Türkiye’deki eğitim alanındaki sorunlara değinen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat ÖzçağdaşKastamonu gerçekten çok özel ve çok güzel bir yer. Bunu hiç misafir nezaketiyle söylemediğime emin olabilirsiniz. Hakikaten dostlarımın arasındayım. Özellikle onlar Ankara'ya gelip gittiklerinde çok birlikte zaman geçirdik, birlikte uzun yollar yürüdüğümüz arkadaşlarım. Dolayısıyla bu kentin insanları da çok özel, bu kent de çok özel. Türkiye'nin çok sorunları var. Sorunlarının önemli bir kısmı, 22 yıllık iktidarın bile isteğe yaptığı tercihlerden kaynaklanıyor” dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Genel Başkanlığı’ınca düzenlenen ‘İllerde Eğitim Buluşması’ Programı cumhuriyet Meydanı’nda ‘Eğitim buluşması’ adı altında devam etti.

Düzenlenen programa Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Armağan Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı İlke Karabacak, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı. 


 Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’ınca düzenlenen ‘İllerde Eğitim Buluşması’ Programı cumhuriyet Meydanı’nda ‘Eğitim buluşması’ adı altında devam etti.

 Düzenlenen programa Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Armağan Erdoğan, Cumhuriyet Halk partisi İl Başkanı İlke Karabacak, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin ve çok sayıda vatandaş ile davetli katılım sağladı.

İLKE KARABACAK
Programda açılış konuşması yapan, Cumhuriyet Halk partisi İl Başkanı İlke Karabacak ;“Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız, gölge bakanımız Sayın Suat Özçağdaş öncülüğünde Türkiye'de ilk defa 24 saat aralıksız gerçekleştirilen eğitim maratonunun, ikinci aşaması olan Eğitim Buluşmalarının 10'uncusunu ilimizde düzenlemenin mutluluğunu yaşıyorum. Ayrıca 1885'te Anadolu'da açılan ilk lise unvanı ile tarihe geçen İrfan Meşalemiz ve Rıfat Ilgaz'ın ünlü edebiyat eseri Hababam Sınıfı'na ilham kaynağı olan eğitim çınarı Abdurrahmanpaşa Lisesinin önünde gerçekleştirdiğimiz içinde gurur duyuyorum. Kıymetli hemşehrilerim, birazdan Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinden, Atanmayan Öğretmenler ve Öğretmenlik Meslek Kanununa, çocuklarımızın boş beslenme çantalarından, çocuk işçiliğine, yoksulluğa kısacası yazboz tahtasına dönmüş eğitim sistemini ve çocuklarımızın geleceği üzerine hep birlikte sohbet edip, çözüm önerilerimizi konuşacağız. Hepinize katılımlarınızdan ötürü teşekkür ediyor, bu şehrin çocukları, gençleri ve kadınları için gecesini gündüzüne katan, kreşten, etüt merkezine kadar çalışmalarını aralıksız sürdüren belediye başkanımız bizim Hasana, Hasan Baltacı'ya sözü bırakıyorum”dedi.

