Yılın belli dönemlerinde kamu ve yerel yönetim temsilcileri toplantıda bir araya geliyorlar, hem ilin tüm alanlardaki mevcut yatırım ahvali ortaya konuluyor, hem de kurumlar arasında “koordinasyon” sağlanıyor…
İlin bütününü ilgilendiren bir toplantı bu.
Yerel basın toplantıya dair bilgi veriyor…
Okuyucu bilgileniyor.
Evvel vakitlerde saatler sürerdi, öğlenden akşama, yaz yaz bitmezdi mevzular…
İlin kalkınma ve gelişme iklimine dair tüm fotoğraf ortaya çıkar bu toplantıda.
İlgili kurum temsilcileri toplantıda söz hakkına sahipler, basın mensupları soru soramıyorlar ama izleyebiliyorlar, isteyen herkese açık değil diye tahmin ediyorum…
Oysa toplantının yararlanıcısı olan kesim cümle halk.
Evvel zamanda İl Genel Meclisi toplantı salonunda yapılırdı, sandalye bulmak bile dert olurdu kimi zaman, yetersiz bir mekan sonuçta…
Şimdi Kuzeykent’te çok daha ferah bir salona taşındı toplantı.
Klasik cümleyi ederek varlığı ile yokluğu belli olmayan kurum müdürleri hala var mı bilmiyorum, “Koordinasyon gerektirecek bir projemiz yok” deyip saniyesinde ayağa kalkıp oturmak ne kolay, “Hiç mi yok?” diye sorulası bir durum aslında…
İki kelam etmeye mecali yok.
Kimi valiler sıkıştırırdı kurum müdürlerini…
Tansiyon çıkardı.
Şurası kesin ama…
Bu toplantı sayesinde pek çok sorunun kamuoyuna yansımasının meyvesini çok yedi Kastamonu.
Çok önemlidir…
Turnusol kağıdıdır.
Madem “il koordinasyon kurulu” toplantılarında ilin yekun proje envanteri ortaya konuluyor…
Halkın her ferdi de istiyorsa dinleyebilsin.
Önceki vakitlerde “online” yayınlanmasını önermiştim, ilave edeyim, “hibrit” olsun…
İsteyen vatandaş toplantıya katılabilsin.
Spor salonunda yapılsın…
Yarım gün boyunca ilin tüm ahvali göz önüne serilsin.
Kamu kurumları ve yerel yönetimlerin projelerini ve “koordinasyonunu” vatandaş görsün…
Sonuçta “halk için” değil mi bu toplantı?
Kız babası olmak için yaratılmış
Bazı insanlar vardır, dünyaya geliş amaçlarını bir gülümsemeleri bile anlatır, sayıları azdır…
İnsanlık bahçesinin nadide çiçekleridir onlar.
Gönüllerinden yontar yontar…
Gönül verdiklerine katarlar.
Azaldıkça eksilmezler…
Daha gürleşir gönül bahçeleri.
Öğretmendirler daim…
Sayelerinde hayat boyu öğreniriz yaşamın nasıl düzgün, verimli ve örnek yaşanması gerektiğini.
Yol açarlar…
Ardında yürüyenler kazanır.
Ömer Baskıncı’yı pandemide kaybettik…
Bugün ebedi dünyaya yolculuğunun ikinci yıldönümü.
Ömer Baskıncı hem okulda hem de dışarıda öğretmendi…
Mesleği “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği” idi, tanıyan herkesin “hayat bilgisi öğretmeni” oldu gayretiyle.
Aile babasıydı…
Örnek bir eşti.
Kızlarının babasıydı…
Kız babası olmak için yaratılmıştı adeta.
İsmi baki…
Anısı daim.
Ruhu şad…
Mekanı cennet.