Kastamonu’da kar bereketi

Abone Ol

Genel sekreter Nida Sinsi,Bizim dağlarımızın süsü, Ilgaz’ın gelinliğidir kar…

Esaret değil berekettir.

Küre dağlarına sonbahar, Kastamonu’ya ve de Ilgaz’a en çok kar yakışıyor. Bizim memleket Kastamonu kar ve soğuğa alışkındır.Esaret diyenlere bakmayın. Belki bir iki gün sıkıntı olur ama yine de her haliyle kar güzeldir, berekettir.

Şehirdekiler için kar, büyükler için sabah işe giderken trafik yoğunluğu, çocuklar için ise kar tatili haberidir. Bu haber gelir gelmez koşarlar sokaklara, genelde kardan adam yapıp kartopu savaşları yapılır. Ben gibi biraz yaşı ileri olanlar geçmişe gider, hey gidi günler hey, biz var ya çocukken neler yapardık neler diye bitmek bilmeyen bir muhabbete kapı açılır.

Bizim memlekette hasretle beklenir kar yağışı. Çay boyunda bir akşam lapa lapa kar yağarken yürümenin keyfi nasıl kelimelerle anlatılır ki. Ya da meydanda kartopu oynamak, mahallede çoluk çocuk genç yaşlı demeden buldukları ilk şeyle bu leğen olur, naylon olur, merdiven bile iş görür.

Böylesi anlar belki her mevsim yaşanmaz ama olduğunda da yıllar yılı anlatılan mutlu sevinçli anılar bırakır hafızada.

Köylerde, kırsal kesimde olanlar için kış biraz daha farklıdır şehre göre. Artık hasıl harman zamanı geçmiştir. Çift çubuk ekim bitmiştir. Kurulukta birkaç kışlık odunun varsa, kilerin zahireyle doluysa bir de bunları yapacak eş dost, çoluk çocuk varsa kıştan korkulmaz.

Bizde sadece kar kış kıyamet yoktur. Değişmeyenbazı kış geleneklerimiz hala yaşar uzak dağ köylerinde.Kayık kaymak mesela, şehirdekiler kızak dese de bizdeki adı kayıktır.

Sobada pata, kestane pişirmek, kardan helva yapmak et ekmeği ile kanlıca turşusu yemek gibi.

Balıkçı Şef uslanmaz bir Kar seven "çiniofil" dir.

Duymak istediğim ve büyük bir hasretle beklediğim o haber nihayet geldi.

“Kar geliyor.”

23 Kasım 2024 meteoroloji günler öncesinden uyardı. Kar gelecek, hava çok soğuyacak diye. Beni aldı mı bir sevinç sormayın. Akşamdan itibaren sık sık dışarı bakıp beklemeye başladım. Önce yağmurgeldi,sonrasında sosyal medyada yükseklerdeki yerlerden kar haberleri.

Ben pc başında meteoroloji tahmincilerle kar pazarlığı yaparken mutfaktan hanım seslendi;

-Hadi gözün aydın kar başladı.

Çılgınca bir sevinç kapladı içimi. Beni bilen bilir bir Ilgaz’ı bir de soğuk havaları ve kar yağışını çok severim. Tam bir kar severim. Bir fotoğrafçı olarak diyebilirim kikar, doğada üstünü örttüğü her şeye ayrı bir güzellik veriyor. Bunu sadece ben demiyorum. Hatta bizim gibi olanların, böyle kar kış soğuk hava sevenlerin bir ismi bile var. chionophile, yunanca kökenli bir sözcük, chion kar, ophile sevgili anlamındaymış.Türkçe ’de tam olarak karşılığı yok ama karsevendiyebiliriz.

Çiniofil yani İngilizce adıyla “chionophile” kar yağışlı ve soğuk havaları seven insanlar için kullanılır. Kış mevsiminde özellikle kar yağışlı ve soğuk günleri bu tür insanlar çok sever. Böyle havalarda çiniofiller yani ben ve benim gibiler çok mutlu olur.