HASAN BALTACI
“Eğitim bir ülkenin geleceği için ısrarla konuşulması gereken alanlardan bir tanesi” 
Kastamonu’nun özellikle eğitim anlamında tarihiyle bu ülkede güçlü mirasa sahip illerden biri olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Hasan Baltacı “10’cusu düzenlenen eğitim buluşmasını Kastamonu'da yapılmasından fazlasıyla mutluyum. Çünkü Kastamonu her şey bir tarafa özellikle eğitim anlamında tarihiyle bu ülkede güçlü mirasa sahip illerden biridir. Az önce il başkanımız söyledi, Abdurrahmapaşa'dan bahsetti. Benim de mezun olduğum cumhuriyetin bize mirası olan Gölköy vardır. Yine tarihiyle Türkiye'de eşsiz bir yere sahip Taş Mektebi'miz vardır. Yine emperyalizme karşı başkaldırıda önemli bir yeri olan Kız Meslek Lise'miz vardır. Yani Eğitim alanında bu kadar köklü ve tarihsel bir geçmişe sahip olan Kastamonu'da böylesi bir buluşmanın yapılmasından mutlu olduğumu bir kez daha belirtmek istiyorum. Değerli Kastamonular, tabii eğitim deyince eğitim hem toplumsal hem de kamusal anlamda üzerinde en fazla konuşulması gereken alanlardan bir tanesi. Gözlerimizi dünyaya açtığımızdan gözlerimizi kapattığımız ana kadar eğitim öğretim faaliyetiyle ilgili herkesin bir sözünün, düşüncesinin ve önerisinin olduğuna inanıyorum ve mutlaka bunların da bir yerde birikip bu ülkeye bir katkı sunması gerektiğine inanıyoruz. İnşallah bu buluşma böylesi bir amaca hizmet edecek. İster öğretmen olun, ister öğrenci olun, ister veli olun, ister çoktan eğitim öğretim faaliyetini bitirmiş olun, eğitim bir ülkenin geleceği için üzerinde ısrarla konuşulması gereken alanlardan bir tanesi. Tabii toplumsal yanı başka bir tarafa bugün artık Kastamonu Belediyesi'ni yöneten bizler için de kamusal alanı başka bir tarafa ”ifadelerini kullandı. 

Bal; “Kadrolaşmanın bu kadarına da pes doğrusu!" Bal; “Kadrolaşmanın bu kadarına da pes doğrusu!"

“100 milyon SGK borcu nedeniyle belediyemize bir ödeme emri geldi”
 Önceki belediye yönetimlerinden devraldıkları borçlara değinen Belediye Başkanı Hasan Baltacı ;“Az önce değerli il başkanımız bahsetti. Biz de seçimden önce çok fazla üzerinde durduğumuz birkaç konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz bu şehrin yuvamız Kastamonu'nun geleceğine hizmet etmek için seçim öncesinde söylediğimiz sözleri hayata geçirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Tabii bizden önceki yönetimlerden devralmış olduğumuz yükle bir taraftan uğraşırken bir taraftan da yuvamız Kastamonu'nun çocuklarına, gençlerine ve kadınlarına yatırım yapmaktan bir adım bile geri adım atmıyoruz. Bugünlerde tadilatı devam eden bir kreşimiz inşallah eğitim, öğretim sezonuna hazır olacak. Bugünlerde yine tadilatı devam eden bir etüt merkezimiz, eylül, ekim ayına, sezona, eğitim ve öğretim sezonuna hazır olacak. Biz istiyoruz ki bu şehirde, bu kadim şehirde, bu kadar köklü eğitim tarihine sahip olan şehirde biz gençlerimizin yanında duralım, onların ellerinden tutalım, onların hayallerine, onların geleceğine hizmet edelim istiyoruz. Bu bakımdan yerel yönetimlerin üzerine çok önemli görevler düştüğünü biliyoruz. Ayrıca bizim hayalimiz olan özlemini kurduğumuz o Kastamonu'nun geleceğine hizmet etmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimizi buradan belirtmek istiyorum. Tabii geçmişin yükü çok ağır. Bizden önceki belediye yönetimlerinden aldığımız miras işte öyle üstesinden kolay kolay gelinebilecek bir miras değil. Ama biz çabalarımız, gayretlerimiz doğrusunda inşallah Kastamonu Belediyesi'ni ayağa kaldıracağız. Kısa zaman önce sizlerle paylaşmak istiyorum. SGK borçları nedeniyle 100 milyonluk yaklaşık 100 milyon SGK borcu nedeniyle belediyemize bir ödeme emri geldi. Buradan şunu belirtmek istiyorum. Elbette ki bu borcu ödeyeceğiz. Elbette ki bunun üstesinden geçeceğiz. Bizden önce bu belediyenin kaynakları çarçur edilmiş olsa da israf edilmiş olsa da bu belediyenin kaynaklarıyla bu şehre hizmet edilmemiş olsa da bundan sonra bu şehrin kaynaklarını başta çocuklarımız, gençlerimiz ve kadınlar olmak üzere bu şehrin geleceğini harcayacağımı tekrar sizlerin önünde ifade etmek istiyorum. Ben sözü fazla uzatmıyorum. Değerli katılımcılarımıza konuşmalarımı konuşmacılarımıza sözü bırakıyorum. Hepinize teşekkür ediyorum ”şeklinde konuştu.

