Programa Kastamonu Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Kastamonu İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok, sağlık çalışanları ve davetliler katıldı.
Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok ve Vali Yardımcısı Hakan Kubalı'nın konuşmalaryla devam etti. Derdiyok, konuşmasında 14 Mart Tıp Bayramı'nın tarihine vurgu yaparak, tıbbiyelilerin ülkesi için verdiği fedakarlıklara dikkat çekti.
Programın açılış konuşmasını yapan Kastamonu İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok şu ifadeleri kaydetti:
"14 Mart'ı neden kutladığımızı anlatmak istiyorum. 14 Mart, sadece sağlık çalışanlarının değerli olduğunu göstermek ya da hatırlamak için belirlenen bir anma günü değildir. 14 Mart ruhunu anlatmak amacıyla size bazı hikayelerden ve bazı önemli insanlardan bahsedeceğim.
14 Mart 1827'de II. Mahmud tarafından ilk tıp mektebi kurulur. Daha sonra, 6 Kasım 1903 tarihinde II. Abdülhamid Han tarafından Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane açılır. 1. Dünya Savaşı başladığında, Osmanlı İmparatorluğu 1914 yılında İtilaf Devletleri'ne karşı savaş ilan eder ve Türk ordusu on cephede mücadeleye girer. Bu cephelerden biri Çanakkale cephesidir. 1914 yılında başlayan bu destansı mücadelede, askeri tıp öğrencileri silah altına alınır, hocalar cepheye gider ve son sınıf öğrencileri ile 3, 4 ve 5. sınıf öğrencileri askeri birliklere katılır. 1914’te tıbbiyeliler artık sahadadır. Çanakkale’de düşmana geçit vermeyen bu öğrenciler, en az askerler kadar ön cephede yer alırlar.
1915 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye kayıt olan öğrencilerin hiçbiri mezun olamaz. 1921 yılında da mezun verilemez. Çünkü kayıt olan tüm öğrenciler şehit olmuştur. Hekim olarak değil, asker olarak gitmişlerdir. 1914-1918 yılları arasında 765 tıp öğrencisinden 346’sı şehit olur.
Bu hikayelerden biri de Çanakkale'de savaş alanında şifa veren bir doktor: Doktor Tarık Nusret. O gün Tarık Nusret, kendi evladı ile ilgili büyük bir sınav vermiştir. Hak etmediği için oğluna morfin vermez. Çanakkale Savaşı sona erse de, Osmanlı Devleti savaşı kaybeder ve işgal süreci başlar. 13 Kasım 1918’de İngilizler İstanbul’u işgal eder. O gün Haydarpaşa Garı’nda, Çanakkale Cephesi Yıldırım Kumandanı Gazi Mustafa Kemal ve tıbbiyeli Rasim Ferit Talay karşılaşır. Mustafa Kemal, işgal kuvvetlerini gördüğünde tarihe geçen şu sözü söyler: "Geldikleri gibi giderler."
Peki, Tıbbiye-i Şahane neden önemliydi? Çünkü İngiliz işgal kuvvetleri, Haydarpaşa’daki Tıbbiye-i Şahane’yi karargâh olarak kullanır. Ancak tıbbiyeliler, ne işgale tahammül edebilirlerdi ne de bayrağın gönderden indirilmesine. 14 Mart 1919'da Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşları, işgale karşı büyük bir Türk bayrağı hazırlayıp okulun çatısına asarlar. 14 Mart ilk kez böyle kutlanır. Bu, işgal altındaki İstanbul’dan, Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Milli Mücadele’ye bir selamdır.
Tıbbiyeli Hikmet, Sivas Kongresi’ne gençlik delegesi olarak gönderilir. Kongrede manda tartışmaları yapılırken ayağa kalkarak şu sözleri söyler: "Biz tıbbiyeliler, istiklal davamız için buradayız. Mandayı kabul etmeyiz. Eğer manda fikrini kabul ederseniz, sizi de reddederiz!" Mustafa Kemal ise ona tarihe geçen şu cevabı verir: "Azınlıkta kalsak bile mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir: Ya İstiklal ya ölüm!"
14 Mart ruhu, yokluğa, haksızlığa ve en önemlisi esarete karşı verilen mücadelenin adıdır. Bugün de sağlık teşkilatı olarak bu ruhla insan hayatına dokunmaya devam ediyoruz. Bu ruh, Maraş depreminde yeni doğan kuvözlerini sarsıntı anında tutan hemşirelerde yaşar. Doğanyurt'ta doğum yapan ve bebeğini ambulansla hastaneye götüren ebe arkadaşlarımızda yaşar. Depremde, felaketlerde hiç düşünmeden hizmete giden UMKE ekiplerinde yaşar. Kar kış demeden, saatlerce ambulansla hastaya ulaşmaya çalışanlarda yaşar. Kanser hastaları için dağ köylerine giden doktorlarımızda yaşar. Ameliyathanelerde bir hayat kurtarmaya çalışan cerrahlarımızda yaşar. Yoğun bakımda hastalarına şifa olmaya çalışan hemşirelerimizde yaşar.
Covid-19 salgını sürecinde herkes evlerine kapanmışken, filyasyon ekipleri ile sokaklara çıkan, tulum içinde nefes almakta zorlanan sağlık çalışanlarımız bu savaşın ne olduğunu en iyi bilenlerdir. İşte biz bu savaşa 14 Mart diyoruz.
Bu nedenle, 14 Mart ruhuyla bu millete hizmet eden tüm sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı kutlu olsun!"
