Erzurum’da yaşayan 74 yaşımdaki Saim Daşdemir’in gençliğinde ilgi duyduğu kış sporları için kızak yaparak başladığı marangozluk hikayesi 55 yıldır devam ediyor.

Eski Pınarbaşı Komutanı kariyerini edebiyatla taçlandırdı Eski Pınarbaşı Komutanı kariyerini edebiyatla taçlandırdı

55yıldırsürenmarangozlukhikayesi (2)

Bebekken geçirdiği bir kaza neticesinde iki parmağını kaybetti fakat kayağa duyduğu ilgiden dolayı korkmadan bu mesleğe adım attı.

Çevreden topladığı atık malzemeleri kullanıp kendi imkanlarıyla 1968 yılında kızak yapmaya başlayan Daşdemir'i, babası ilgi ve yeteneğini fark ettikten sonra bir marangoz ustasının yanına çırak olarak verdi.

O tarihten sonra meslekte kendini geliştirip ustalaşan ve iş yeri açan Daşdemir, çok sevdiği mesleğini Yakutiye ilçesinde bulunan Keresteciler Sitesi'nde sürdürüyor.

"Babam 'çok sevdiğin için seni marangoza vereceğiz' dedi"

Marangoz Saim Daşdemir, kayağı halen çok sevdiğini aktardı.

Genç yaşlarda kış mevsimini kayarak geçirdiğini ifade eden Daşdemir, şu şekilde konuştu;

"Öyle kayardım ki öğleye ancak eve giderdim. Babamın camiye gitmesini beklerdim. Her yerim ıslak olurdu, babam camiye gittiğinde, ben eve girerdim. Köyümüzde kızakları ben yapardım. Üzüm kasasından çivi çekerdik. Bazı yerlerden tahta temin ederdik. Üstüne tahta bulur, 'daha güzel kaysın' diye altına çember çakardık. Kışın devamlı kayardık. Bizim zamanımızda şimdiki çocuklar gibi oyuncaklar yoktu. Şeker pancarından yazın araba yapar çekerdik. Sonra merkeze taşınınca babam 'sen marangozluğu çok seviyorsun, seni marangoza vereceğiz' dedi. Ben de babamın lafını yere düşürmedim ve mobilyacıya girdim. Çıraklığa oradan başladık."

Daşdemir, mesleğiyle 4 çocuk büyüttüğünü belirterek, çalışmayı çok sevdiğinin altını çizdi.

"Bırakayım dedim ama bırakamadım"

Atölyesini çok sevdiğini anlatan Daşdemir, "Pazar günü olduğunda, 'pazartesi olsun atölyeme gideyim' diyorum, duramıyorum. Sonu nerede kalır bilmiyorum. Bir işi yapınca onun temizliğini yaptığımda, zımpara yapınca yorgunluğum hep gidiyor. Ben bunu severek yapıyorum. Hele tamamen bitince, dolgusu, verniği bitince, yerine teslim edilince orada daha başka zevk veriyor. Bundan bırakamıyorum. Zaman zaman iş yerime müşteriler çıktı, bırakayım dedim ama bırakamadım." diye konuştu.

Günümüzde makine kullanımının yaygınlaştığına işaret eden Daşdemir, çırak yetiştirememenin üzüntüsünü yaşadığını ifade etti.

Yaklaşık 10 yıldır çırak yardımı olmadan çalıştığını söyleyen Daşdemir, Erzurum ve bölge genelinde şimdiye kadar 200'e yakın camiye minber, mihrap ve ahşap kürsü yaptığını anlattı.

Daşdemir, bebeklik yaşlarında kaybettiği iki parmağının ise işine engel olmadığını ifade etti.

Kaynak: AA