Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda elinde silahıyla görev alanların yanında bir de kalemiyle, bilgisiyle hizmette bulunan eğitimciler, gazeteciler, yazarlar vardı. Bunların içinde bir abide şahsiyet vardı ki; İstiklâl Savaşı’nın en ateşli yıllarında Kastamonu Sultanisinde/Lisesinde edebiyat öğretmenliği yapmış, öğrencilerini ve halkı Millî Mücadele’ye teşvik etmiş, Açıksöz gazetesinde yazdığı gibi, Orhan Şaik Gökyay, Arif Nihat Asya başta olmak üzere öğrencilerini de yazarlığa yönlendirmişti: İsmail Habib Sevük’ten (1892-1954) söz ediyoruz...
Edebiyat tarihçisi, öğretmeni; Edirne, Antalya, Adana Millî Eğitim Müdürü, Sinop Milletvekili (1943-1945) İsmail Habib Sevük’ün hayatı, Kastamonu Yılları, İstiklâl Savaşı’ndaki hizmetleri; Kastamonu Üniversitesi Tarih Öğretim Üyeliğinden emekli (2020) hemşehrimiz, bilim insanı Dr. Mustafa Eski tarafından yayımlanan üç kitapta ayrıntılı olarak incelenmiştir:
1. İsmail Habib Sevük; İmtihan Veren Millete, (haz. M. Eski), Ankara 1989, 16 s.
2. İsmail Habib Sevük’ün Açıksöz’deki Yazıları: 1921-1922, (haz. M. Eski), Ankara 1998, 524 s., Atatürk Araştırma Merkezi Yayını
3. Mustafa Eski; İsmail Habib Sevük’ün Kastamonu Yılları, Kastamonu 2010, 206 s.
Biz de Kastamonu gazetesinde (25 Temmuz 2017), “İnebolu Ankara İstiklâl Yolu’nda Yürüyenler” yazı dizimizin XI.’sinde İsmail Habib Sevük’ün Kastamonu’daki çalışmalarından çok kısa söz etmiş, ayrıntısı için Dr. M. Eski’nin kitaplarına bakılmasını istemiştik.
1892 Edremit doğumlu Sevük, Bursa İdadisinden (1909) sonra İstanbul Hukuk Mektebini bitirdi (1913). Yolu üç defa Kastamonu’ya düştü. Edebiyatla ilgisi dolayısıyla öğretmenlik sınavını kazanıp Kastamonu Sultanisi edebiyat öğretmenliğine atandı (1914). İlimizde İttihat ve Terakki Kulüp Müdürlüğü yaptı. Köroğlu gazetesinde 1914-1918 yılları arasında 107 yazısı basıldı. Gazete kapanınca 1918’de Yeşil Ilgaz adlı gazeteyi 15 sayı çıkardı. Ertesi yıl İzmir’e atandı. 1919-1921 yılları arasında İzmir, Balıkesir, Bursa illerinde Millî Mücadele’ye katıldı. Kastamonu Sultanisindeki görevine dönmek üzere 1 Haziran 1921 tarihinde gemiyle İnebolu’ya geldi. İngiliz Kılkış Zırhlısı’nın İnebolu’yu bombaladığı 5 Haziran 1921 tarihinde İnebolu’dan Kastamonu’ya gelip görevine başladı. 20 Ağustos 1921’den itibaren Açıksöz gazetesinin başyazarlığını üstlendi. Gazetede 1921-1922 İstiklâl Savaşı yıllarında 109 başmakalesi, “Hikâyeci” imzasıyla 68 yazısı yayımlandı. Sonraki yıllarda dört yazısının daha basıldığı görüldü. 23 Şubat 1922’de Ankara’ya giden Sevük, bir hafta sonra Ankara Erkek Lisesi öğretmenliğine atandı ama Açıksöz’deki başyazılarını 12 Ekim 1922’ye kadar sürdürdü. 1923 yılı Mayıs ayında şehrimize bir kez daha geldi, bir konferans, verdi (15 Mayıs 1923). Bu konferansı İmtihan Veren Millete adıyla 22 Mayıs günü Kastamonu’da basıldı, geliri Küre yangını mağdurlarına bırakıldı. Yine bu gezide genel seçimler öncesinde halkı aydınlatmak amacıyla İnebolu, Cide ve Daday’a gitti.