HİKMET ERBİLGİN

“Konuşan Türkiye'yi konuşan Kastamonu'yu elbirliği inşa edeceğiz”

 Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin de; “Tabii bugün Sayın İl Başkanım ve İlçe Başkanımın hazırladığı çok güzel programlar yaptık. Öncelikle örgütümüze sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Sayın valimiz, sayın rektörümüz de Kastamonu'nun misafirperverliğine devlet adabına uygun karşıladılar çok güzel buluşmalar yaşandı. Yine gün içerisinde geleceği konuşacağız ama tarihe yolculuk ettik. Arkanızda bulunan Abdurrahmanpaşa Lisesi'nin müzesini gezdiğimizde bu kadim şehrin eğitim sürecinde ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlama fırsatını yaşadık. Kıymetli kardeşlerim, gençler, kadınlar, partimiz geleceğe hazırlanmak Türkiye'yi yeniden inşa etmek adına çok önemli gayretlerin içerisinde. Bunun belki de en başat işlerinden birisi, milli eğitim. Eğitimin yeniden planlanması. O nedenle Sayın Genel Başkan Yardımcımıza sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. İl il geziyorlar, burası 10’uncu il. Yarın Bartın ve Zonguldak diye Türkiye'nin her tarafını gezecekler. Eğitim o kadar önemli ki bu topraklarda eğitimin vasıtasıyla inşa ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni bir kez daha ayağa kaldırmanın en temel taşlarından. Anlıyorum ki bunu Kastamonularda fark etmiş hem sağ tarafımızda hem karşımızda beklediğimizin de üstünde bir katılım ve ilgi olduğunu görüyorum. Hepinize tekrar yürekten teşekkür ediyorum. Biraz sonra çocuklarımızın, kadınlarımızın hepinizin içindeki duyguları paylaşmasını rica ediyoruz. Konuşmasını rica ediyoruz. Çünkü konuşan Türkiye'yi konuşan Kastamonu'yu elbirliği inşa edeceğiz diyor. Huzurlarınızdan ayrılıyorum ”ifadelerini kullandı.

ARMAĞAN ERDOĞAN
 “Cumhuriyet Halk Partisi geleneğinde eğitim çok önemlidir” 

CHP Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Armağan Erdoğan ise; “ Genel Başkan yardımcımızın desteği ile eğitimi Türkiye’nin gündemi yapmaya çalışıyoruz. Çünkü eğitimin okul öncesinden yüksek öğretime kadar çok fazla sorunu var. Çok birikmiş sorunları ve çözülmeyen sorunları var. Eğitimimizin geleceğimiz, eğitim çocuklarımız, ülkemizin geleceği herkes için çok önemli. Ama bununla ilgili olarak inisiyatif almak bakımından hepimiz biraz pasif durumdayız. Herkes şikâyetçi oluyor. Ama çok fazla bu konuyla ilgili olarak itirazlarımızı yükseltmiyoruz. Biz istiyoruz ki hep birlikte konuşalım. Sorunları tespit edelim. Sorunların çözümleri neler olabilir? Bunları birlikte karar verelim. Katılımcı bir şekilde. Bir yandan güncel sorunları konuşalım ama bir yandan da Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında bizler nasıl bir eğitim politikası oluşturacağımızı birlikte karar verelim. Aslında bu Cumhuriyet Halk Partisi'nde olan değişimin de bir göstergesi. Onun bir somutlaşmış hali. Cumhuriyet Halk Partisi geleneğinde eğitim çok önemlidir. Baş öğretmenimiz Atatürk'ten itibaren. Onun için Böyle bir ortamı hazırladıkları için de ayrıca il başkanlığımıza da çok teşekkür ediyorum. Genel başkanımız çok sıklıkla ifade ediyor. Eğitim bir ülkenin beka sorunu böyle olduğuna inanıyoruz gerçekten de. Gençlerimize, çocuklarımıza umut vermek zorundayız. Gerçekçi ve nitelikli eğitim sağlamak zorundayız. Gençlerimizin hayallerini kendi ülkelerinde kurmaları için yurt dışına gezi için, seyahat için gitmeleri, bilim için gitmeleri ama ülkelerine dönmeleri ve buradan hizmet etmeleri için gerekli ortamı yaratmak için uğraşmak durumundayız. Öğrencilerimizin nitelikli eğitim alması, öğretmenlerimizin mutlu, huzurlu, umutlu bir eğitim sisteminde olması için çalışmak zorundayız. Üniversitelerimizin çok fazla sorunları var. Belki soru cevap ya da sizlerden gelen yorumlar sonrasında tekrar değerlendirme yapabiliriz. Bugün sizleri dinlemeye geldik. O nedenle biz çok fazla konuşmayalım. Ben tekrar ayağınıza sağlık demek istiyorum” dedi.

