takımdan teklif aldım ama ben tüm takımların tekliflerini reddederek GMG Kastamonuspor’ geldim” diyerek konuştu.
“SABIRLI DAVRANIP DOĞRU TRANSFERLER YAPTIK”
Eriş, “Aslında bizim bu günlere gelme nedenimiz sezon başında takımda kalacak oyuncuların tespitini yaparak başlamayı arzu etmiştik ki bunda başarılı olduk. Ben teknik adamlık kariyerimde hep şunu hedeflemişimdir; öncelik olarak iç transfer çok önemlidir. Kalacak oyuncuların gelecek oyunculara göstereceği yol haritası, onları kendi evleri gibi hissettirecekleri, onları aileden bir parça olarak görecek olmaları ve onlara aidiyet duygularını Cengiz Aygün’ü anlatmalarını, şehirlerini anlatmalarını, hocalarını anlatmalarını en iyi gerçekleştirecek olan kalan futbolculardır. O yüzden onların kalması adına kalan 13 kişi çok ciddi karakterlerdi. Ve o çocuklarımız kalarak gelen oyuncalara çok ciddi örnek teşkil ettiler. Temmuz ayına geldiğimizde Onursal Başkanımız Cengiz Aygün önderliğinde plan ve programımızda şu vardı; evet şampiyon olmak istiyoruz. Ama ekonomik olarak sektör çok büyüdü. Ve biz a,b,c diye planlar yapmaya başladık. Belki sezona değil ama transfere geç başladık. Neredeyse Etimesgut maçına 2 gün kala kaleci Abdullah ile Yalçın’ın lisansını Cuma günü çıkarıp, Pazar günü maça çıkardık. Biz bunu yaparken hep şunu söyledik; biz aceleci değiliz, sabırlıyız. Ne yapmak istediğimizi biliyoruz ama bu ekonomik şartlarda sokağa atılacak paraları biz doğru bulmuyoruz dedik. Kendi aramızda başarıyı sağlamak için çok tartıştık ve bu günlere geldik. Sezon başında biz plan çizdik, önce tesislere dokunarak başladık. Tesislerin kafesinden tutun restoranına, fitnesss salonunu, soyunma odaları, masör odaları, çevre düzenlemesinden otoparkına kadar her şeyin Sayın Başkan Cengiz Aygün’ün bize verdiği imkanlar dahilinde güzel bir yaşam haline getirdik. Sonrasında maçalarımızı oynadığımız Gazi Stadyumuna geçtik. Burada Reşat Asrak müdürümüze teşekkür ediyoruz. Seyirci ve kulübe koltuklarını değiştirdi, sahanın etrafını kapattı. Biz önce takımdık şimdi kulüp olduk. Profesyonelliği üstüne koya koya gidiyoruz. Çünkü kurumsal olmaya geçmek çok kolay bir şey değildir. Bunu yaparken üstüne başarıyı yakalamak başlı başına özel bir durum. O yüzden emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Ben burada misafirim yarın bir gün gideceğim, bizden sonra burada çalışacak insanların daha rahat çalışsın istedik. Biz GMG Kastamonuspr’da hedef büyütmek istedik. Biz level atlatmak istedik, bundan şu an başarılı mıyız evet çok başarılıyız. Bunu skorlara ve bulunduğumu yere istinaden söylemiyorum. Kulüp bazında bunu söylüyorum, inanılmaz bir profesyonel şekilde çalışıyoruz. Son derece huzurlu ve keyifli şekilde çalışıyoruz. Başarı buradan geliyor bence” dedi.
BİZDEN BEKLENENİN ÜZERİNDE BAŞARILI OLDUK
Eriş, “Sezon başında bizden beklenen şu an ki durumumuz değildi. Playof’a kalsak yeter diyorlardı. Biz başkaları gibi 23 tane transfer yapmadık. Başkaları derken, Iğdır, Amed, Menemen, Karaman, Sarıyer, İnegöl gibi takımlar 20’nin üzerinde transfer yaptılar ve önemli rakamlar harcadılar. Biz 12 tane transfer yaptık bunların 3 tanesi de genç oyuncuydu. Biz şu anki futbolcularımızla yola devam edeceğiz. Peki onlara yük binmedi mi bindi, yoruldular mı evet yoruldular. Gerçekten sayıya ve istatistiklere baktığımızda maç sayıları ve dakikalara baktığımızda yüksek oyuncularımız var ama futbol bu. Futbol takımı illa 30 kişiden ibaret değildir. Futbol takımının sezon boyunca görev alan sayısı 17 oyuncuyu geçmez, diğerleri takımı doldurur. Ve bu takımı dolduran futbolcuları dikkate alarak 6 tane genç oyuncumuz var bizde. Biz 16 futbolcuyla ilk yarıyı getirdiğimiz için mutlu, huzurlu, keyifli tamamladığımızı düşünüyorum” dedi.