Dr. Mustafa Eski, ünlü edebiyatçının Kastamonu basınında yer alan bütün yazılarını yukarda belirttiğimiz üç kitabında, Arap alfabesinden yeni Türk alfabesine aktarıp yayımlamıştır. Şüphesiz, bizi konumuz dolayısıyla ilgilendirenler 1921-1922 yıllarına ait olanlardır. Söz konusu yazılar, 2 numaralı kitaptadır. Kitabın Ön Söz’ünde Dr. Mustafa Eski’nin şu satırları dikkatimizi çekiyor:
“İsmail Habib Bey, 1921-22 yıllarında Açıksöz gazetesinde kendi imzasıyla 109 başmakale yayımlamıştır. Yine ‘Hikâyeci’ takma adıyla 68 fıkra yazmıştır. O, yazılarının büyük bir kısmında Millî Mücadele’yi ve ülkemizin içinde bulunduğu durumu anlatmıştır. Ayrıca, Türk ve dünya siyasetinden örnekler vermiş; bunları kendi görüşleri doğrultusunda yorumlamıştır.
İsmail Habib Bey’in yazılarını okuyanlar, dönemin önemli bir yazarının kaleminden Millî Mücadele’yi tanıyacaklardır. Biz onun yazılarının bir kritiğini yapmayı uygun görmüyoruz ve asıl değerlendirmeyi okuyuculara bırakıyoruz.”
Dr. Eski, kitabın sonuna, Açıksöz’deki 109 başmakalenin konularını gösteren bir liste, dizin koymuş. Bu sayede, araştırmacıların inceledikleri konuyu hangi yazıda bulabilecekleri belirtilmiş, zaman-emek kaybı önlenmiştir. Listede, şu konular yer almaktadır: Ankara, Atatürk, Azerbaycan, Basınla İlişkiler, Cemiyet-i Akvam, Çankaya, Çocuk Esirgeme Kurumu/Himâye-yi Etfâl, Dış Politika, Edirne’nin Kurtuluşu, Enver Paşa, Ermeniler, Kahramanlık, Kastamonu, Kâzım Karabekir, Köy Sevgisi ve Köylü Ruhu, Konstantin, Saltanat, Meşrutiyet, Millî Mücadele, Muallimler Kongresi, Rumlar, Rusya ile İlişkiler, İçkinin Zararları, İç Politika, İnebolu’nun Bombalanması, İngiltere, İstanbul, İstanbul Hükûmeti, İslamiyet ve Medeniyet, İstiklâl Mahkemeleri, İttihat ve Terakki, Osmanlılarda Yenilik, TBMM, Türk Ordusu, Türkler ve Medeniyet, Toplum Hayatı, Venizelos, Yazarları Tenkit, Yunanistan.
Kitabın; önem ve değerinin daha iyi anlaşılması için bazı başmakalelerin başlıklarını da vermekte yarar görüyoruz: Bir Kahramanın Hikâyesi (93), Tosyalı Kız (106), Nöbet Hamza’nın (115), Büyük Misafir/Kâzım Karabekir (370), Hayat Kaynağı (7), İki Tepe (26), Millet Hükûmeti (52), Ne Yaptık Ne Yapacağız? (81), Sıratın Sonu (97), Zafer Yolu (118), Yapılan İşin Azameti (131), Bayramı Selamlarken (350), Nasıl Bitecek? (355), İlerleyen Orduya (358), Akdeniz’e (361), Sakarya ve İzmir (364), İçteki Harp (75), Kılkış’ın Hüneri (3), İstanbul’un Bırakıldığı Gün (345), Adaletin Kuvveti (103), Meclis’in Yıldönümü (287), Orduya Hitap (66), Cemiyetçilik (278), Yakup Kadri Bey’e (84), İki Hasta (210).
İsmail Habib Bey, başmakalelerinin yanı sıra Açıksöz’de “Hikâyeci” imzasıyla 68 fıkramsı, karamizah yazısı da yayımlamıştı. Millî Mücadele ortamında yazılan bu yazılarda üstü örtülü birçok tenkit, dokundurmanın bulunduğunu görüyoruz. Bu bölümden de ilginç bulduğumuz bazı fıkraların başlıklarını sıralıyoruz: Köylünün Beygiri (380), Uykucunun Merakı (387), Hocanın Merakı (389), Çıkar Baklayı (392), Paşa’nın Gözlüğü (408), Fırıncının Cezası (419), İngiliz ve Hamamcı (421), İç Güveyi mi Dış Güveyi mi? (423), Belediyenin Vazifesini Kimler Yapar? (444), Kimler Korkar (448), Ucuz Maarif (450), Adaletin Terazisi (458), Köylünün Nüktesi (462), Kabak ve Pırasa (476), Akıl Vergisi (492), Sözden Anlamayan (494), Ulemânın Sadakası (503).
Dr. Mustafa Eski’ye söz konusu değerli araştırmaları dolayısıyla teşekkür ederken İsmail Habib Sevük’ü saygıyla anıyoruz...