ILICA MEŞELERİ
İLİ KASTAMONU
İLÇESİ PINARBAŞI
YERİ ILICA KÖYÜ
Ilıca Şelalesinin havuz kısmının kenarında asma köprünün hemen yanında iki adet meşe ağacı burasını ziyaret edenlerin hemen dikkatlerini çekmektedir.
Bu meşelerden bir tanesi hemen asma köprünün şelale tarafında büyükçe bir kayanın üzerindedir. Kayayı kökleri büyüdükçe ortadan çatlatmış ve su ile toprağın bulunduğu yere kadar ulaşmıştır. Bu alanda bilgi sahibi olan bazı bilim insanları bu meşe ağacının en azından bin yaşından fazla bir geçmişi olduğunu anlatmışlardır. Gövdesinin şelale tarafı tamamen oyulmuş ve nerdeyse bir insanın rahatça sığabileceği büyüklüğe ulaşmıştır. Fazla uzayamamış ve gövdesi de fazla genişleyememiş olan bu meşe ağacının toprakta değil taşın üzerinde büyüyebilmesi hayli dikkati çekmektedir.
Diğer meşe ağacı da asma köprünün hemen kenarında büyümüş gövde çapı nerdeyse iki buçuk metreyi bulmuş ve boyu da nerdeyse elli beş metreye ulaşmış olup oldukça heybetli görülmektedir. Bu meşe ağacının ise aynı bilim insanları yedi yüz yaşından fazla olduğunu belirtmişlerdir. Gövdesinin ve dallarının üzeri yosunlarla kaplanmış ve büyük bir dalı da kurmuştur.
Büyük bir dalı da asma köprünün yapımı sırasında kesilmiş olan bu büyük meşe ağacı hemen yanındaki kaya üzerindeki meşe küçük meşe ağacından daha genç oluşu gelenlerin hayli dikkatini çekmektedir.
Ilıca köyünün bulunduğu yerin bir tarafı Azdavay İlçesine, bir tarafı da Pınarbaşı ilçesine bağlıdır. Ayrıca buradaki ılıca şelalesi de zarı çayının Devrekani Çayı ile birleştiği noktanın hemen yanındadır.
Burada turizm açısından Şelale büyük bir ilgi odağıdır. Zarı Çayının oluşturduğu bu şelale aynı zamanda horma kanyonunun bitiş noktasıdır. Şelalenin oluşturduğu havuz ise girilmesi yasak olmasına rağmen çok sayıda gelenlerin suya girdiği ve eğlendikleri güzel bir yerdir.
Ayrıca burada yer alan bir ayazmanın roma döneminden kaldığı da bilinmektedir. Yine burada toprak ini denilen büyükçe bir mağaranın da insan eli ile yapıldığı bilinmektedir. Yine Şelalenin oluştuğu sağ ve sol kayalar üzerinde halk arasında ayı ini dedikleri mağaralar da vardır. Bunlardan büyük in denilen mağaraya ulaşmak teknik araç ve gereç ile mümkün olabildiğinden sadece uzaktan Ilıca gözlenebilmektedir. Ayrıca bu kayaların üzerinde köy halkının değişik isimler verdiği birkaç tane mağara yani ayı inleri vardır. Yine Şelalenin oluştuğu kayanın diğer yanında da mağaralar vardır. Bunlardan bir tanesi de kapaklı kaya mağarasıdır. Çatal in küçük in gibi adlarla anılan birkaç tane mağara da dikkati çekmektedir. Ayrıca bu civarda son bahar ve kış aylarında çok az insan yaşamaktadır. Çoğu bu mevsimde İstanbul da kalmakta yazları köylerine gelmektedirler. Bu ölü sezondan da bazı kişiler kaçak kazılar ile buraları karıştırmaya devam etmektedirler. Turizm açısından bu bölgeye kaçak girişlerin bir şekilde önlenmesi ve hiç olmazsa bu bölgede de görev yapacak alan kılavuzlarının Milli Parklar Müdürlüğünce sayılarının artırılması gerekmektedir.