KARAMAN FK MAÇININ GERİ DÖNÜŞÜ
Gelen bir soru sonrası Karaman FK maçını anlatan Levent Eriş, “Benim kaybetme korkum hiç yok. Bunun altını çizmem lazım. Öyle korkuyla maça çıkan biri değilim. Oyuncular sizin gözünüze bakar ve ne demek istediğinizi anlar ve duruşunuzdan net derecede cevap alırlar. O yüzden siz eğer panik halindeyseniz, eğer 2-0 mağlupken siz kendinizi panik hale sokup oyuncularınızı tedirgin hale getirirseniz o maçın geri dönüşümü olmaz. Kaldı ki ligimizde bunu başaran Amedspor var. Son maçında yaptı bunu. Soma maçında geri dönüşü sağladı, çok ciddi bir başarıydı. Ama biz bunu çok yaptık. Çok kez mağlupken maçı geri çevirdik ama ilk defa 2-0 mağlupken geri döndük. Ama geri döneceğine inandığımız bir takıma sahiptik. Geri dönmeyi ve kazanmayı 1 dakika bile aklından çıkarmayan bir oyuncu grubuna sahibiz. Karaman FK maçında soyunma odası bana o kadar çok renkli geldi ki, orada ki yönetici arkadaşlar dahil hepimiz maçın geri döneceğine çok emindik. O yüzden asla bir tedirginlik yaşamadık, sadece yapılması gerekenleri anlattık. Maçın geri dönmesi için yapılması gereken ve alınması riskleri aldım. Bu haftada Isparta maçında ilk devre berabere girdik soyunma odasına ama sonra biz, biz gibi oynamaya başladık. Yetenekli oyuncularımız var mı elbette var. Yetenek maç kazandırır ama takım şampiyonluk kazandırır. Biz yetenekli oyuncularımızla takım haline dönüştük. Biz mağlup ya da berabere de içeri girsek sorun değil. Çünkü maçı döndüreceğimize adımız gibi eminiz” diye konuştu.
“TAKIMI İÇTEN BÖLMEYE ÇALIŞANLAR OLDU! ONLARA CEVABIMIZI ŞAMPİYON OLARAK VERECEĞİZ”
Eriş, “İlk devre itibariyle çok sıkıntılar yaşadık. Çok fazla dedikodulara maruz kaldık. Takımın içinde bölünme olduğunu söyleyenlere kadar, bir gruplaşma olduğunu söyleyenler, bir sürü şeye maruz kaldık. Oyuncuların bir birilerine pas vermediğine kadar, bölünmeleri için ellerinden geleni yapanlar oldu. Ama biz bunların hiçbirini kaile ye almadık çünkü önemsiyorduk. Benim olduğum bir yerde bir oyuncu diğer oyuncuya yan gözle bakamaz. Benim olduğum takımda arkadaşlık ve kardeşlik üst seviyede olmalı, yoksa çalışmam o oyuncuyla, ya da ben çalışmam. O yüzden biz bu günlere gelirken magazinsel dedikodulara maruz kaldık. Ama ben bunları yaratmaya kalkanları ben Allah’a havale etmiyorum. Ben onları Kastamonu halkına havale ediyorum. Biz bu kadar mücadele verirken, taktir edilmesi gereken bir ortamdayken Allah’a değil Kastamonuspor sevdalılarına havale ediyorum. Onlar bir gün mutlaka gereken cevabı vereceklerdir. Bizim de cevabımız şampiyonlukla olacaktır” ifadelerinde bulundu.