Bir Çiniofil olarak gece boyu kar yağışını büyük bir keyifle seyredip sabahı zor ettim.

Bir Pazar günü kar altındaki memleketim…

Günün ilk ışıklarıyla kendimi sokaklara attım. Henüz şehir Pazar mahmurluğunu atmamış. Memleket suskun ve ıssız sadece bir kaç dükkân, fırın açık. Şehir üzerini örten beyaz yorganıyla huzurlu bir uykuda görünüyor.  Kimseyi rahatsız etmemek için olabildiğince sessiz bir şekilde şehre doğru yol alıyorum. İlkdurağım İsmail Bey külliyesi, çok severim bu mekânı.  Sonrasında  meydana doğru giderken telefonum çaldı.

Arayan Genel Sekreterimiz Nida Sinsi,

-Kar mücadelesi başladı, neredesin haydi dağlara gidiyoruz.

Bir chionophile için bundan daha güzel bir teklif olabilir mi, hemen geliyorum diyerek yolumu İl Özel İdaresine çevirdim. Tüm teknik ekip, atölye dünden bu yana teyakkuz halinde. Gece boyu acil durum hasta gibi ihbarlar 112 ile koordineli olarak takip ediliyor. Sabahtan itibaren de yollarda çalışma çoktan başlamış.

24 Kasım 2024 Kastamonu genelinde 526 köy yolu kapandı,

Kar Kaplanları iş başında…

Özel İdarede hummalı bir koşuşturma var. Kar yağışının ertesi günü ilk raporlar geliyor. Kastamonu genelinde 526 köy yolu kardan kapanmış. Çok da sürpriz olmuyor. Meteorolojiden gelen tahminler doğru çıkıyor.

Özel idare ekipleriyle yola çıkmadan evvel konuşuyoruz: bizim yaptığımız iş belli. Her kış aynısını tekrarlarız. Kar yağar, yollar kapanır, biz açarız. Adına “Kar mücadelesi” deriz. Bu son yol açılıncaya kadar devam eder.

Benim gibi bir kar sever için karla mücadele pek uygun bir terim gelmiyor. Bana kalırsa yaptığımız iş için karla mücadele etmiyor, yol üstünde çiğnenmesin, incinmesin diye alıp kenara bırakıyoruz diyorum.

Yani ben ne kadar kar sevsem de köyler yollar açılmak zorunda. Bunun için bu Pazar günü buradayız. İlk önce Kar mücadele iletişim merkezi olarak kullanılan İşletme şefliğinde Genel Sekreter Nida Sinsi’nin dağlara gitmeden evvel yapılacak bazı planlamaları var. İlçelerden köylerden gelen kapalı yolların harita üzerine işlenmesi, kimin nereden başlayıp nerede bitirmesi tek tek yazılıyor. Ekiplerle istişare edilip en uygun yol güzergâhı belirleniyor.

Ekipler günler öncesinden hazır, ancak yine de yola çıkmadan evvel yapacakları bazı tamir ve tadilatlar oluyor. Atölye çoktan çalışmaya başlamış, yılların kaynak ustası Osman Sekbanoğlu, Kamil Karakoca ve diğer ustalar harıl harıl çalışıyorlar. Genel Sekreter Nida Sinsi, Onlara da bir kolay gelsin diyerek çalışmalar hakkında bilgi alıyor.

Tüm hazırlıklar planlamalar ve yoğun telefon trafiği sonrasında yola çıkmaya hazırız.

24 Kasım sabahında merkezdeki 176 köy var ve 140 köy yolu kapalı. Özel İdare tüm ekipmanlarıyla sahada çalışmaya başlıyor, ilk önce ana gurup köy yolları açılıyor. Bizim de ilk gideceğimiz yer Tosya yolundan Çatalçam ayrımından yukarı Girdallı, İmam, Tepeharman köyleri mahalleleri.

