Kastamonu’da “deniz ve iç su” olduğundan bihaber kamu

Abone Ol

Karadeniz’in sahil uzunluğunda şampiyonu olması yetmiyor, sahil bandında ilçe ve köyleri olması da yetmiyor, ırmak ve barajları da yetmiyor…

Kastamonu’nun ekonomik kalkınmaya dair “su” potansiyelini kamu görmüyor, duymuyor, kılını kıpırdatmıyor.

“Su’dan para kazanması lazım” Kastamonu’nun…

Kamu oralı olmuyor.

“Valilik”, “Üniversite”, “KUZKA”…

Kastamonu “su ekonomisi” üzerine emek vermiyor.

“Valilik” çatısı altındaki kamu kurumları, ki bu çatının altına epey kurum giriyor, Allah rızası için “prosedür” harici bir hamle yapsalar…

Halk söylemiyle “dişimi kırarım”.

“Denetlemekle mükellef” görüyorlar var olanı…

Üstüne koy.

“Üniversite”…

Gazi Üniversitesi’ne bağlı olarak “İnebolu Su Ürünleri Fakültesi” temeli 1995 yılında Başbakan Tansu Çiller tarafından İnebolu’ya 5 kilometre mesafedeki Erkekarpa köyünde atıldı, 10 yıl boyunca tek çivi çakılmadı, rektör seçilen hemşerimiz Prof. Dr. Kadri Yamaç 2 yıl içinde inşaatı tamamladı, Kastamonu Üniversitesi’nin de kurucu rektörlüğüne de atanan Prof. Dr. Yamaç 25 Ağustos 2006’da fakültenin açılışını yaptı, YÖK 60 olacak öğrenci kontenjanını 15’e düşürdü, Kastamonu Üniversitesi’ne atanan yeni rektör üniversitenin henüz ilçede fakülte açacak altyapıda olmadığını ifade ederek fakülteyi kapattı, yerine MYO açılacağını kaydetti. Uzatmayalım, fakülte Merkez ilçede yoluna devam ediyordu ki yeni yeni rektör “haklı” gerekçeler öne sürerek fakülteyi kapattı. Fakültenin kapatılmış olmasına karşın “su ürünlerinin” Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’nde “bölüm” olarak yoluna devam edeceğini düşünen benim gibi “saflar” yanıldı, Fen Enstitüsü bünyesine mahkum edildi.

Üniversitenin “su ürünleri” mevzusunda olup olacağı bu…

Bir toplantıda rast geldim, akademisyenleri Ege’den bahsediyorlardı yeminle.

“KUZKA”…  

“İstanbul’da gerçekleştirilen Seafood Expo Euroasia İstanbul Fuarı’na katılan Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Sinop’ta Su Ürünleri Ekosisteminin Geliştirilmesi faaliyetleri çerçevesinde su ürünleri sektör temsilcilerini ziyaret ederek, yatırım promosyon çalışmaları gerçekleştirdi. KUZKA Sinop Yatırım Destek Ofisi tarafından gerçekleştirilen fuar ziyaretinde, katılımcı firmalara tanıtım ve yatırım promosyon çalışmaları kapsamında TR82 Bölgesi’nde yatırımcılara sunulan yatırım fırsatları ile devlet destekleri hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Su ürünleri sektörünün geliştirilmesine yönelik karşılıklı işbirliği imkânlarının da ele alındığı görüşmelerde firmalara, Seanop Su Ürünleri İşleme ve Sanayi A.Ş. bünyesinde kurulan Sinop Su Ürünleri İşleme, Şoklama ve Depolama Tesisi’ne ilişkin bilgiler paylaşıldı.”

KUZKA’nın haber bülteninin bir parçası…

Sinop’ta su ürünleri sektörünü geliştirmek için yaptıklarını uzun uzadıya anlatıyorlar.

E insan merak ediyor?..

“Kastamonu nerede?”

(Bu yazının yazılma sebebi KUZKA’nın paylaştığı haber bültenidir…

Sinop’la ilgili her paylaşımlarında benzer yazıları boca edeceğim.)

(Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci “TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu” üyesi oldu…

Besbelli ki derdi Kastamonu’da “unutulan” su ürünleri ekonomisine can suyu katmaktı.

Komisyon 20 küsur üyesi ile İnebolu’da toplandı…

Komisyonun Kastamonu’ya verdiği kıymetin nişanesi idi bu.

Aman Allah’ım…

Kastamonu sahilinde meğer ne çok balıkçılık kooperatifi olduğunun o gün farkına vardık, ne çok dertleri olduğunun da, yalnız kaldıklarının da.

Komisyon raporunun Kastamonu balıkçılığına da yön vereceği ortada…

En azından “farkındalık” yarattı.

Aklıma rahmetli duayen vali Kamil Demircioğlu geldi o toplantıda…

Eminim, olsaydı, gözyaşları için de takip ederdi.

Vekilin gördüğünü, emek verdiğini, çırpındığını…

Kamudan beklemek halkın hakkı.)

Not: 10 yıl önceydi…

Dönemin valisine konuyu götürdük, ciddiye aldı, geldi yerinde inceledi.

Talimat verdi…

Geçen yıllar içinde “aynı hamam, aynı tas” halini aldı.

Süreklilik olmayınca…

Sürdürülebilirlik de olmuyor.

“Salı Pazarı” ortasından geçen “yol” ve kimi yerinde “dört yol” halini alan “keşmekeş”…

Dün sabah ambulans girdi, görecektiniz curcunayı, “kornalar, kornalar, kornalar”.

İlköğretim öğrencileri…

Anneleri sıkı sıkıya ellerinden tutmuş.

Mahalle arasındaki trafiğe kim bakıyor?..

Belediye mi?

Çok mu zor en azından sabah saatlerinde trafiğe bir düzen vermek?..

Bilirim çok zor.

Senelerdir hallolmadı?..

İmkansız.