“RAKİBİ OYNATMAMAK YERİNE, OYUNU OYNAMAYI SEVEN BİRİYİM”
GMG Kastamonuspor’un sahada oynayış şekli konusunda açıklamalarda bulunan başarılı teknik adam Levent Eriş, “Biz iki tane santrafor ile oynayarak ligin en fazla gol atan takımı olma unvanını taşıyan takım olduk. Herkes kenarda oynayacak diye bir şey yok biz merkezide kullanabiliriz. Bizim bu anlamda orta sahamızın teknik kapasitesi çok yüksek. Hangi oyuncumuz oynarsa oynasın hepsisin teknik kapasitesi ve oyunsal gücü çok yüksek. Ben oyunu oynamayı tercih eden bir teknik adamım, rakibi oynatmamak değil biz oyunu oynayarak kazanmak istiyoruz. Her maçın kendine göre bir hikayesi vardır ve her maçın kendine has dönüşümü olmalı. Bizim aldığımız oyuncularımız birçoğu üçlü sistemi oynayan çocuklardı. Geçen yıl Kocaelispor’da şampiyonluk yaşayan Okan, Yalçın, Yiğit Ali ve Kubilay gibi oyuncularımız üçlü sistemde oynuyorlardı orada. Bizim böyle bir avantajımızda var aslında. Diğer aldığımız Abdullah, Oğuz Yusuf gibi. Yusuf daha çok santrafor bölgesine yatkın biri kenarda kendini hapseden oyuncudan çıkarmaya çalışıp kendisine geniş bir alan yarattık. Ve bu geniş alanı Yusuf olağanüstü kullanıyor. Ayrıca bunu gerçekleştirecek inanılmaz teknik kapasitesi yüksek orta saha oyuncularımız var. Size hangisini sayayım, Ali, Kubilay, Yiğit Ali, İsmail, Yasin, Alptekin’i saydığımızda hepsi gerçekten çok yetenekliler. Ben bu sistemin oturduğunu ve bu sistem üzerinden daha yoğun gideceğim. Geçen yıl Samsunspor ve Kocaelispor bu sistemde şampiyon oldular” dedi.
“CENGİZ AYGÜN OLMASA BUGÜN KASTAMONUSPOR OLMAZDI! BENİ CENGİZ AYGÜN’DEN AYIRACAK PARA İSE DAHA İCAT EDİLMEDİ”
Açıklamalarını sürdüren Levent Eriş, “Cengiz Aygün’den Allah razı olsun. İyi ki bu takımın üstünde eli var. İyi ki bu şehrin üstünde eli var. Cengiz Aygün olmasa bugün Kastamonuspor olmazdı. Çünkü futbol arka planı hiç olmayan bir şeydir. Bunu yaşatan şehrin evlatları var. Bu evladın en babası Cengiz Aygün’dür. İskenderun maçı sonrası ben ayrılmak istemiştim. Çünkü ben haksızlığa insanların birilerini karalamaya ve vurmaya çalıştığı bir ortamda çalışmak istemem. Ben dört tane lider takımı bıraktım. Neden duruşumdan ötürü, ben duruşumdan taviz vermem. İsteyen istediği gibi düşünebilir. Ben elveda derken paraya bakmam. Para benim için hiç geçerli bir akçe değildir. Ayrıca beni Cengiz Aygün’den ayıracak para daha icat edilmedi. Ben Cengiz Aygün’ü karşılıksız seviyorum ve onun için buradayım. O yüzden bir bu takımı şampiyon yapmak için ant içtik. Allah bize yardım eder ve yolumuza taş koymazsa bu şampiyonluğu yakalamak istiyoruz. Çünkü bu şehrin kaderini değiştirmek istiyoruz. Bu şehrin en büyük markası futbol, bunu unutuyor insanlar. Bundan 30 sene önce Trabzon, Trabzon’muydu? Karabük bizim dibimizde Süper Lig oynadılar. Biz şehir olarak ayağa kalkalım, coşkuyu yakalayalım” diye konuştu.
“ŞEHRİN AYAĞA KALKIP KASTAMONUSPOR’U DESTEKLEMESİ LAZIM! BAŞKA KASTAMONUSPOR YOK”
Eriş, “Buradan tüm şehre sesleniyorum. Bizim Cengiz Aygün’den başkasına ihtiyacımız yok ama bu böyle olmamalı, şehrin ayağa kalkması lazım. Bize STK temsilcilerinden destek yok. Valilikten destek yok. Sağ olsun Belediye Başkanımız bize destek olmaya çalışıyor ama ben isterim ki tüm şehrin ileri gelenleri, tüm şehrin mülkü amirleri bize destek olsunlar. Ben bunu bu takımın teknik direktörü olarak rica ediyorum. Allah aşkına başka Kastamonuspor yok. Soruyorum kaç tane şehir şu an böyle durumda olmayı ister, arzu eder. Ve biz bunu yakalamışken, harika bir takım ve ekip oluşturmuşken bunun peşinden koşmaktan imtina ediyoruz. Bende buna çok üzülüyorum. Sizlerin aracılığı ile tekrar söylüyorum, lütfen koşun bu takımın peşinden ve yanında olun. Çünkü bu şehir kazanacak. Bu şehrin ekonomisi de kazanacak, gelişimi de kazanacak. Maalesef biz kendi kabuğunda küçük olsun benim olsun mantığıyla hareket ediyoruz. Bunu biz kendimiz için istemiyoruz. Ben takımı şampiyon yapıp belki gideceğim. Biz, bizden sonraki nesiller için bir ortam yakalasınlar şehrin büyümesini görsünler. Bizler bugün varız yarın yokuz” diyerek Kastamonuluları, Kastamonuspor’a sahip çıkmaya davet etti.