 SUAT ÖZÇAĞDAŞ
“Eğitim Türkiye'nin en önemli sorunu” 


Türkiye’deki eğitim alanındaki sorunlara değinen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, “Kastamonu gerçekten çok özel ve çok güzel bir yer. Bunu hiç misafir nezaketiyle söylemediğime emin olabilirsiniz. Hakikaten dostlarımın arasındayım. Özellikle onlar Ankara'ya gelip gittiklerinde çok birlikte zaman geçirdik, birlikte uzun yollar yürüdüğümüz arkadaşlarım. Dolayısıyla bu kentin insanları da çok özel, bu kent de çok özel. Türkiye'nin çok sorunları var. Sorunlarının önemli bir kısmı, 22 yıllık iktidarın bile isteğe yaptığı tercihlerden kaynaklanıyor. Türkiye'de olmadığından değil, yok olduğundan değil, var ama tercihler öyle olduğundan oluyor. Örneğin askerimiz polisimiz olmadığından insanlar sınırlardan ellerini kollarını sallayarak girmiyorlar. Askerimiz var, polisimiz var, aslanlar gibi kahraman güvenlik görevlilerimiz var ama ülkenin her tarafında milyonlarca düzensiz göçmen denilen kaçak göçmenler var. Örneğin para olmadığından bazı işler yapılamıyor değil. Örneğin iktidarın kendi yandaş şirketlerine 660 milyar TL vergi hakkı var. Ama emeklilerin ücretlerine 17 bin TL asgari ücrete çıkar dediğimizde para yok diyor. Ama aslında 17 bin TL çıkarsa zaten bu kadar yapıyor. Yandaş şirketlere verdikleri parayı 10 milyonun üzerindeki emekliye verseler para var. 1.2 trilyon Kur korumalı mevzuat için harcanan para, değil mi? Rantiyecilere. Para var. Ama okulda niye tuvalet kâğıdı yok? Niye sabun yok? Niye kapıda bir güvenlik görevlisi yok dediğinde para yok deniyor. Ya da geçilmediğiniz köprüler için paraları ödüyorsunuz. İnmediğiniz havalimanları için paraları ödüyorsunuz. Bunların hepsi için var. Bunların hepsi bir tercih. İktidarın tercihi. Tabii bunların hepsi çözülebilir. Sayın Hazine ve Maliye Bakanı dedi ya, irrasyonel politikalardan rasyonel politikalara geçtik dedi. Türkçesi, gerçekçi olmayan politikalardan gerçekçi politikalara geçtik dedi. Gerçekçi olmayan politikalar nereden çıkmıştı? İktisat profesörümüz, bizzat iktisatçıyım diyen Sayın Cumhurbaşkanı'nın faiz, sebep, enflasyon sonuç önermesiyle dünya ekonomi tarihine kazandırdığı büyük bilimsel tezden sonra Türkiye'ye inanılmaz bir ekonomik sorunla ulaştı. Bu halledilir. Gerçekçi politikalar uygularsanız halledebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

