Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, dersen, o yılan gün gelir seni de sokar. demişler.
İsrail BM üssüne tekrar saldırdı. Tanklar bu defa BM nin gözetleme kulesini vurdu. BM den yine en ufak bir karşılık yok. Sadece kınamakla yetindiler.
BM Sözcüsü, "bu savaş suçu sayılabilir" diyor. Sayılabilir ne demek? Düpedüz savaş suçu. Bu kaçıncı?
"Savaş suçudur, karşılığı en sert şekilde verilecektir." diyemiyor, zavallı iki yüzlü BM.
Şu cümleyi kurarken bile acziyetini, zavallılığını ifade ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM), yaşanan savaşları ve barışa yönelik tehditleri önlemek ve uluslararası barış ve güvenliği korumak amacıyla kurulmuş bir örgüt.
Birleşmiş Milletler (BM), İngilizcesi (UN) United Nations, 24 Ekim 1945'te kurulmuş; dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüt.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "BM Barış Gücü'nü savaş bölgelerinden çekmenin zamanı gelmiştir" demişti. Çekmediğin sürece belli ki bu saldırılar devam edecek. Tüm dünya BM nin sözde bir örgüt olduğunu bir kez daha görecek.
Üyesi olduğumuz bu örgüt, ülkemize bir saldırı olduğunda hiç şüpheniz olmasın Gazze'de gösterdiği pasif, hatta taraflı tutumunu sürdürecektir.
BM nin iki yüzlü zihniyetine tam 37 yıl önce yakından tanık olmuştum.
1986-1987 yıllarında, KKTC de Lefkoşa sınırında yeşil hatta görev yapıyordum. Rumlarla aramızda Kanada barış gücü askerleri vardı.
1974 yılında kanlarımızla çizdiğimiz sınırda, mevzilerimizde kum torbaları vardı. Rum tarafında da aynı şekilde kum torbalı mevziler yer alıyordu.
Mevzilerdeki kum torbalarının krokisi silah cinsleri ve torba sayıları, Kanada barış gücü askerlerinin elinde mevcuttu. Yeni bir kum torbası ilave etmek şöyle dursun,
eskiyen, çürüyen bir kum torbasını değiştirmeye kalktığımızda bile BM askerleri şiddetle tepki gösterip, ortalığı ayağa kaldırıyordu.
Rum tarafı; sabahtan akşama yeni mevziler, tüneller kazmalarına, sürekli mevzilerini tahkim etmelerine rağmen onlara en ufak bir tepki göstermiyorlardı.
Rum Milli Muhafız Ordusunun BM askerleri ile olan samimiyetlerini gözlemleyebiliyordum. Rumlar, BM askerlerine içki, sigara ve kadın temin ediyordu.
Sabahtan akşama UN yazılı gözetleme kulelerinde bir arada idiler. Nöbetçi subayı olduğum günlerde; gösterdiğim şiddetli tepkiler ve İngilizce, Rumca ettiğim ağır küfürler nedeniyle UN tarafından Alay Komutanlığımıza şikayet ediliyordum.. Bu yüzden bir kaç kez ifadem alınmıştı. Tabii ki bundan vaz geçmedim. Az bile yapmışım.
Ciğerini bilirim bunların.
Müstehaktır, dinsizin hakkından imansız gelir demişler. Hadi bakalım BM katil devlet İsraile bir karşılık verde görelim çapını!