Buldukları kaynaklar ve bilgiler hakkında konuşan Eğitimci Yazar Mehmet Saim Sayan; “Bulduğumuz iki önemli kaynağı sizlerle paylaşmak istiyorum. İlki, Hüsnü Açıksöz’ün İstiklal Harbi'nde Kastamonu adlı kitabıdır. Hüsnü Açıksöz, İstiklal Savaşı sırasında Açıksöz gazetesinin sahibi ve yazarıdır. O dönemin tanığı olarak önemli bilgiler sunmaktadır. Nurettin Peker, Çanakkale ve İstiklal Savaşları’na katılmış, savaş sonrasında Kastamonu’da çeşitli idari görevlerde bulunmuş bir isimdir” dedi.
Düzenlenen konferansta Türk kadının azmi hakkında konuşan Eğitimci Yazar Mehmet Saim Sayan; “Kadınlarımızın İstiklal Savaşı’ndaki katkıları ve Şehit Şerife Bacı’nın önemi bugünkü konuşmamızın konusunu oluşturacak. 1983 yılında Kastamonu Valiliği ve Türk Basın Birliği Kastamonu Şubesi, Türk kadınını simgeleyecek bir figür oluşturmak amacıyla bir çalışma başlattı. Bu çalışma kapsamında bir komisyon kuruldu. Komisyon üyeleri arasında ben de yer aldım. Mustafa Eski, Murat Kırsoğlu, Özdemir Tan ve Çetin Savaş gibi isimlerle birlikte çalışmalara başladık. O dönemin gazetelerini taradık, bu konuyla ilgili yazılmış eserleri inceledik. Ancak, tarihimize yeterince değer vermeyen bir millet olduğumuzdan, geçmişte yapılan kahramanlıkların yazıya dökülmediğini gördük. Bu nedenle sınırlı sayıda kaynağa ulaşabildik”dedi.
Buldukları kaynaklar ve bilgiler hakkında konuşan Eğitimci Yazar Mehmet Saim Sayan; “Bulduğumuz iki önemli kaynağı sizlerle paylaşmak istiyorum. İlki, Hüsnü Açıksöz’ün İstiklal Harbi'nde Kastamonu adlı kitabıdır. Hüsnü Açıksöz, İstiklal Savaşı sırasında Açıksöz gazetesinin sahibi ve yazarıdır. O dönemin tanığı olarak önemli bilgiler sunmaktadır. İkinci kaynak ise Gazi Nurettin Peker’in İstiklal Savaşı’nda İnebolu ve Kastamonu Havalisi adlı kitabıdır. Nurettin Peker, Çanakkale ve İstiklal Savaşları’na katılmış, savaş sonrasında Kastamonu’da çeşitli idari görevlerde bulunmuş bir isimdir. Bu eserde, o döneme ait pek çok belge ve bilgi toplanmıştır. Ancak, bu kitabın 1955’te basılan nüshaları tükenmişti ve yalnızca kütüphanelerde bulunabiliyordu. Büyük uğraşlar sonucunda, 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında kitabı yeniden bastırmayı başardık. Bugün bu kitaptan, üniversitelerdeki araştırmacılar da faydalanmaktadır” ifadelerini kullandı.
İşgalllere karşı Türk kadının mücadelesine değinen Eğitimci Yazar Mehmet Saim Sayan; “Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından başlayan işgallere karşı, Anadolu’da bir direniş hareketi başlamıştır. Kastamonu’da 15 Mayıs’ta Miralay Osman Bey önderliğinde Kuvayi Milliye ile bağlantı kurulmuş ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur. Bu cemiyet, orduyla iş birliği içinde çalışarak çorap, çamaşır ve diğer ihtiyaçları karşılamış; bunları orduya ulaştırmıştır. Erkeklerin faaliyetlerine paralel olarak bir Kadınlar Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de kurulmuştur. Bu cemiyetin üyeleri arasında Osman Bey’in eşi, Şemsizade Ziyadettin Efendi’nin eşi ve İzberizade Hafız Selma Hanım gibi isimler yer almıştır. Kadınlar da yardım toplama, etkinlik düzenleme ve orduya destek verme konusunda büyük çaba göstermişlerdir” dedi.
Kastamonuda düzenlenen miting hakkında konuşan Eğitimci Yazar Mehmet Saim Sayan; “10 Aralık 1919’da Kastamonu’da düzenlenen kadın mitingi, İzmir, Maraş, Antep ve Urfa’nın işgalini protesto etmek amacıyla yapılmıştır. İngiltere, İtalya Kraliçeleri ile Amerika ve Fransa cumhurbaşkanlarının eşlerine telgraflar çekilmiş; adalet ve hak talep edilmiştir. Tertip Komitesi Başkanı Zekiye Hanım, “Avrupa sesimizi duymazsa, erkeklerimizle omuz omuza savaşır, gerekirse bu uğurda ölürüz” diyerek kararlılığını dile getirmiştir. Bu mitinge üç binden fazla kadın katılmıştır. Zekiye Hanım ve diğer kadınlarımız, bu mücadelenin simge isimleri olmuşlardır.Mehmet Akif Ersoy da Kastamonu’da bir süre kalarak halka moral ve bilinç aşılamış, İstiklal Marşı’nın ilk taslaklarını Sebilürreşat dergisinde yayımlamıştır. Akif, dönemin sorunlarını açıkça dile getirmiş, İslam dünyasının birlik olamayışını eleştirmiştir” ifadelerine yer verdi.
İnebolu- Kastamonu destanlarına değinen Eğitimci Yazar Mehmet Saim Sayan; “Kadınlarımızın İstiklal Savaşı’nda yazdığı destanlardan biri de “İnebolu-Kastamonu” hattında cephane taşınmasıdır. Atatürk’ün “Gözüm cephede, kulağım İnebolu’da” sözü, bu hattın önemini vurgular. Limanı olmayan İnebolu’da cephaneler kayıklarla kıyıya taşınmış; oradan kağnılarla cepheye ulaştırılmıştır. Bu süreçte kadınlarımız olağanüstü fedakârlıklar göstermiştir.Rahime Kaptan (edebiyatımızda Halime Kaptan olarak bilinir) ve Halime Çavuş gibi kahramanlarımız, bu destanın unutulmaz isimleridir. Rahime Kaptan, babasının ölümünden sonra onun kayığını kullanarak savaş sırasında cephane taşımıştır. Halime Çavuş ise asker kıyafetiyle görev yapmış, İnebolu bombardımanı sırasında yaralanmış ve İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır. Her iki kahraman da fedakârlıklarıyla tarihe altın harflerle yazılmıştır.Bu kahramanlarımızı saygıyla anıyor ve bizlere miras bıraktıkları bağımsızlık ruhunu yaşatmamız gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.