Ramazan Yakut, projeye başladığında maddi bir destek almadığını, senaryoyu yazdıktan sonra oyuncularla çalışmaya koyulduklarını ve zorlu süreçlerden geçerek "Döngü" filmini ortaya koyduklarını belirtti.
Yakut, sinema projesinin başlangıcında danışman hocası Mehmet Oğuz Yıldırım'ı tanımadığını, daha sonradan tanıştıklarını senaryo ve kurgu sürecini çok güzel bir şekilde yürüttüklerini, bu sürecin kendisi için çok değerli olduğunu ifade etti.
İlk sinema projesini ödül ile taçlandıran Yakut, çok mutlu olduğunu ve bu ödülün bir başlangıç olduğunu, bu ödül sayesinde daha iyi projelere imza atma motivasyonu bulduğunu söyledi.
Yakut, sinemaya olan aşkını şöyle anlattı: "Lise yıllarında okuduğum bir kitap ile başladım sinemaya; o dönemden beri tutkum var.”
Teknolojinin gelişmesinin kendisine büyük bir avantaj sağladığını belirten Yakut, bu avantajları güzel bir şekilde değerlendirerek projeyi ortaya koyduğunu ifade etti.
Çekim süreçlerinde yaşadığı zorluklara değinen Yakut, Çıralı Obruğu'nda yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: "Uyandı sahnesini çekmek için obruğun içine girmek zorunda kaldım; 45 derecenin üstünde çekim yaptık ve kameranın vizörünü göremiyordum. Sıcak havanın engellerine boyun eğmeyip mağara içerisine girip drone ile çekim yaptık."
Yakut, ekip olarak çok büyük zorluklarla karşılaştıklarını ama pes etmediklerini, azim ve kararlılık ile bu projeyi başarıya götürdüklerini belirtti.
Gelecek hedeflerinden bahseden Yakut, uzun metraj filmler çekmeyi ve daha fazla projeye imza atmayı hedeflediğini söyledi
Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Çetin, Ramazan Yakut'un Altın Portakal Film Festivali'nde kazandığı Jüri Ödülü ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Çetin, Altın Portakal Festivalinin Türkiye’de ve dünyada önemli bir etkinlik olduğunu ve böylesine önemli bir etkinlikte Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin isminin anons edilmesinin gurur verici olduğunu söyledi.
Altın Portakal Film Festivali'nin dünyanın dört bir yanından canlı yayında binlerce kişi tarafından izlendiğini belirten Çetin, İletişim Fakültesi'nin isminin duyulmasının kendisini ziyadesiyle mutlu ettiğini ifade etti.
Kazanılan ödülün Kastamonu Üniversitesi'nin ve İletişim Fakültesi'nin tanınırlığını ve bilinirliğini artırdığını belirten Çetin, sözlerine şöyle devam etti. Gelecek dönemlerde İletişim Fakültemizi tercih edecek öğrencilerin kısa film çekimlerinin yapıldığını, belgesel çekimlerinin yapıldığını bilerek geleceklerini belirtti.
Çetin, Kastamonu’nun küçük bir şehir olduğunu, eğitim ve öğretim uygulamalarının hangi boyutta olduğunu bilmeyen öğrencilerin bulunduğunu, fakat Ramazan Yakut'un Altın Portakal Film Festivali'nde kazandığı Jüri Ödülü vesilesiyle birçok öğrencinin tercihlerini Kastamonu'dan yana kullanacağını ifade etti.
Çetin, Aralık ayında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin en prestijli yarışmalarından biri olan Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması'na İletişim Fakültesi'nden öğrencilerin katılacağını ve buradan da ödül ile döneceklerine inancının tam olduğunu söyledi.
Gelecek dönemlerde bu tür ödüllerin arttıkça diğer öğrencilerin daha çok hevesleneceğini belirten Çetin, daha güzel, daha özel ve özgün işlerin öğrenciler tarafından ortaya çıkacağına inandığını ifade etti.
Yakut’un kendi senaryosunu yazdığını ve yönetmenliğini kendisinin yaptığını belirten Çetin, Yakut'un ileride iyi bir yönetmen olacağını, bu başarıyı uluslararası boyuta taşıyacağına inancının tam olduğunu söyledi.
Ramazan Yakut’u bu zorlu süreçte yalnız bırakmayan Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümü Araştırma Görevlisi ve aynı zamanda kısa film yönetmeni ve senaristi olan Mehmet Oğuz Yıldırım da açıklamalarda bulundu.
Film yapma sürecinin birçok unsuru bir araya getiren zorlu bir süreç olduğunu belirten Yıldırım, profesyonellerin bile bu süreçte zorlandığını, öğrencilerin bu koşullarda daha fazla mücadele vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Yıldırım, birçok yetenekli öğrencinin olduğunu, bu yetenekleri keşfetmenin ve o öğrencileri doğru yönlendirmenin kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Farklı sosyoekonomik sınıflardan ve kültürlerden gelen öğrencilerin kendilerini ifade etme konusunda çekingen kaldıklarını ifade eden Yıldırım, bu çekingenliği aşmak için öğrencilere destek olduklarını ve cesaretlendirdiklerini açıkladı.
"Döngü" filminin süreçlerinden bahseden Yıldırım, Ramazan Yakut ile ilk temasa geçtiğinde hevesli ve film yapma konusunda kararlı bir öğrenci olarak karşılarına çıktığını, fakat kafasının dağınık olduğunu; bu süreçte Ramazan’ın fikirlerini derli toplu hale getirmek için senaryo ve kurgu sürecinde yardımcı olduğunu ifade etti.
Yıldırım, Ramazan’ın verilen tüm yönlendirmeleri titizlikle uyguladığını, bunun sonucunda başarılı bir sonuç elde ettiğini belirtti.
İletişim Fakültesi’nin öğrencilere sunduğu imkanlara değinen Yıldırım, yalnızca sinema üretimiyle sınırlı kalmadıklarını, aynı zamanda Gazete Kampüs, Kampüs Radyo, Kampüs TV gibi uygulamalı birimleriyle de öğrencileri profesyonel iş hayatına yönelik üretim imkanları sunduklarını açıkladı.
Yıldırım, yeni hedeflerinin bir sinema atölyesi kurmak olduğunu, atölye çatısı altında film okumaları, film gösterimleri, senaryo çalışmaları, proje dosyası hazırlama teknikleri gibi uygulamaya yönelik pratik çalışmalar yaparak öğrencileri sektöre hazırlamak istediklerini belirtti.
İyi bir fikir yakalamanın ve bu fikrin peşinden koşmanın, kolay heveslere kapılmamanın, dikkati dağıtmadan kararlılıkla proje üzerinde çalışmanın sonuçlarının olumlu olduğunu belirten Yıldırım, Ramazan’ın başarısının da bunun bir örneği olduğunu ifade etti.