“KARAMAN FK MAÇINI TARAFTARIMIZIN COŞKUSU SAYESİNDE KAZANDIK”
Eriş, “Ben maçı oyuncularımla beraber yaşayan bir teknik adamım. Ben maçta sivilde giyinebilirim, bunu yapmıyorum çünkü ben maçı çocuklarımla yaşamak istiyorum. Ben 27 yıldır teknik adamlık yapıyorum. Altı tane şampiyonluk yaşadım. Dört tane play of yaşadım. Futbolculuğumda yedi kez şampiyonluk yaşadım ama ben hiç öyle biri olmadım. Taraftarımla ben iletişim kurarım, gerekirse onlara kalkın coşturun oyuncularımızı derim. Çünkü biz Karaman FK maçını taraftarımız sayesinde kazandık. Biz ne kadar maça teknik olarak dokunursak dokunalım, ne kadar geri dönüşümü sağlamak için çalışırsak çalışalım taraftarımızın o coşkusu olmasaydı, biz o geri dönüşü gerçekleştiremezdik. Çünkü kaderine razı taraftar kitlesi olsaydı, oyuncuda teknik adamda kaderine razı olabilirdi. Ama taraftar susmadı ve devam dedi. Ve taraftar sonuna kadar sürdürdüğü desteği bize maçı 3 puan hanemize yazdırmamızı sağladı. Bu anlamda onlara teşekkür ediyorum. Ve gerçekten onlara ihtiyacımız var. Ben hep taraftar gelsin bize destek olsun derken bunu söylemek istiyordum. Çünkü bazen maçı taraftar kazandırır. Biz oyuncular ve teknik adam olarak bazen formsuz olabiliriz. İnsanız çünkü o an itibari ile psikolojimiz iyi olmayabilir ve formuz olabilir. İşte o anda çıkacak faktör, taraftar faktörüdür” dedi.
“DEVRE ARASI TRANSFERLER”
Devre arası takıma takviye yapılıp yapılmayacağı sorusuna cevap veren Eriş, “Devre arası için çalışmalarımızı üst düzeyde sürdürüyoruz. Yine ince eleyip sık dokuyacağız. Altını çizerek söylüyorum, transfer yapmış olmak için transfer yapmayacağız çünkü bu takım 40 puanda ve Allah nasip ederse Pazar günü Arnavutköy’ü de yenerse 43 puanla bir rekor yapacak. Geçen yıl Kocaelispor 41 puanla şampiyon oldu” diye konuşarak devre arasında takımın eksik noktalarına takviye yapılacağının müjdesini verdi.
“AMEDSPOR’DAN ÇEKİNMEDİM AMA ISPARTA’DAN ÇEKİNDİM”
Samimi ve içten açıklamalarını sürdüren GMG Kastamonuspor’un sevilen teknik adamı Levent Eriş, “Biz Isparta’da Isparta 32spor’u yenerek belki de ligde Amedspor bile daha önemli bir takımdan maç kazandık. Ligin en kaliteli takımlarından birisiydi Isparta 32spor, bizim tek avantajımızı ben şöyle benzetiyorum, ‘gazozun asidi kaçar içemezsiniz ya’ Isparta’nın da biraz asidi kaçmıştı. Isparta’da son 2-3 haftadır kadro dışılar, kendi içlerinde yaşadıkları sıkıntılar oldu. Kaldı ki ligin en iyi ve en iyi oyun oynayan takımlarından biriydi Isparta 32spor. Bakın tüm samimiyetimle söylüyorum, Amedspor’dan çekinmiyordum ama Isparta 32spor’dan çekiniyordum. Ve maçtan 1 ay öncesi Isparta’dan haneye yazdığım 1 puandı. Ama Isparta’ya giderken son durumuna baktığımızda kazanmamız gerekiyordu. Ve bu maçı kazanarak bana göre haneye çok değerli bir 3 puan yazdırdık. Ve rekor puanla bu takım devre arasına girecek. Bu takımın düzenini bozup varlığını rahatsız edecek küçük dokunuşlar olsa bile asla hiçbir oyuncuya izin vermeyiz. Bizim böyle bir oyuncu talebimiz bile olamaz. Biz bu takımı buraya getiren futbolcularımızın hepsine büyük saygı duyuyoruz. Hepsinin ayaklarına yüreklerine sağlık, hepsini alınlarından öpüyorum” ifadelerine yer verdi.
