Kültürel miras; kültürel ve tarihi değere sahip eski çağlardan günümüze kadar gelebilmiş, taşınabilen veya taşınamayan, yer altında veya yer üstünde rastlanan eski yerleşim alanlarındaki evler, kamusal yapılar ya da yapı kalıntıları, ortak kullanım alanlarıdır.
Bu eserlerin korunması gün yüzüne çıkarılması ve gelecek kuşaklara aktarılması her birey açısından milli bir görevdir.
Son yıllarda kültürel mirasımıza sahip çıkma konusunda gözle görülen bir gelişme var, bilhassa insanların günlük yaşamlarında kullandıkları yerler olarak ön plana çıkartılan eski konaklar, hanlar, hamamlar restorasyon ile bir bir gelecek kuşaklara aktarılmaya çalışılıyor.
Keşke önce ki yıllarda da gelecek kuşaklar düşünülerek bu eserlere sahip çıkabilselerdi.
Taşınabilirler değersiz çanak çömlek yerine konulmuş, taşınmazlar ise virane veya bakımı zor gibilerinden çeşitli bahanelerle günümüze kadar maalesef ulaşamamış.
Değerlerimize kültürümüze sahip çıkılamamış belki de gün gelecek bu kadar aranabilecek bir olgu olarak görülememiş.
Belki de eski insanlar, tabi ki hepsi değil ama çoğunluğu sadece kendilerini düşünmüş, gelecek nesiller umurlarında bile olmamış.
Kültürel ve tarihi mirası yok etme talan etme yarışı içine girmişiz bir zamanlar.
Neden, nasıl, niçin hiç sorgulanmamış, şu lazım onun için eskiyi yık, talan et, kimse ses çıkarmamış gelişmişlik veya şehircilik adına bir şeyler yitip gitmiş.
Belki de bilemediler akıl edemediler zaman gelecek Turizme katkısı olacak dolayısı ile ekonomiye katkısı olacak diye düşünmediler.
Artık şehir içinde yüksek hem de çok yüksek bir şekilde yapılan binalara bir dur demek lazım, yapılacaksa da tamamen şehir dışında şehrin siluetini bozmayacak bir yerlere yapılması gerekir.
Ankara tarafından şehre doğru gelirken insanlara bu da nedir dedirten binalar dikildi, Tosya yolu denilen yer aynı şekilde, bazılarının yapımı devam ediyor beğenen varsa başka mesele.
Bir kaleye çıkın saat kulesine doğru bakın, bir de saat kulesinden kaleye doğru ne hale getirilmiş şehir, baktığınızda nasıl görünüyor şehir hoşunuza gidiyor mu?
Şimdi eskiden yapılan hataları nasıl konuşuyor yazıyorsak bundan sonra ki nesiller de bugünün yapılan hatalarını konuşacaklardır ve bunları yapanları hasretle ve sevgiyle (!) anacaklardır.
Özellikle depremin konuşulduğu şu günlerde Kuzey Anadolu fay hattının geçtiği yerlerden biri olan ilimizde geleceğimizi göçük altında bırakmamak adına para hırsı değil, insana sevginiz doğaya saygınız olsun.
Kültürel miras olarak nitelendirilen taşınmazlarımızın kaç doğal felaket atlatıp günümüze kadar gelebildiklerini, inşaatların rant için değil insan için olduklarını unutmadan karar ve onay verin