 “1.2 milyon öğretmenimiz var. 20 milyon öğrencimiz var”
 Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş;“ Ama eğitimde yaşadığımız sorunları yıllarca telafi edemeyebilirsiniz. O nedenle eğitim Türkiye'nin en önemli sorunu. İşte o nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'te düşman top sesleri, cepheden gelen top seslerin altında marif kongresi toplamış, eğitim kongresi toplamış bir liderdi. Türkiye'nin geleceğini de İrfan ordusunun, yani eğitim ordusunun geleceğini de görüyordu. Dolayısıyla eğitim çok önemli bir alan. Ve bir başka şey söyleyeyim, 1.2 milyon öğretmenimiz var. 20 milyon öğrencimiz var. Yani Yunanistan nüfusundan fazla, Bulgaristan nüfusundan fazla. Avrupa'nın birçok ülkesinden fazla öğrenci sayımız var. 1 milyon atanmayan öğretmenimiz var. Yani aslında eğitimin içerisinde 22,5 milyon insan ya öğrenci, ya öğretmen, ya öğretim Üyesi İnanılmaz bir şey. Dolayısıyla eğitim her hanenin içinde var. Ama çocuğunuz, ama kendiniz, ama torununuz. Birisi eğitimle ilgili. Dolayısıyla Türkiye'nin gerçek beka sorunu. Bunu konuşmalıyız. Bugün burada çocuklar konuşmalı. Gençler konuşmalı. Anne babalar konuşmalı. İşin uzmanları, öğretmenler, sendikacılar, akademisyenler konuşmalı. Biz evet Ankara'da bir 24 saat eğitim maratonu yaptık. Bir dakika bile ara vermeden 92 kişi geldi konuştu. Türkiye için de dünya için de değişik bir etkinlik ilk defa yapılıyordu benim bildiğim kadarıyla. Bunları illerde yapalım dedik. Sabah saatlerinde burada uzmanlarla bir araya geldik. Oradan aldığımız görüşlerin bir kısmını Sayın Valimize, Sayın Rektörümüze ilettik. Dolayısıyla Türkiye'nin konuşmaya ihtiyacı var. Okul öncesinden yüksek öğretime, meslek eğitiminden hayat boyu öğrenmeye kadar çok farklı alanlarda problemlerimiz var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak böyle saha çalışmaları yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak parlamentoda mücadele veriyoruz. Bu dönemin en uzun tartışılan kanun teklifi öğretmenlik mesleği kanun teklifi oldu. Meclis başkanlığı buna açıkladı ve kanun teklifi 22. maddede durdu. Neden? Çünkü öğretmenlerin derdini çözmeyen ve tüm sendikaların Hangi görüşlerin olursa olsun tamamının itiraz ettiği bir kanun teklifi. Türkiye yüzyılı marif modeli diye eğitimle hiç alakası olmayan bir model önermesi var. Buna olan itirazlar devam ediyor. Hukuksal olarak bunlarla mücadele ediyoruz. Danıştay'da dava açtık. Hem buna dava açtık ”ifadelerini kullandı. 

