Geçtiğimiz hafta “Kastamonu’nun yeni rakibi Suriye” yazmıştım, dayanak olarak da ana muhalefet partisi liderinin dahi tekstilcilere Suriye’yi tavsiye etmesini göstermiştim, önceki günkü Dünya Gazetesi’nde “Tekstil ve perakende sektöründen üretimi Suriye'ye taşıma önerisi” başlıklı haber yayımlandı…
Bir kez daha içim yandı.
Büyük firmalar başta olmak üzere…
Kalan sağlar bizim olacak besbelli.
Dünya Gazetesi’ndeki haberi https://www.dunya.com/ekonomi/tekstil-ve-perakende-sektorunden-uretimi-suriyeye-tasima-onerisi-haberi-757733#google_vignette adresinden tastamam okuyabilirsiniz…
Ki muhakkak “tıklayın”.
Benzer haberlerin ardı arkası kesilmeyecek…
Haberde konu olan “İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB)”, “Birleşmiş Markalar Derneği (BMD)” ve “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi” temsilcileri yanı sıra ilerleyen günlerde diğer sektör birliklerinin temsilcilerinden de benzer beyanlar emin olun gelecek.
E TOBB dahi Suriye’yi işaret ediyorsa…
Kastamonu yansın haline.
Hele bakın…
Suriye’yi Türkiye’nin üretim üssü haline getireceklermiş.
(“Biz Suriyeliye orada iş imkanı niye vermeyelim? Mısır'a gideceğimize niye Suriye'ye gitmiyoruz? Suriye, Türkiye'ye yakınlığıyla lojistik olarak da çok avantajlı. Suriye tarafında, Türkiye'ye yakın olan bölgede emek yoğun sektörlerde bir üretim başlatabilirsek Türkiye bunu avantaja çevirmiş olur. Önümüzdeki süreçte Türkiye'de iş gücü bulmak daha da zorlaşacak. Maliyetler daha da artacak. Bunu en azından böyle tolere edebiliriz. Bu Suriyelilerin istihdamı açısından hem de Türkiye'nin üretimine katkı açısından çok faydalı olur.”..
Sektör temsilcilerinden birinin açıklaması.
Türkiye’nin kalkınma mecrasında özel sektör yatırımlarını olabildiğince Marmara bölgesinden diğer bölgelere yaymak her zaman umut edildi…
Doğu ve Güneydoğu’nun sanayileşmesi için büyük teşvikler, hibeler ve motivasyon desteği verildi.
“Tekstilkent” kavramı Doğu illerinde geçer akçe oldu…
“Kastamonu’da da olsun” dedik.
Emek yoğun sektörler Mısır ve Suriye’ye kayacak…
Net.
Mısır ve Suriye “rekabeti” yaşanacak…
Türk sanayicisini hangisi çalabilirse.)
(Her büyük imalat firmasının iştahını kabartan bir durum haliyle…
Türkiye’deki “asgari ücreti” aşamayan “dünya firmalarımız” soluğu Suriye’de alacak.
Asgari ücret sularında boğulan endüstri firması mı olur?..
Verimsizlik deryasının çakıl taşı her biri.
Geçtiğimiz haftaki bir yazımda “asgari ücret” mevzusunda TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’ın açıklamalarını aktarmıştım...
“Çalışanların hakkaniyetli bir gelir elde etmesinin önündeki en büyük engel şirketlerin verimliliği arttıramaması. Eğer bir ekonomide enflasyonla mücadele açısından uygun görülen asgari ücret artışı çalışanları tatmin etmiyorsa bu ülkede çözülmesi gereken ciddi bir verimlilik sorunu var demektir. Asıl sorun olan düşük verimlilikle baş edilemezse asgari ücret tartışması hiç bitmez. Asgari ücret tuzağından çıkamayız. Esas başarı, verimliliği yüksek şirketler yaratarak toplam işgücü içinde asgari ücretle çalışan kişi sayısını düşürmektir.”
Asgari ücretin yüksekliğini diline dolayan “büyük” firmalar…
130 Dolar asgari ücret bandındaki Mısır ve besbelli daha aşağısındaki Suriye’den medet umuyorlar.
Suriye’den Türkiye’ye işgücü göç etmişti…
Türkiye’den Suriye’ye sermaye göç ediyor.
Suriye burjuvazisi kendine geldiğinde…
Türk fabrikatörlerin halini görürüz.)
(Kastamonu’nun kalkınması için tek yol var…
Sinesinden yerel girişimciler çıkarması, küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemesi, bu sayede büyük işletmeleri kendi içinden doğurması.
“Orta Ölçekli Sanayi Sitesi”…
Kastamonu için olmazsa olmaz.
Kastamonu’nun “zıplama” zemini küçük ve orta ölçekli işletmelerini istihdam edeceği ve ardından OSB’ye göndereceği “Orta Ölçekli Sanayi Sitesi”..
Başka yolu yok.
Aksi halde küçük balıklar büyüyemeden yitip gider…
Apartmanın “orta” katı olmadığı için şehrin ekonomisi sallanır durur.)
(Türkü, öğretmendir…
Bana “müstantik” kelimesini öğretti.
“Mapushane çeşmesi” türküsünde geçiyor…
Merak ettim.
Türk Dil Kurumu der ki…
“Bir kimseden bilgi almak için o kişiye sorular soran kişi demektir. Halk arasında müstantik kelimesinin yerine sorgucu sözcüğü kullanılır.”)