DSİ’nin “kalker ocağı” açacağı iddia edildiği “Kızılören” köyünü merak eyledim, kalkıp gidecek halim yok, web üzerinden kaydına baktım…
Evvel zamanın “Kızılviran” köyü.
Ne diye “viran” olmuş?..
Henüz bilemedim.
Mevzunun ilginç kısmı ülkemizde “Kızılviran” ismiyle evvel zamanda tabelası olan “16” köy var…
Anadolu’nun dört bir tarafına yayılmış Kızılviran’lar..
Göç yollarının ucu mu bilinmez…
Çoğunluğu öyle ama.
Bir vakit gelmiş ki, Cumhuriyet dönemi, cümle Kızılviran’lar “Kızılören” oluvermiş iyi mi…
“Viran” kavramı hoş değil devlet katında olsa gerek.
Komşumuz İskilip’te de “Kızılviran” var misal…
Günümüzde “Kızılören” orası da.
Yerinde kalan “Kızıl” nedir?..
Toprağının rengi besbelli.
(Kastamonu’nun Araç ilçesindeki “Kızılören”…
“Nişanyan” sözlüğünde izine rastladım, tee “1487” kayıtlarında “Kızılviran” olarak ismi var, 500 yılı aşkın yerleşim.
Kastamonu şehrine “79” kilometre mesafede…
Araç şehir merkezine “34” kilometre.
Karabük sınırı…
İğdir köyü civarı.
Günümüzde ismi “Kızılören” olmuş olmasına ama…
Asıl günümüzde “viran”.
Nüfus kayıtlarını inceledim…
Göç kaderine teslim.
1985 yılı nüfusu “288” kişi.
2022 nüfusu ise “62”.
32 yıldaki erimeyi görüyor musunuz?..
Yüzde 500 erimiş nüfus.
Günümüzde nedir?..
Sormaya korkarım.)
(Haritadan anlamaya çalıştım…
Orman içinde.
Doğdukları yerde doyamayanlar yurdu…
Doydukları yerde rahatları nasıl acep?
Yanı başında “Kayabaşı” mahallesi var…
Orası da “kalker ocağı” komşusu olacak(mış).
Ağaçtan, ormandan, havadan geçtim…
İnsanlarımızı yitiriyoruz.
Ne kadar “ören” desek de adına…
“Viran” işte.)
(Ulusal gazetelerin yalancısıyız…
DSİ, yukarıda bahsini ettiğim “Kızılören ve Kayabaşı mahallelerinde” kalker ocağı açmayı niyet eylemiş, yok efendim “400 metre ilerisinde yerleşim yeri” var(mış), yok efendim “kalker ocağı orman alanına” yapılacak(mış).
32 futbol sahası ebadında...
Yılda “15 bin” küsur delik açılacak(mış).
Dinamite kuvvet…
Patlat dur.
Rahatsız olan…
Kulaklık taksın!
“ÇED Gerekli Değil” demiş ilgili bakanlık…
“Çevre dostu!”.)
(DSİ’nin belli ki bölgede “kalker” ihtiyacı var…
“Baraj yapacaktık” dese kim itiraz eder?
Patlamalardan zarar görmesi olası nüfus için bir hal çaresi bulunur nasılsa…
İşgücü varsa, ocakta çalışır, “bekçi” olur.
Hepsi olur olmasına da…
Bu tür “nazik” yatırımlar keşke iş işten geçmeden Kastamonu kamuoyu ile “malumat” ölçeğinde paylaşılsa.
İtiraz eden mi çıkacak!..
“Gelen ağam, giden paşam” kabulünden başka ne söylemiş Kastamonu kamuoyu şimdiye kadar!
Mutlu oluruz üstüne üstlük…
Memleketimize kalker ocağı açılmasına sevinmeyip de neye sevineceğiz!)