Müdür Derdiyok'un ardından konuşma yapan Kastamonu Vali Yardımcısı Hakan Kubalı ise şöyle konuştu:
Çok değerli sağlık müdür yardımcılarım, sayın başhekimim, çok değerli sağlık yöneticileri, değerli hocalarım, tıp fakültesi öğrencileri, değerli misafirler; hepinizin Tıp Bayramı kutlu olsun.Sayın müdürüm, 14 Mart'ı o kadar güzel anlattı ki, onun anlatımı ve görseli izlerken hepimiz heyecanlandık, hepimiz duygulandık. Kendisine ayrıca teşekkür ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, ben aynı zamanda 14 Mart ruhunu devam ettiren, 1961 yılında sağlık hizmetlerinin sosyalizasyonu hakkında kanunu çıkaran ve bunu uygulayan dönemin Sağlık Bakanı Profesör Doktor Hicri Fişek'i ve Türkiye'nin yetiştirdiği sayısız tıp profesörünü burada saygıyla anmak istiyorum.
Tabii ki başta Hikmet Boran ve Tarık Nusret olmak üzere, tüm sağlık şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyorum.
Bir ülkenin, bir devletin temeli sağlıktır arkadaşlar. Sağlık olmazsa hiçbir şey olmaz. Sağlık, devletin temelidir. Atatürk'ün—her zaman söylüyorum, çok bilinmiyor ama—yapmış olduğu devrimlerin en önemlileri aslında sağlık alanında olmuştur.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin en akıllı insanları evet, herkes akıllıdır, fakat tıp doktorları hepimizin güvendiği, hayat kurtaran, en aydın, en bilgili, en yürekli, en cesur, en fedakâr insanlardır. Tüm doktorların önünde saygıyla eğiliyorum.
Türkiye Cumhuriyeti yüz yılı aşkın bir süredir ayaktadır ve Cumhuriyet'i kuran irade, 30 Ekim 1918'de emperyalizme ve işgallere karşı başkaldıran doktorların da öncülüğünde şekillenmiştir. Doktorlar, vatanın, Cumhuriyet'in ve toplumun bilincinde olan en uyanık kesimdir arkadaşlar. Doktorlar bizim her şeyimizdir. Türkiye Cumhuriyeti doktorlarıyla övünmekte ve doktorlarıyla dünyada harikalar yaratmaktadır.
Değerli arkadaşlar, sağlık öyle bir hizmettir ki yaşam hakkını güvence altına alır. Tüm insanların ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu anlayış ve mevzuat çerçevesinde şu anda vatandaşlarına 24 saat sağlık hizmeti sunmaktadır.
Doktorlar—doktor bey de çok güzel söyledi—kahramanlardır, savaşçılardır. Onlar, hayat kurtaran savaşçılardır. Sizlerin emeği, sizlerin değeri hiçbir kavramla ölçülemez. Sizler, öyle yüce ve kutsal bir mesleğe sahipsiniz ki hiçbir söz, mesleğinizin değerini tam anlamıyla anlatamaz. Sizler, hastaların umudusunuz. Sizler, sağlığın güvencesisiniz. Sizler, yaşamın bel kemiğisiniz. Sizler, ışıksınız doktor arkadaşlarım.
Burada son olarak şunu söylemek istiyorum: Bir buçuk yıldır Kastamonu Vali Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Sayın doktorum, çok değerli doktor arkadaşlarım, başhekimim, sayın Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki doktorlarım, sağlık yöneticilerim ve idari alanda çalışan arkadaşlarım, bu bir buçuk yılda müthiş işler başardılar. Kastamonu'nun ilçelerinde hastaneleri iyileştirdiler, teknolojik donanımları geliştirdiler ve hastaların Kastamonu il merkezine gelmeden tedavi olmalarını sağladılar.
Aynı şekilde, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sayın doktorlar, sayın başhekim büyük bir fedakârlıkla çalışarak sağlık teknolojisinde müthiş ilerlemeler kaydettiler. Kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum. Onlarla çalışmayı büyük bir şans olarak görüyorum. Bütün arkadaşlarımı aynı şekilde görüyorum. Büyük bir uyum içerisindeyiz ve bu uyumun vatandaşlarımıza yansıdığını görmek bizleri mutlu ediyor.
Biz hepimiz, Kastamonulu vatandaşlarımızın daha iyi sağlık hizmeti alması için görev yapıyoruz. Eğer bu görevi başarıyla yerine getirebiliyorsak, bu bizim için büyük bir onurdur.
Tekrar bayramınızı kutluyor, hepinize saygılar sunuyorum."
SANATSAL GÖSTERİLER İLE RENKLENDİ
Protokol konuşmalarının ardından Kastamonu Üniversitesi Tiyatro Kulübü tarafından Tıp Bayramı'na özel hazırlanan tiyatro gösterisi sahnelendi. Ardından başhekim tarafından tiyatro ekibine belge ve çiçek takdim edildi.
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan kısa filmin gösteriminin ardından Meddah Dr. Rugeş Demir ve ekibi "Kötülükten İyiliğe Kaçalım Ama Hep Beraber" adlı müzikal tiyatro oyununu sahneledi. Bu etkileyici gösteri, izleyicilerden büyük beğeni topladı. Program sonunda İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok, Meddah Dr. Rugeş Demir ve ekibine teşekkür belgesi ve çiçek takdim etti.
DERECEYE GİREN TAKIMLARA ÖDÜLLERİ TAKDİM EDİLDİ
Programın devamında, 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında gerçekleştirilen bay ve bayan voleybol turnuvasında dereceye giren takımlara katılım belgeleri ve kupaları takdim edildi.
KATILIMCILARDAN TAM NOT
Program boyunca sağlık çalışanlarının fedakarlıklarına dikkat çekilerek, mesleklerinin kutsallığı bir kez daha vurgulandı. Kastamonu'da coşkuyla kutlanan 14 Mart Tıp Bayramı, katılımcılardan tam not aldı.
Haber: Serkan KEBECİOĞLU