"2009’DA DOMUZ GRİBİ SALGININA SEBEP OLMUŞTU"
Doç. Dr. Yıldız, açıklamasında şunları kaydetti;
"Grip influenza virüsünün neden olduğu, genellikle yıl içerisinde sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başına kadar olan dönemde daha sık görülen oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. İlimizde ve ülkemizde ise Ocak ayı itibari ile vakaların arttığını gözlemlemekteyiz. Aslında her sene benzer senaryoları yaşıyoruz. 2009 yılında domuz gribi adı verilen bir pandemiye sebep olmuş olan bu virüs, şu an mevsimsel grip ya da influenza adıyla adlandırılmaktadır. İnfluenza belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. 39-40 dereceye ulaşabilen dirençli ateş, kuru öksürük ( nadiren balgamlı), gözlerde kızarıklık, burun akıntısı ya da tıkanıklık, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı ve nadiren ishal ile karşımıza çıkmaktadır. Özellikle küçük çocuklarda 2-3 gün süren dirençli ateş görülebilmektedir. Öksürük ve vücut kırgınlığı ise üç haftaya kadar uzayabilmektedir. Hastalık sürecinde beslenme bozukluğu görülebilmekte, bu da özellikle çocuklarda düşkünlüğü arttırmaktadır"
ÇOCUKLARDA 10 GÜN, ERİŞKİNLERDE 5 GÜN
"İnfluenza virüsü damlacık ve temas yoluyla bulaşmaktadır. Havaların soğuması ile kapalı alanlarda geçirilen vakitin artması bu bulaşı kolaylaştıran en önemli etmenlerdendir. Hasta olan kişilerin hapşırma, öksürme gibi davranışlarıyla ağızlarından saçılan virüs hasta olmayan bir kişiyi de kolaylıkla enfekte edebilmektedir. Özellikle çocuk hastaların bu virüsü 10 gün kadar bulaştırabildiğini biliyoruz. Erişkin hastalarda ise 5 güne kadar bu virüsün bulaştırıcılığı olduğu kabul ediliyor. İnfluenza sadece çocuklarda görülmez, erişkinlerde de görülebilir ama bazı risk gruplarımız vardır, risk grubunda bulunanlarda daha ağır seyretmektedir. Özellikle 5 yaşın altındakiler, 65 yaşın üstündekiler ve kronik astım, böbrek yetmezliği, kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı olanlar risk grubu kabul edilmektedir. Çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığı astımdır. Özellikle doktor tanılı tekrarlayan hışıltı atakları olan çocukların influenza açısından risk grubunda olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Konumuz özellikle çocuklar, çocuklar bu risk grubu içerisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Dirençli ateş, beslenme bozukluğu, genel durum bozukluğu veya zatürre ile seyreden grip vakalarını hastaneye yatırarak takip ediyoruz. Influenzada oseltamivir etken maddeli antiviral etkinliği bulunan ağızdan şurup ya da hap şeklinde alınan bir ilaç tedavisi vardır. Bu ilacın, özellikle risk grubundaki hastalarda ilk 48 saat içerisinde başlanması önerilmektedir. Bununla birlikte en önemli korunma yöntemi ise aşıdır. Yani grip aşısıdır. Grip aşısını ekim-mart ayları arasında yaptırabilirsiniz. Öncelikle az önce bahsetmiş olduğum risk grubunun aşılanması önerilmekle birlikte ben aşıya ulaşabilen herkese aşı yapılması taraftarıyım. Özellikle çocukların aşılanmasını kuvvetle öneriyorum. Aşı için doz ise şu şekilde, 9 yaş altında ilk defa aşılanacak çocukların bir ay arayla 2 doz aşı yaptırılması lazım. 9 yaşın üstündeki çocuklarda ise ilk defa bile aşılanıyor olsa tek doz aşı yeterlidir. Şu anda piyasadaki mevcut grip aşılarında çocuk ya da yetişkin farketmeksizin aşı yapılırken tam doz yapılması gerekmektedir. Aşı 6 ay itibariyle yapılabilir. Aşının yıllık tekrarlanması gerekir. Özellikle risk grubunun mutlaka aşılanmasını öneriyorum. Mart ayına kadar influenza sezonu devam ettiği için aşı yapılabilir"
"İNFLUENZA BİR VİRAL HASTALIKTIR, ANTİBİYOTİKLERLE TEDAVİ EDİLMEMEKTEDİR"
"İnfluenzadan korunmanın en önemli yollarından biri de kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabun ile yıkanmasıdır. İnfluenzanın damlacık yoluyla kapalı alanlarda hasta kişilerden sağlıklı kişilere bulaştığından bahsetmiştim. Bu bulaş kaynağının en önemli yerlerinden biriyse okullar. Okullarda bulaşın önüne geçebilmek için yapılabilecek bazı önlemler mevcuttur. Özellikle her teneffüste okulların iyice havalandırılması öneriyorum. İnfluenza tanısı almış çocukların rapor alarak bulaştırıcılık süresini evde geçirmeleri de salgın kontrolünde önemli bir yer tutmaktadır. Hapşırma veya öksürme esnasında ağız burun, kâğıt mendille kapatılmalı, kullanılan kağıt mendil hemen çöpe atılmalıdır. Mendil yok ise dirseğin iç yüzüne hapşırılmalı ve öksürülmelidir. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalı, kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır. Sağlık Bakanlığımızın da önerdiği üzere grip benzeri üst solunum yolu hastalığı geçirenler acillerdeki yoğunluğu önleyebilmek için öncelikle acil servise ya da devlet hastanesine değil, Aile Hekimliğine müracaat etmelidir. İnfluenza bir viral hastalıktır, antibiyotiklerle tedavi edilmemektedir. İnfluenza hastaları hekim tarafından gerekli görüldüğünde hekimin reçete ettiği şekilde ilaç kullanmalıdır" dedi.