Devrekani’den Cide’ye kadar uzanan deredeki zehirli atık iddiası, köylülerin isyanına neden oluyor. Daday Çayözü Köyü (Cörmören) ve bölge köylerinden geçen deredeki çok sayıda canlının öldüğü, suya temas eden bölge halkının ise hastalıklara yakalandığı gelen bilgiler arasında.
Çayözü Köyü Muhtarı Yüksel Yılmaz, köy sakinlerinden Necdet Yılmaz, Mehmet Kuru ve İşadamı Hüseyin Arslan konu ile ilgili açıklama yaptılar. Başlangıcı Devrekâni olan derenin Seydiler, Daday, Azdavay ve Cide halkını etkilediği ifade ediliyor.
“Bahçelerimizi sulayamıyoruz, dereden balık tutamıyoruz, balıklarımız ve diğer canlılarımız ölüyor, suya ayağını ve elini sürenler çeşitli hastalıklara yakalanıyor, bu çevrenin halkı önemsenmiyor mu?”
Konu ile ilgili yapılan açıklamada: “Bahçelerimizi sulayamıyoruz, dereden balık tutamıyoruz, balıklarımız ve diğer canlılarımız ölüyor, suya ayağını ve elini sürenler çeşitli hastalıklara yakalanıyor, bu çevrenin halkı önemsenmiyor mu? Bu yörelerden akan suların kirli ve diğer atık sularının denetlenmesini, bu suların akıtılmamasını, derelerimizin kirletilmemesini istiyoruz. Bu atıklar ve kirli sular genellikle cuma akşamı, cumartesi ve pazar günleri dairelerin kapatıldığı günlerde dereye akıtılıyor” dediler.
İş adamı ve köy sakini Hüseyin Arslan, Çayözü çayındaki kirlilikten şikayetçi olduklarını belirterek: “Bu Çayözü çayı Devrekani’den başlayarak yaklaşık 18 köyden geçerek bu güzergaha gelmektedir. Bunun ardından Azdavay’dan denize dökülmektedir fakat bizim derdimiz şu yaklaşık 5-6 seneden beri bu çayla mücadele etmekteyiz. Kamuoyuna gündeminde yer yer bulmaktadır ama derdimiz şu ki bu çaydan 10-15 yıl evvel köylülerimiz sularını, hayvanlarını, her türlü ihtiyaçlarını karşılarlardı ama şu anda ne yazık ki bunu görememekteyiz. Yani bundan memnun değiliz. Balıklarımız şu anda zaten yok. Bunun nedeni Devrekani’den başlayan hayvan çiftlikleri, bunun akıbetinde, Seydiler’de peynir fabrikası, diğer kanalizasyonlar karışmaktadır. Buradaki derdimiz şu ki inşallah bunların bir an evvel son bulması lazım. Sayın Valimizi de görsel olarak yerinde görmeye davet ediyorum” diye konuştu.
Çayözü Köyü Muhtarı Yüksel Yılmaz ise yetkililerden çayın kirletilmemesi için bir çözüm istediklerinin altını çizerek: “Hayvanımız burada rezillik çekiyor. Eskiden içme suyumuz dahi buradaydı. Burada bundan 2-3 yıl önce balıklar suyun üzerinde resmen gölde gibi görünürdü ama şu an artık balık kalmadı. Önceden buraya gelen misafirimiz oltayla balığını tutar, otururdu çimende. Şu an kimse gelmiyor kirlilikten buraya” dedi.
Köyde 20 hane bulunduğunu ve 350 civarında büyükbaş hayvana bakıldığını dile getiren Yılmaz: “Hayvanlarımız da mecbur bu sudan içiyor. Tabii şap hastalıkları olsun, başka hastalıklar olsun bulaşıyor. Büyük hayvan çiftlikleri, süt fabrikaları var. Yani bunların atıkları genelde bu ırmağa boşaltılıyor. Çözüm olarak bu fabrikaların atıklarının bunlara dikkat edilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Köy sakini Necdet Yılmaz ise çayda ayaklarını yıkadığında kaşınmaya başladığını belirterek: “5-6 senedir bu su böyle devam ediyor. Ara sıra bu pisliği salıyorlar. Hayvanlarımız da su içmeye mecbur. Başka su olmadığından kokluyor sonunda mecbur içiyor bu kirli suyu. Sayın Valimiz de inşallah buraya gelip bu olayı yerinde inceler” şeklinde konuştu.
80 yaşındaki Mehmet Kuru’da 4-5 sene içerisinde suların kirlendiğini, balıkların hastalıktan öldüğünün altını çizerek: “Çay boyundaki bazı tesislerin arıtma cihazlarının düzgün şekilde yapılmasını ve suyu mümkün olduğu kadar hastalık yapan şeyleri gerekiyor. İnşallah devletimiz bunu yapar. Sayın Valimizden tek isteğimiz bu soruna çözüm bulmasını rica ediyoruz” diye konuştu.
Nebahat Arslan ise 68 yaşında olduğunu ve bu köyde doğup büyüdüğünü belirterek: “Her şeyim bu köyde geçti. Bu suyun köyü o kadar güzel ve parlaktı ki bunu görmeyen göz inanmaz. Temizliğimiz, pekmezlerimiz hep bu suyla yapılıyordu ama şimdi bir şey yaptığınız zaman hasta oluyorsunuz. Bu suya çözüm istiyoruz” dedi.
(Haber: Cengiz Muhziroğlu)