“BİRÇOK TAKIMIN HAYALLERİNİ SÖNDÜRDÜK”
Eriş, “Sezon başında bu lige şampiyonluk parolasıyla başlayan en az 8-9 takım vardı. Hepsini alt ettik. Bütün hepsinin beklentilerini hayallerini kapattık. Etimesgut takımı bizden az paralar harcamadı, 24 tane oyuncu aldılar. Diğer takımlarda öyle ve devre arasında yine bir o kadar alacaklar. Biz GMG Kastamonuspor olarak çok ciddi ve keyifli bir devre arası yaşadık. Yani o devreyi yaşamamız o takımları izole etmemizi sağladı. Ve o takımların heyecanları artık sadece playof’a kaldı. Biz bunu sağladık. Ve bizi ikinci devrede farklı bir yarış bekliyor. Ve bize ikinci devrede dahil olacak oyuncuları imtina ile seçmek istiyoruz. Transfer edeceğimiz sayı 1 kişimi olur 5 kişimi onu bilemem ama şugün itibariyle çalıştığımız dersimizi sevgili Enes Aygün ve sevgili başkanımız Cengiz Aygün ile beraber oturup düzenlediğimiz bir plan var ve bu planın içinde teknik kadromun çıkardığı bir sürü oyuncular var, takip ettiğimiz bir sürü oyuncular var” dedi.
“BİZ ALPTEKİN’E DEĞİL KASTAMONU’YA TAKIM KAPTANLIĞI VERDİK! VE GMG KASTAMONUSPOR’UN ALTYAPI DURUMU”
Altyapı ile gelen soruyu cevapsız bırakmayan Levent Eriş, “Bu liglerde Samet Akbaba’dan sonra altyapıdan gelen genç oyuncuya en çok şans veren teknik adamlardan biriyim. Ve şimdiye kadar piyasaya çıkardığım gençlerin haddi hesabı yok. Bugün bile Emre Kılınç isimli oyuncuyu Samsun maçında izlerken bakıyorum, Emre Kılınç’ı Boluspor’da 16 yaşında oynatan benim. Şimdi soruyorlar Alptekin’e niye takım verdiniz diye. Biz Alptekin’e takım kaptanlığı vermedik, biz şehre takım kaptanlığı verdik. Alptekin’e ben takım kaptanlını verirken aslında ben şehrin bütün evlatlarına bir mesaj verdim. Alt yapıda oynayan bütün çocuklarımıza ve onların anne ve babalarına bir mesaj verdim. Ben o ailelerin hepsine bir gün bizimde evladımız Alptekin olabilir mi diye hayaller kurmalarını sağladım. Ben bunu yaparken kimseye sormadım ki, ben bu çocuğun gelişimi için ve daha fazla sorumluluk almasını ve bu şehrin evladı olarak daha fazla örnek olmasını daha erken büyümesini sağladım. Ayrıca benim alt yapıya verdiğim değeri son maçta alt yapıdan gelen Emir ve Buğra gibi iki çocuğumuzu maça sokarak gösterdim. Ben onları maça koyarken maça önemli etki yapsınlar diye koymuyorum. Ben şehrimize bu coşku be heyecanı katmak istiyorum. Bizimde çocuklarımız oynuyor heyecanını yaşatmak. Takım hem şampiyonluğa gidecek hem de kendi çocuklarından oynayacak çocukları yaratmak. Şu anda bizim alt yapımız yetersiz, daha da büyümesi gerekiyor. Çok daha fazla antrenöre ihtiyacımız var. Ama bu o kadar da kolay değil ki. Tek başına Sayın Başkanımız Cengiz Aygün bu işi de üstlenmiş. Yok mu daha başka birileri? Tolga kardeşimiz, Ali bey ve Başkanımız nezdinde yürüyen bir altyapı koordinesi. Allah aşkına başka birileri de destek olsun ve şu çocukların elinden tutsun. Bu sadece bu çocukların futbolcu olmasıyla orantılı değil, siz bir şehrin evlatlarına güzel bir yaşam sunmaya çalışıyorsunuz. Onları alkol, sigara, kumar gibi kötü alışkanlıklardan uzak tutup onları hayata bağlamaya çalışıyorsunuz, ailelere yardımcı olamaya çalışıyorsunuz. Bundan daha güzel bir yatarım olabilir mi? O yüzden ben altyapının daha da büyümesini istiyorum. Onlara daha geniş imkanlar sunulmasını istiyorum. Cengiz Aygün başkanımıza bizim yükümüz yetmiyormuşuz gibi bide altyapı ile ilgileniyor. Bu hakikaten çok zor bir iş. El insaf diyorum. İnşallah birileri bu sesimizi duyarda Cengiz başkanımızı arar da bizde ne yapabiliyoruz diye bir şeyler yaparlar” diye konuştu.
