Gökalp, Birinci Meşrutiyet’in ilan edildiği 1876 yılında dünya gelmiş, Osmanlı son dönemi sosyal ve siyasal hayatını yakından tanımış, Osmanlı modernleşme sürecinde tespit ve problem durumlarını gözlemlemiş, bu konularda tefekkür etmiş bir kişiliktir. Dolayısıyla Gökalp'ın düşünce dünyasının oluşumunda, bu son dönem dünyada ve Osmanlı Devleti’ndeki gelişmelerin etkisi bulunmaktadır. Gökalp mefkûre sahibi bir fikir adamıydı ve “İnsanı mes’ud eden, mefkûredir” diyordu.
Türk Ocakları Derneği Kastamonu Şube Başkanlığı, Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ve Türk Eğitim-Sen Kastamonu Şube Başkanlığı tarafından müşterek düzenlenen Vefatının 100. Yılında Ziya Gökalp Anma Programı 9 Kasım 2024 Cumartesi günü saat:14:00'te İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Programda Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel “Türkiye Cumhuriyeti’nde Bir Öncü, Mütefekkir, Sanatkâr Ziya Gökalp” konulu bir konferans verecek, daha sonra “Ziya Gökalp’ın Bestelenmiş Şiirleri” başlıklı müzik şöleni olacak. Programda Dr. Osman Eroğlu tarafından bestelenen Ziya Gökalp’ın iki şiiri de ilk kez izleyiciyle buluşacak.
Ziya Gökalp eşit miktarda, iki asra sığdırdığı kırk sekiz yıllık kısa hayatında epeyce eser vermiş ve Türk milletinin hafızasında derin izler bırakmıştır. Bu eserleri çeşitli zamanlarda müstakil kitap halinde yayımlandı. Şaki İbrahim Destanı, İlm-i İçtima Dersleri, İlm-i İçtima, İlm-i İçtima-i Dinî, Darülfünun Derslerinden: İlm-i İçtima-i Hukukî, Ameli İçtimaiyat Dersleri, Ahlaka ve Terbiyeye Tatbik Edilmiş Muhtasar İçtimaiyat, Kızıl Elma (Şiirler), Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, Rusya'daki Türkler Ne Yapmalı?, Yeni Hayat (Şiirler), Altın Işık (Şiirler), Türkçülüğün Esasları, Türk Töresi, Doğru Yol, Türk Medeniyeti Tarihi, Limni ve Malta Mektupları, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, Çınaraltı, Felsefe Dersleri. Bu eserlerden ikisi var ki daha fazla öne çıkmaktadır. Bunlardan birisi “Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak”, diğeri ise “Türkçülüğün Esasları” adlı eseridir.
Ziya Gökalp, Batı Avrupa'da ortaya çıkan tarihi ve toplumsal gelişmelerin ışığı altında doğu toplumlarını ve Osmanlı Devleti’ni sosyal bilimler, tarih ve sosyoloji biliminin kazandırdığı bakış açısı ile kavramaya ve çözümler bulmaya çalıştı. Siyasi olarak birbirleriyle çatışan üç akımdan Batıcılık, İslamcılık ve Türkçülük hareketlerinin taraftarlarının çatışma değil, uzlaşma noktalarına yoğunlaşarak bu üç akımı telif etmeye çalıştı. Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak adlı eserinde Osmanlı Devleti'nin son yıllarında üç fikir akımın temsilcilerinin kendi aralarındaki mücadelelerine son vermek ve bu üç fikir cereyanının aslında Türk milletinin sahip olduğu ve olması gereken özellikleri olduğunu vurgulamaktadır. Genç cumhuriyete yol göstermek üzere kaleme aldığı Türkçülüğün Esasları da onun bütün fikirlerinin adeta bir özeti mahiyetindedir.