Kastamonu Kalkındırma Derneği (KAL-DER) tarafından düzenlenen “Cumhuriyetin 2. Asrında Kastamonu’nun Yeri” temalı toplantı, Kastamonu Şerife Bacı Öğretmenevi'nde gerçekleştirildi. Kastamonu'nun merkez mahalle muhtarları ile bazı köy muhtarlarının katıldığı toplantıda, mahallelerdeki sorunlar ve talepler masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan İl Genel Meclisi Başkanı Doğan Ünlü "Kastamonu'nun özel hastaneye ihtiyacı var" dedi.
“KASTAMONU'NUN ÖZEL HASTANEYE İHTİYACI VAR”
"Sağlık alanında büyük sıkıntımız var. Uzun yıllar atıl durumda bulunan bu Uğurlu Hastanesi dediğimiz nokta biliyorsunuz satışı yapıldı. Bu satışla beraber mülkiyetini bir firma aldı. Ruhsatı da Kastamonu Belediyesi aldı. Bunların ikisinin birleştirilerek bir an önce bu atıl durumda bulunan özel hastaneye de Kastamonu’nun ihtiyacı var. Bakın bugün büyükşehirlerde baktığınız zaman Karabük'te de özel hastane oradaki ihtiyaçları gideriyor. Bizim Kastamonu olarak en azından yüzde 15 yüzde 20 bile Yükü alabiliyorsa, özel hastane sağlık sistemi üzerindeki yükü alabiliyorsa, yoğun bakımlar var. Bugün baktığınız zaman onların ruhsatı birçok alanda, branşta büyük bir ruhsatı var. İçinde yoğun bakımıyla, kalp damarla, bütün branşlarda doktorların barındırdığı bir ruhsat var. Bu ruhsat boşta duruyor şu an. Hiçbirisi Kastamonu’nun hizmetinde değil. Bina boşta duruyor, oda aslında her yönüyle modern bir bina.. O da boşta duruyor onu da kullanamıyoruz. Bunun da hayata geçmesiyle ilgili ilgililer yetkililer söz sahipleri bir an önce adım atsın istiyoruz.”
“Mahalle muhtarlarımız öncelikli olduğu için mahalle muhtarlarımızın genel teması biz gezdiğimizde de sahada gördüğümüz özellikle eski mahallelerde yani tarihi mahallelerimizde aşırı bir göç var. O mahallelerde nüfus her geçen gün geri gidiyor. Bunun sebebi daha yeni konutlara, daha farklı gelişim alanlarına doğru bir evrilme var. Burada aslında topyekûn yapmamız gereken birçoğunuzun ifade ettiğinden toplayarak söylüyorum. Bizim bu mahallelerdeki kentsel dönüşümü yapmamız. Buna tabii belediyenin tek başına buna gücü yetmez. Bizim daha önceki dönemlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla yaptığımız Kale tarafı ve karşı tarafta bulunan Saat Kulesi ve çevresindeki alanları içine alan güzel bir projemiz vardı. Bu projede eski yapıların yerinde korunarak yenileştirilmesi, iyileştirilmesi, diğer yapılarında temizlenerek onlara da TOKİ kanalıyla farklı bir noktadan takas yoluyla bu işleri çözmek adına güzel bir projeydi. Ama çok da tabii maliyetli bir proje. Bunun Kastamonu'daki mahallelerimizi ayağa kaldırma adına topyekun ama sadece bir alandan başlayarak değil, topyekun bir yapılanmaya, kentsel dönüşüme ihtiyacımız var.”
“RESTORASYON YAPILMASI GEREKİYOR”
“Türbeler, bakın türbeler, biz evliyalar şehriyiz diyoruz. İnanın o türbeleri şöyle gezdiğimizde ben utanıyorum. Bakıyorsun domates, biber ekmişler. İçinde affedersiniz hayvanlar dolaşıyor. Geziyor biz bunu görüyoruz işte o taşlar yatmış vs. Biz türbelerimizi de evliyalar şehrine yakışır bir şekilde ele almamız lazım. Ama aslına uygun bir şekilde restorasyon yapılması gerekiyor. Birçok türbemiz var ama birçoğunda da maalesef sıkıntılarımız çok. Honsalar Mahallesine dair. Bunlardan vakıflarda olanlar yapıldı. Vakıfların dışında yer alan işte cami statüsünde olan, diyanette olan yerler de var. Yani bunlarla ilgili bir projelendirme aşamasına getirip daha sonra yapımını orijinaline uygun bir şekilde yapmamız gerekiyor.”