Yolumuz yukarılara çıktıkça beyazlıkta artıyor.Yolumuzun üstünde arada bir ahşap köy evleri görünüyor. Tek farklı renk onlara ait,

Yer beyaz, gök beyaz, yol beyaz, İki yanımız üstündeki karları indirmeye çalışan çam ormanlarıyla kaplı.

Çam demişken, ormanın her türlüsünü severim ama bir fotoğrafçı olarak çam ağaçlarına mesafeliyim. Çok tek düze oluyorlar, yaz mı kış mı belli olmuyor. Bunun tek istisnası kar yağdığında çam ağaçları kar tutuyor. Birikiyor dallarında.

 Çam ağaçları sadece kar ile güzel oluyor.

Genel sekreter Nida Sinsi ile doğum gününde dağlarda kar mücadelesinde

İleride beyaz renkle kontrast sarı bir iş makinesi var. Operatör tanıdık, eski bir dost. Uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz.  O bir gazi. Güneydoğu gazisi ve aynı zamanda “Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği İl Başkanı” Dursun Kan.

Hey gidi koca gazim diye sarılıyoruz.

Bizim araçta merkezden getirdiğimiz patinaj zincirleri var. Oldukça ağır olan zincirleri Alaattin Ünal Nida Sinsi ve Dursun Kan hep birlikte araçtan indiriyor.

Zincirin bir ucundan tutan 3 kişi, bir muhtar, bir başkan, bir genel sekreter.

Her biri zincirin ucundan yapışıyor. Hava buz gibi ve kar yağıyor. Kısa sürede zincirler lastiklere el birliği ile takılıyor.

Genel Sekreter elini karla yıkayıp,Dursun Ustadan bugün hangi yollara gideceğini, nereleri açtığını sorup not alıyor, günlük açılan yol güzergâhları raporuna işliyor.

Bir müddet beraber gidiyoruz.

Önde iş makinesi arkada biz,

Rüzgâr savuruyor karları, müthiş bir eskin yapıyor.

Koca iş makinesi bembeyaz bir toz yığını arasından zorlukla fark ediliyor. Bir mahalleden geçerken evden çıkan köylü vatandaşlar genel sekreteri görünce hemen tanıyorlar. Yüzlerinde mutluluk var. İçimizden biri o diyorlar. Aslında nereye gidersek gidelim yolda, köyde kim görürse hemen durup Nida beye sarılıp hal hatır sorduktan sonra

Doğum gününü kutluyorlar.

Evet,24 Kasım Pazar günündeyiz ve bugün Genel sekreterin doğum günü.

Gün ışığı bitmiş, akşamın zifiri karanlığı basmışken dağları, Genel Sekreter Nida Sinsi hala yollarda. Bir elinde telefon bir elinde ajanda, gelen telefonların ardı arkası kesilmiyor.

Tüm taleplere aynı zamanda yetişmek mümkün değil.

Gecenin karanlığı çökerken yollara bir beyaz ışık, köylere ışık olmak için çalışıyor. İleride sarı ışıkları belli belirsiz seçilen köye ulaşmak üzere,

İş makinesinin beyaz ışıkları köyün sarı ışıklarıyla birleşince, elindeki ajandada yazan kapalı köylerden bir sayı daha düşüyor.

Ama daha açılacak çok köy, çok yol var.

Gece boyunca sürecek çalışmalar için sürekli telefon trafiği arasına bir de farklı arama geliyor.

Mutlu yıllar duyuluyor belli belirsiz.

Dışarıda kar yağıyor, iş makinesi yeni bir köy yoluna devam ederken, Genel sekreterde yeni yaşına kar altındaki köy yollarında giriyor.

Genel sekreter Nida Sinsi,  Bizim dağlarımızın süsü, Ilgaz’ın gelinliğidir kar…

Esaret değil berekettir. Diyor.

Biz de Nice yıllar diliyoruz.

Cebrail Keleş-Balıkçı Şef
24 Kasım 2024-Kastamonu-Burhanlı köyü