“Mülakat yapacağız ama mülakatı mülakat gibi yapacağız” 
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş; “11 Nisan 2023'te Ülkemizin Cumhurbaşkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı Türkiye'nin gözünün içine baka baka çıktı, dedi ki mülakat kaldırılacak. Dedi. Sonra dönemin Milli Eğitim Bakanı'na sordular. Sayın Mahmut Özer, mülakat gerçekten kalkıyor mu dediler. O da dedi ki kalkıyor. Artık mülakat olmayacak dedi. Seçim bitti. Sonra ne oldu? Milli Eğitim Bakanı değişti. Türkiye'nin gözünün içine baka baka mülakat yapacağız dedi. Ya dediler ki siz demediniz mi mülakat yapmayacağız diye? Dedi ki mülakat yapacağız ama mülakatı mülakat gibi yapacağız dedi. Yani ne demek istiyor? 22 yıldır mülakatı mülakat gibi yapmamışlar. Yani kendi Parti teşkilatlarından gelen referanslarla mülakatları yapmışlar. Bunu itiraf ediyorlar aslında. bu ülkenin atanmayan öğretmen problemi var. 1 milyon kişi atanmayı bekliyor. Peki Recep Tayyip Erdoğan 2002 yılında Gaziantep'ten ne diyordu? Rahmetli Ecevit'e sesleniyordu. ‘Yahu, neden atamıyorsun öğretmenleri? öğretmeni müzeye, müzik öğretmeni beden eğitimine giriyor. Ata benim evlatlarımı. Madem okutmayacaktın, ne diye bunları okuttun?’ 68 bin kişiydi atanmayan öğretmenler. Bugün 1 milyon kişi. Vaaz veriyordu. Nasıl geldik buraya? Hesapsız kitapsız eğitim fakülteleriyle herkese pedagojik formasyon vermekle Peki bu atanmayan öğretmenler, atanamayan değil, atanmayan öğretmenler, bunların ne günahı var? Devlete güvenmişler, eğitim fakültelerine gitmişler, ders çalışmışlar, telefonumuz sabahtan akşama çalışıyor şu anda. Ne diye arıyorlardır sizce? Üniversite sınav sonuçları açıklandı. Dar gelirli ailelerin çocukları, aman çocuğuma bir burs, aman bir yurt varma vekilim, gözünü seveyim bir şey yap. Bu aileler, benim babam Kamyon şoförüydü, annem kasiyerdi. Dar gelirli bir aileyiz, biz hala da öyleyiz. Ben 3 kardeşi nasıl okuttuklarını biliyorum. Peki bu 1 milyon kişiyi okuttunuz, bunun vebalini kim ödeyecek. Ayda bir kişi ölüyor, bir çocuk ölüyor. 14 yaşında, 15 yaşında. Ben arıyorum, Özgür Özel arıyor. Baş sağlığı diliyoruz, gözü yaşlı anneler, herkes çocuğuna dönsün baksın. 15 sene saçının teline zarar gelsin istememişsin. 4 gün işte, 1 gün okulda. Böyle okul mu olur ya? Çocuk işçi, kaçak işçi. Bunu bir eğitim modeli diye yutturuyorlar Türkiye'ye. Aslında 5 bin 100 liraya çocuk işçi çalıştırıyorlar. Devlet eliyle çocuk işçi çalıştırıyorlar. Ve o çocuklar 9. kattan düşüp ölüyorlar. Makinelere kapılıp ölüyorlar. Ve biz sürekli araştırma önergesi veriyoruz. Diyoruz ki gelin sorunu araştıralım. İstemiyorlar. Geçen ay 8 bin şirketle iptal ettiler anlaşmaları. Çünkü bunun üzerinden para kazanan insanlar var. 85 bin ücretli öğretmen var. Bu arkadaşlar atanmayı bekliyorlar. 85 bin ücretli öğretmen var. Yani 17 bin lira asgari ücret değil mi? 16 bin liraya, 12 bin liraya, 8 bin liraya ücretli öğretmenlik yaptırıyorlar insanlara. Bir iş yeri olan yerde asgari ücretin altında birini çalıştırsanız maliye kapıya dayanır değil mi? Dostum sen bunu nasıl yapıyorsun? Cezasını öde. Sigortasız işçi mi olur diye. Yahu 85 bin insanı bu devlet gözlerinin içine baka baka kaçak öğretmen olarak çalışıyor. Sigortasız öğretmen olarak çalıştırıyor. Şimdi biz muhalefet olarak bunları söylemek durumundayız. Bunları tartışmak durumundayız. Bu ülkenin çocuklarının geleceğini çalmasına izin vermeyeceğiz. Ve bir başka şey söyleyeyim. Burada yaşça benden büyük insanlar da var. Eskiden insanlar şunu diyordu. Ben şu Abdurrahmanpaşa Lisesi'ne gidersem, iyi de bir üniversiteyi kazanırsam, sonra da geleceğim kurtulur, çalışırım. Bugün öyle mi? Umutlarını çaldılar insandır. Asıl sorunu bu Türkiye'nin asıl sorunu bu Umutlarımızı çaldılar. Sadece kendi yandaşlarına, sadece kendi çevrelerine bir çıkar sağlayan bir mekanizma. Dev bir çark. Dolayısıyla Türkiye'nin eğitim sorunlarını konuşacağız. Bugün herkes rahatlıkla konuşsun. Burada uzman yok. Eğitim herkesin sorunu. Dolayısıyla ben de görebildiğim kadar herkese söz vermeye çalışacağım ”şeklinde konuştu.

Haber: Cengiz MUHZİROĞLU - Burcu HARABA

Kaynak: Kastamonu İstiklal Gazetesi