“MAHALLE VE YAŞAM KÜLTÜRÜMÜZÜ TAMAMEN YOK ETTİK”
“Eski mahallelerimize gittiğimizde sokaklar boş, zaman zaman hırsızlık olayları vs. bir sürü sıkıntılar cereyan ediyor. Bunları da o mahalleleri canlandırarak çözebiliriz. Eski mahalleler aslında atalarımızın en iyi seçtiği noktalar. Gerek zemin konusunda gerek sel konusunda gerekse diğer anlamlarda görsel açı bağlamında da baktığımızda en iyi noktaları biz en atıl pozisyona getirmiş durumundayız. Belki de zemin olarak o mahalle ve yaşam kültürümüzü tamamen yok ettik. Şimdi komşu komşuyu bilmez halde büyük apartmanlarda sitelere geçtik ama oradaki mutluluk, oradaki haz, o mahallenin atmosferini de kaybetmiş olduk. Bu da kültürel yozlaşma anlamında da bir önemli sosyal sorun diye düşünüyorum. Tabii bizim aldığımız notlardan bu Mahalle muhtarımız ikinci etap dediği Hisarardı ikinci etabı inşallah devam ediyor. Hazreti Pir yolu ve oradaki çevresindeki yapıların iyileştirmesi son derece kıymetli ve önemli. Kalede de inşallah çalışmalarımız başladı, devam ediyor. Esentepe'de de kentsel dönüşüm dediği noktada biz çok çarpık bir yapılaşma içindeyiz. Oralarda çok yüksek kat olmasa bile zemin etüdüne dayalı bir kentsel dönüşümle yeni bir mahalleyi o bölgede inşa edilebileceğini düşünüyorum. Çünkü mahallenin içini gezdiğimizde bir katlı, üç katlı, beş katlı karmakarışık bir yapı var. Bu yapıyı çok yüksek kat konuşmak biraz doğru değil ama yani zemin etüdüne bağlı olarak teknolojik olarak hangi katta ne şekilde kurtarıyorsa site kültüründe orada bir kentsel dönüşüm olabilir.”
OLUKBAŞI’NA SEMT HASTANESİ
“Mevcut Hacettepe olarak yapılan Bölge hastanesi olarak da ifade ettiğimiz binanın yenilerek 500 yataklı hastane yapılması konusunda yatırım programına kadar getirdik. İnşallah bizim bir bakanımız daha var. Hepinizin bildiği gibi. Tarım ve Orman Bakanımız da bu konuda önemli konularda bu bizim derneğimizin tabii başlatmış olduğu öncelikli konularımızı sayın bakanımızdan da yardım ve destek isteyerek yapmamız gerekiyor. Bunların başında bu sağlık konusu son derece önemli. 250 yataklı bu Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanemiz hızlı bir şekilde devam ediyor tamamlanacak bölgesel bir hastane olacak. Diğer açıdan baktığımızda Olukbaşı'ndaki o eski hastanenin bulunduğu yerde burayı biz bir Semt Hastanesi yapmakla ilgili önceki Sağlık Bakanımızla anlaşmıştık. Sağlık Bakanımız değişti. Burada bir semt Hastanesi Polikliniği şeklinde sözünü almıştık. Yine uğraşımızın bence o bölgede sağlık alanında bu şekilde bu vermiş olduğumuz kararla birlikte devam etmesi uygun olacağını düşünüyorum. O bölgeye de faydalı olacağını düşünüyoruz.
“STADYUMUN MEVCUT YERİNDE KORUNMASI GEREKİYOR”
“Stad'la ilgili o bölgede yine az önce notlarımızı aldık. Stad'ın mevcut yerinde korunması gerekli. Çünkü biz Statla ilgili yer çalışmalarına baktığımız zaman özellikle şehir dışında bulunan statların şehirle entegre olamadığını biz çünkü yaşayan bir stat adı altında bir stat düşünüyoruz. Bu stattın içinde tüm branşlarda minder sporlarından tutun diğer branşlarda da günlük spor faaliyetlerinin yürütüleceği gençlerimizin kullanacağı o statın altında birimler oluşacak. O branşlarda da çocuklarımız orada spor eğitimlerini alabilecekler. Aynı zamanda havuz ve kapalı spor salonunda yıkılacağı için hem havuzu hem kapalı spor salonunu da yerinde yapmış olacağız. Dış kısmında da yine stor şeklinde orada mağazalar oluşacak. İş yerleri olacak, o da gelir anlamında. Bir otoparkla ilgili mücadelemiz var. Otoparkı olmazsa olmaz dedik. Biraz da bundan bir gecikme var. Stat 10 bin kişiye çıkarılacak. O da yatırım programında Cumhurbaşkanımızın da bu anlamda talimatları var. Takip ettiğimiz zaman ben statı da inşallah yapacağımızı düşünüyorum.”
“TOPYEKUN TÜRK HAVA YOLLARI'YLA GÖRÜŞÜLMELİ”
“Uçak saatlerimizin, sabah gidip akşam işimizi yapıp iki taraflı gidiş dönüş olması bizim uçak sayılarımızı artıracağını düşünüyoruz. İstanbul'da Anadolu Yakası’nda da birçok hemşehrimiz var. Onların talepleri de bu yönde. Bunun için de topyekun bence Türk Hava Yolları'yla bu konuda hep beraber bir çaba göstermeliyiz. Çünkü havalimanımız biz hareketli hale getirmediğimiz zaman günden güne geri geri gidiyor ve şu an yapılan çalışmalarla apron genişlemesini çözdük. Apronumuz genişledi. KET2 dediğimiz sisli havalardaki Uçuş iptalleri oluşturan bu sisli hava koşullarının zorlu olduğu süreçleri de iyi yaşayabilmemiz anlamında KET 2 cihazımızda da yapımının da sonuna geldik. O da tamamlanıyor olacak.”
(Cengiz Muhziroğlu)