Kaybolan kurumsal hafızayı hatırlatmaya devam

Abone Ol

Turizmde “bütüncül” anlamda iddialı olduğumuz yıllardı, günümüzde yeni icatmış gibi sunulan Arap ve Körfez ülkeleri hedefteydi, projenin ismi de cazipti…

“Kuzeyin Azrası”.

“Azra”…

“Rahatlık, bolluk, bereket”.

Arap ve Körfez ülkelerindeki turizm acenteleri ve gazetecileri Kastamonu’yu yol ettiler…

Gazeteler, dergiler, televizyonlar Kastamonu ile doldu taştı.

Gözümüz yollarda…

Bakakaldık.

Akabinde…

Baktık onlar gelmiyor, biz gittik Dubai’ye gittik, Kastamonu heyetinden gelen haberleri yazmaya gazete sayfalarımız yetmedi.

O vakit Araç ve Daday sınırında bir göl vardı, Arapların ilgisini çekmişti, “geldiler geleceklerdi”…

Gelmediler.

O göl sonra ne oldu bilmiyorum…

Konu kapandı gitti.

“Devlette devamlılık” düsturumuz…

İki vali dönemi sürdü.

Arap turistlerden “eli yüzü yıkadık”…

Japon turistlere meftun olduk, ver elini Japonya, kafileler halinde geçtik Asya’yı bir nefeste.

Japonya’da güzel temaslar oldu…

Bir sonraki sene için söz kesildi, tarihi olayların yıldönümü anmaları vesaire yapılacaktı, o derece.

Ne Japonlar geldi…

Ne Kastamonulular gitti.

Ilgaz Dağı’nı “spor turizmi” ile birleştirmek akla geldi bu kez…

6 tane spor salonu planlandı, salon sporu yapan branşlara kamp alanı yaratılacaktı, balıklama daldık manşetlerde.

Ne spor salonu yapıldı…

Ne sporcu geldi.

Ilgaz Dağı’nın tek yüzünün yetmediğini anladık ardından…

Diğer yüzüne, uzun bir pist yaptık, profesyonel kayakçılara cazip gelecek.

“Bütüncül” ve “istikrarlı” bir turizm planlamamız ve imecemiz olmadığı için, yaptığımız pist “elimizde kaldı” desek yeri, il turizmini geçtim şehir turizmine bile “az çok” katkısı olmadı…

Valilik yemeklerine ev sahipliği yaptı.

Yukarıda okuduklarınız valilik projeleriydi…

Aksiyoner valilerin “bir umut” Kastamonu’ya fayda sağlama, gizli hazinesini fark etmesi yönünde, “varlık içinde yokluk çekmesine dur” deme gayretleriydi.

Japonya ve Dubai ziyaretlerine bizatihi vali katılmıştı…

Heyecanlı, şevkli, tutarlı yıllardı.

TÜRSAB heyetlerini kaç defa ağırladık…

Başkan ve yönetim kurullarını, ilçe ilçe gezdirdik, sunumlar yapıldı.

Turizm ve kültür yazar ve gazetecilerinin en babaları geldi…

Sayfalar dolusu haberler.

Bir yandan da…

Tarihi Kentler Birliği ve ÇEKÜL Vakfı ile ilişkiler sağlam tutuldu, kültürel mirasın korunmasına yönelik görüş alışverişi üst seviyede tutuldu, sokak sağlıklaştırmaları rayında yürüdü.

Hiç hesapta olmayan bir piyango vurdu…

“2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti” oluverdik.

Kucağımızda bulduk…

Sıfır hazırlık.

Altından kalktık kalkmasına ama…

O tarihten bugüne ne faydasını gördü Kastamonu, “sıfır”, Türk dünyasından ne gelen var ne giden.

Efsane vali yardımcıları vardı hakeza…

Turizm ve kültürü üretim ile bir araya getirmeye yönelik ne projeler ne projeler, süratlerine yetişmek olası değildi, bir gün şehirde bir gün köyde.

Pınarbaşı ve havalisini “maden” baskısından koruyan ve kurtaran da bir valiydi…

Kastamonu kamuoyunun tüm itirazı ve baskısına karşın.