“KASTAMONU’DA YENİDEN DOĞDUM”
Aslen İzmirli olan ve yakalandığı Covid salgını sonrası 2 kere kalbi duran Levent Eriş, bu durumu Kastamonu’da tekrar doğdum diyerek şu şekilde açıkladı: “Ben Kastamonu’da öldüm iki kere kalbim durdu. Yani Covid salgınına yakalandım ve bu Covid neticesinde öldüm yani artık herkes ümidini kesmiş benden. Kalbim iki kez durup geri döndürmüşler beni. Ve ben Kastamonu’da tekrar hayata döndüm. Bu hayata dönüş hikayem yeniden doğuşun belki de ilk meyvesiydi. Aslında ben hayatıma Kastamonu’da yeniden başladım. Allah bize daha yaşayacak daha ömür nasip eylemiş. Ve Kastamonu’da yeniden doğduğum şehirde tekrar bu mücadeleyi vermeyi nasip etti. Kastamonu’ya ikinci kez geldiğimde daha önce traş olduğum kuaförüme gittim. Allah sizi inandırsın 50-60 yaşlarında ki bütün insanlar boynuma sarılıp ağlıyorlar. O anda inanılmaz duygulandım. Hocam hastanede senin kapında dualar ettik hocam dediler. O kadar çok mutlu etti ki beni o kelimeler, bu duyguları anlamayan insanlara Allah nasip etsin diyorum. Ben çok duygulu ve hassas bir adamım, evet çok kavgacı ve hırslı ve mücadeleciyim. Zaten mücadeleci olmasaymışım ölürmüşüm. Doktorlarında ifadesi bu. Yeniden doğuş hikayesi bu aslında. Orada da çok güzel sözler var. Orada da aşçısı var, çaycısı, temizlikçisi, Erkan başkanım var, müdürüm var, doktor arkadaşlarım var, kulüp amirleri var ve hepsinin ağzından çıkan tek şey var, ‘Aşk, sevgi ve aile’ işte biz bunun için başarılıyız. Bizim kulübümüzde çalışan herkesin yüzü gülüyor. Yüzü gülmeyen bir Allah’ın kulu yok. Bunu engellemeye çalışanlar oldu. Ama bunu başaramazlar, biz daha mutlu ve başarılı olacağız” sözlerine yer verdi.
“ONURSAL BAŞKAN GENGİZ AYGÜN’DEN YAYINA SÜPRİZ TELEFON BAĞLANTISI”
Gün Medya Grup Kastamonuspor Onursal Başkanı Cengiz Aygün, TV 366’nın canlı yayınına sürpriz bir telefon bağlantısı gerçekleştirdi.
Aygün kısa konuştuğu bağlantıda: “Hocamız Levent Eriş’i büyük bir zevkle izliyorum canlı yayında. Söyledikleri konuştukları, gönlü kalbi güzel biri. O başka biri, başka bir adam benim için. Ben sadece şu kadarını söyleyeceğim az önce yayında bir kelime etti. Biz bugün varız yarın yokuz diye. Levent Eriş bizim sadece hocamız değil benim kardeşim. Dolayısıyla da Levent hoca bizler orada olduğu müddetçe Allah’ın izniyle orada olacak. Tabi hayat olarak bugün varız yarın yokuz, bu bir hakikat. Sabaha çıkacağımızın hiçbirimizin garantisi yok, o ayrı bir şey. Hocamız o kadar güzel konuşuyor ki benim ilave edeceğim bir şey yok” dedi.
