Kastamonu’nun zengin bitki örtüsü ve iklim özellikleri nedeniyle doğal mantarların yaygın bulunduğuna dikkat çeken Derdiyok, bu durumun mantar zehirlenmeleri açısından risk oluşturduğunu belirtti.
Zehirli mantarların dış görünüşleriyle ayırt edilemeyeceğini vurgulayan Dr. Derdiyok, halk arasında doğru bilinen birçok yanlışın, zehirlenmelere karşı etkisiz olduğunu söyledi. Mantarların pişirilmesi, kurutulması, sirkede bekletilmesi gibi yöntemlerin zehrini yok etmediğini ve yoğurt yemenin de zehirlenmeyi engellemeyeceğini ifade etti.
CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA SEBEP OLABİLİR
Zehirli mantar tüketiminin ardından görülen belirtilerin çeşidine ve süresine göre farklılık gösterdiğine işaret eden Uzm. Dr. Derdiyok, bazı zehirli mantarların tüketiminden iki saat sonra baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, kusma ve terleme gibi semptomlara yol açabileceğini, diğer türlerin ise daha geç dönemde karaciğer ve böbrek hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına sebep olabileceğini söyledi. Ölüme kadar varabilecek risklerin bulunduğunu da belirtti.
Mantar tüketiminin ardından şüpheli belirtiler ortaya çıkarsa, vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekti.
KÜLTÜR MANTARLARI GÜVENLİ
Uzm. Dr. Derdiyok, doğal ortamlardan toplanan mantarların tüketilmesinin riskli olduğunu vurgulayarak, sağlıklı şartlarda üretilip paketlenen kültür mantarlarının güvenli olduğunu söyledi.
Son olarak, mantar toplama faaliyetinin bir aktivite olarak görülmemesi gerektiğini, zehirli olma ihtimali bulunan mantarların kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini ifade etti.
Zehirlenmelerle ilgili daha fazla bilgi almak için vatandaşların 114 Ulusal Zehir Danışma Merkezi'ni arayabilecekleri de hatırlatıldı.