Kastamonu Belediyesi tarafından düzenlenen Fener Alayı Kışla Parkından başlayarak Kastamonu Belediyesi önüne kadar sürdü. Yürüyüşe, Belediye Başkanı Hasan Baltacı, CHP İl Başkanı İlke Karabacak ile Kastamonular katıldı.
Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen fener alayının ardından Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşlara hitap etti.
Kışla Parkı’ndan başlayarak coşkulu kalabalık eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen Kastamonulular, bayram sevincini marşlarla, bayraklarla ve meşalelerle yaşadı. Fener alayının sonunda konuşma yapan Belediye Başkanı Hasan Baltacı, halkın gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ederek sözlerine başladı.
Konuşmasında, ulusal bayramların coşkusunu yaşatanlara ve kutlamalara sahip çıkan herkese teşekkür eden Baltacı, "Bu ülkeyi geleceğe taşıyan tarihsel bilince sahip çıkan çocuklara, gençlere, kadınlara, erkeklere canıgönülden teşekkür ediyorum" dedi.
Başkan Baltacı’nın burada yaptığı konuşmanın tamamı şu şekilde oldu:
İki şeye, canıgönülden, bütün samimiyetimle, bütün inancımla teşekkür etmek istiyorum. Bu ülkede ulusal bayramlarımızın coşkuyla kutlanması için kararlılıkla, inançla, sevgiyle, heyecanla görev yapan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yine, bu ülkeyi bir arada tutan, bu ülkenin değerlerini ayakta tutan ve bu ülkeyi geleceğe taşıyacak olan tarihsel bilince her ulusal bayramda sahip çıkan; mahallelerden, sokaklardan koşup gelen çocuklara, gençlere, kadınlara, erkeklere... Bu ulusal bayramlara ve bu ülkenin tam bağımsızlığına sahip çıktıkları için kendi adıma, şehrim adına canıgönülden teşekkür ediyorum.
Bundan 105 yıl önce bu ülke her tarafından kuşatılmışken, emperyalist bir işgal altındayken, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bir taraftan emperyalizmle mücadele ederken bir taraftan da şöyle dediler:
"Eğer biz bir savaşı kazanmak istiyorsak, sırtımızı halka dayamalıyız. Bu savaşı kazanmak istiyorsak, milletin azim ve kararlılığına güvenmek zorundayız. Eğer bu savaşı kazanmak istiyorsak, çağdaş, medeni, bağımsız bir ülke kurmak istiyorsak, egemenliği bir kişinin iki dudağının arasından alıp millete teslim etmek gerekiyor."
O ateşli, o kan ve barut kokan günlerde hiç duraksamadan bu ülkenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açtılar. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine milletin gönderdiği temsilcilere söz verdiler, yetki verdiler, hak verdiler.
Eğer bu ülke ayakta kaldıysa, işte o gün egemenlik kayıtsız şartsız millete teslim edildiği için ayakta kalmıştır.
Bugün yaşadığımız günlerin karanlığına, ağırlığına bakıp umutsuzluğa, karamsarlığa düşen varsa, o tarihsel köklerden çok ders çıkarmak gerekiyor. Bu ülkenin başını öne eğdireceğini düşünenler varsa, bu meydanlara, bu sokaklara bakmalı. Şöyle düşünmeli:
O kötü günlerde nasıl milletin azim ve kararlılığı bu ülkenin geleceğine karar verdiyse, bugün de yine milletin azim ve kararlılığı bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine yön verecektir.
Değerli arkadaşlar, sevgili Kastamonulular!
Biz bu halkın, bu milletin seçilmiş temsilcileriyiz. Bize 5 yıl boyunca görev verdiniz. Dediniz ki: "Bu şehri yönetin. Hakla, hukukla, adaletle, liyakatla, erdemle yönetin." Can baş üstüne koyduk, başımızın üstüne aldık. Görevimizi yapmaya çalışıyoruz.
Kimseyi mahcup etmeden, bu dönemin sonuna kadar bu millete ne söz verdiysek onu yapacağız. Ama buradan şunu hatırlatmak istiyorum:
İster belediye başkanı olun, ister belediye meclis üyesi, ister milletvekili... İster seçilmiş olun, ister atanmış olun… Ama şunu hiç kimse aklından çıkarmasın:
Bu görevleri nasıl millet verdiyse, bu görevleri geri almasını da bilir bu millet.
O yüzden bu ülkenin çocuklarına eziyet etmeyin. Bu ülkenin gençlerine eziyet etmeyin. Bu ülkenin kadınlarına eziyet etmeyin. Bu ülkenin işçilerini, köylülerini sakın ha küçümsemeyin.
Durgun bir denize benzer bu millet; birikir, birikir, birikir… Sel olur, dalga olur, akar geçer bütün mentleri, bütün barikatları yıkar. Gözümüzle gördük, şahit olduk. Bu milletin önünde kurulan hiçbir barikat ayakta kalmadı, kalmayacak da.
Çünkü bu ülke kararlıdır. Cumhuriyete ve demokrasiye aşıktır. Cumhuriyete olan kararlılığının nasıl sarsılmadığını yakın bir tarihte ispat etmiştir, ortaya koymuştur. Bu sarsılmaz iradenin değiştiremeyeceği hiçbir koşul yoktur.
O yüzden bugünün karanlığı geçicidir. Bu ülkenin geleceği aydınlıktır, güzeldir. Ve her şey de inşallah güzel olacaktır.
Siz varsanız, her şey güzel olacak. Siz varsanız, bu ülke illaki adaletle yönetilecektir ve şundan eminim: Egemenlik, asla milletin elinden alınamayacak kadar büyük ve değerli bir güçtür. Bu millet büyüktür, bu millet erdemlidir, bu millet güçlüdür. Seçtiğine sahip çıkmasını da bilir, seçtiğine hesap sormasını da bilir. Bunu unutanlar, tarihin karanlığında mahkûm olacaklarını bilmelidirler.Dün öyle oldu, yarın da öyle olacak.
Ben tekrar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nızı kutluyorum. Bu ülkenin çocukları var ya… Her işi başarabilecek azim ve kararlılığa sahiptir."
