Gündem

İşte Atatürk'ün Meclisteki ilk konuşması! Büyük Önder ne söyledi?

İlk Cumhurbaşkanı Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün konuşması TBMM kayıtlarında yer alıyor.

Abone Ol

Modern Türk toplumunun kültürel ve siyasal yapısının temel taşını oluşturan Cumhuriyet, bundan tam 100 yıl önce Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve fikir arkadaşları tarafından kurularak Türk Milleti’ne armağan edildi.

Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla karşılarken, geçmişten aldığımız güçle geleceğe umutla bakmaya devam ediyoruz. İstikbal ve bağımsızlık uğruna yürüttüğümüz mücadeleyi, birlik ve beraberlik içinde sürdürme azmiyle doluyuz.

Bu önemli gün vesilesiyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklal Harbi'nin kahramanlarını rahmet ve minnetle yad ediyoruz.

Milletçe gurur ve coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizin 100. yılında, istikbal ve bağımsızlığımıza hep birlikte sahip çıkma kararlılığımızı koruyoruz.

Kürsüye çıktı ve…

Meclis, 29 Ekim 1923 Pazartesi saat 18.00’de İsmet İnönü başkanlığında toplandı. Anayasa Komisyonu tarafından sunulan ve anayasa değişikliğini içeren teklif acilen görüşülmesi için gündeme kaydedildi.

Cumhuriyetin ilanından ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanı unvanıyla kürsüye çıkan Mustafa Kemal Atatürk'ün Meclise hitabı TBMM kayıtlarında şöyle yer aldı:

Efendiler diyerek başladı…

• Efendiler; asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.
• Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.
• Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
• Arkadaşlar; bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak için pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. 
• O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
• Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.

Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü Cumhuriyet’in ilanını kutladı. 26 Ekim 1924’te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet’in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.

Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924’teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu. TBMM’de teklifin 19 Nisan’da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana “Milli Bayram” olarak kutlanmaya başlandı.