Keşkül mü supangle mi?

Abone Ol

Klasik “İnsanlar ikiye ayrılır” cümlesini edelim, acep siz keşkül tarafında mısınız sup(angle) mu, korkma!..

Tarafınızı belli edin.

Zordur “taraf olmak”…

“Ortayolcu” olmak dururken.

(Nüansa dikkat edin lütfen…

“Taraf tutmak” demiyorum, “taraf olmak” diyorum, bizatihi “cephe görevi”.)

Sene 87’den başlıyor “taraf olmam”…

Cahit Keloğlu’nun meşhur “Ömür Pastanesi”.

(O vakit başka pastane var mıydı, “Şengün Pastanesi” olmalı, hala dolmuş durağı adıdır “Şengün’ün orda indir”…

Öyle de kalacak (umarım).)

Kastamonu Lisesi talebesiyim…

23 Ağustos Ortaokulu’ndaki 3 yıllık tahsilin ardından Kastamonu Lisesi’ni tercih ederek “sınıf atlamanın” dayanılmaz hazzını yaşıyorum olsa gerek.

(İlkokulu Cumhuriyet’te okumuşum ki, Gazipaşalılara acayip kılım, orta mektepte de haliyle Merkezlilere…

Çocuk yaşta “kızarmaya” başlamışım.)

Ömür Pastanesi’nin kış mevsimindeki salebini anlatmaya kelime kifayet etmez…

Tarçınla babam tarçınla.

Yazımızın konusu “keşkül-sup” mevzusuna gelirsek…

Keşkülcüydüm ben.

Sup tatmadan bile keşkülcü olunur mu?..

Ben oldum.

Üzerindeki fındık parçalarına mı kandım bilmiyorum…

Belki de asla kir tutmayan rengine.

Harçlığım yettiğince keşkül yedim…

Tatlı kaşığı ile kasenin kenarlarını çizerek, adeta “hemhal” olarak, tadın ötesinde bir “eylem”.

Sup taraftarlarının keşkül yemediklerini düşünüyorum…

İki ayrı dünya görüşü, sınır, cephe bu.

Supçular bir yere kadar kabul edilebilir…

Sonuçta tercih.

Bir de taraf seçmeden her ikisini de tercih edenler olabilir ki…

Uzak olsunlar.

“Onu da yerim bunu da yerim”…

Olmaz.

Ya keşkül…

Ya sup.

(Seneler sonra…

Elime bir dergi geçti bir gönül dostundan.

İsmi…

“Keşkül”.

Hadi bakalım…

Meğer keşkülün tasavvufi anlamı var(mış).

Pek sevdiğim Kalenderilerden tutun da Bektaşi ve Mevlevilere kadar abdal kısmı…

Keşkül ismi verilen bir kap kullanır ve nefsi yenmek için “dilenirler”.

Dile…

Kabının aldığı kadar alırsın.

“Keşkülü fukara”…

Tatlının Osmanlı’daki adı.

Keşkül kabında biriken para dergaha teslim olup, bu parayla yapılan keşkül, yoksullara dağıtılır…

Kabından ismini alırmış meğer.

Bilmeden…

Kalenderi yolunu tutmamla övünmek hakkım.)

Not: “Roblox” nam bir dijital oyun platformuna erişimin engellenmesi üzerine…

Vatandaş ayağa kalktı!

15 milyon takipçisi varmış…

Yeni duydum.

“Meta” üzerine konuşmaya zaten mahal yok…

Demokratik hak piramidinin en üstündeki dilimmiş meğer!

Türkiye’nin “demokrat, ilerici, muhalif” kesimleri anında refleks gösterdi fotoğraf paylaşımlarının engellenmesine…

Oysa ne plajlar ne yemekler vardı yoksulların gözüne gözüne sokulacak.

“Sosyal medyama dokunma!”…

Kimin sosyal medyası bu?

“Çağ yangını” denilen yerdeyiz…

Muhalefetin şaftını kaydı.

Ne krank mili kaldı…

Ne direksiyon.