Cumhuriyet'in 100. yılı etkinlikleri kapsamında “Hürriyet Yazmaları” sergisi düzenlendi.
Geleneksel yazma sanatçısı Veliye Martı'nın Kastamonu'da köy köy gezerek yaptığı araştırmalarla ortaya çıkardığı geleneksel yazma koleksiyonu, Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen programda sergilendi.
Martı, serginin açılışında yaptığı konuşmada, kadınların yaptıkları sanatla, Anadolu'nun bağımsızlığı ve Cumhuriyet için olan mücadelelerini göstermek amacıyla sergiyi oluşturduğunu söyledi.
Yazmacılık alanında geleceğe ışık tutmak istediğini dile getiren Martı: “Kastamonu kalıplarının deforme edilmeden yeni tasarımlarla, farklı ürünlere dönüşmesini, yeni hikayelerin yazılmasını istedim. O yüzden 100 yılın hikayesini gelecek 100 yıla taşımanın bir aracı olarak gördüm bu çalışmayı. İsteğim, geçmişten geleceğe bir kapıyı aralamaktı” dedi.
Merkezin müdürü Murat Karasalihoğlu ise: “Sergimiz 1908 Meşrutiyet’in ilanına ithafen yapılmış bir yazma ile başlayıp Kastamonu’nun yakın tarihinde Milli Mücadeleye ve Cumhuriyete yapılan katkıların kadın gözünden ve yazma sanatı yansımasından tarihsel örneklerle gördükten sonra bu somut olmayan kültür mirasın Kastamonu’daki göz alıcı örneklerine bakacağız. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında, Cumhuriyet’in ulus olma kimliği üzerine kurulduğunu hatırlamak gerekmektedir. Bu kimlik insanlık kültür tarihi içinde bize düşen ve bizlerin yarattığı renk olmakla birlikte insanlığın kültür mirasına da bir katkıdır. Bugün burada görücüye çıkaracağımız yazmalar Anadolu ve Kastamonu kadınının bu topraklar üzerindeki binlerce yıllık sembollere bürünmüş ifade tarzını, dünyayı algılayışını sunma şeklini gösterirken, bir yandan da Meşrutiyetle başlayıp Milli Mücadele ile devam eden ve Cumhuriyetle taçlanan bir sürecin kadın bakış açısındaki yansımalardır” dedi.
Geleneksel yazma sanatçısı ve usta ve araştırmacı Veliye Martı’nın sergideki emeğinden bahseden Karasalihoğlu; “Alanında 30 yılı aşkın tecrübesi yanında uzun yıllardır Kastamonu’ya da emek verip de köy köy, sandık sandık yaptığı araştırmalarla ortaya koyduğu bu geleneksel yazmalar, sandıklarından sadece naftalin kokulu kumaşlar olarak değil, kadınlarımızın binlerce yıllık kültür kodları, özlemleri, mahremiyetleri, saklı sevda sözleri, cephane taşırken bağımsızlık için döktüğü teri, tarlasından pazara taşıdığı ekonomik telaşı olarak da çıkmıştır. İşte tüm bu ve nicesini ortaya koyan ve farkındalık yaratan Veliye Martı’ya sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tabi ilimizde geleneksel yazmacılık alanında çalışan yegane isim Veliye Martı değil. Bu alanda emek sağlayan Olgunlaşma Enstitüsü, El Sanatları ve Halk Eğitimi Merkezi, kadın kooperatifleri ve bağımsız çalışan onlarca kadınımız bu muhteşem sanatın devamlılığı ve gelişimi için emek sarf ederek çok önemli işlere imza atmaktadırlar. Hocamızla 1 yılı aşkın süredir olan çalışmalarımızda fark ettiğim en önemli şey geleneksel yazmacılık sanatının bu kentin başat bir kültürü olduğu, Anadolu’da da bu sanatın en önde bayrak taşıyıcısı da olduğudur. Sanatımızın bu denli önemi içinde bizler de şu anda içinde bulunduğumuz kültür ve sanat merkezimizde bir Anadolu Yazmacılık Kültürü Müzesi oluşturmak üzere, çok değerli Valimiz Meftun Dallı’nın himaye, bilgi ve tavsiyeleri ile çalışmalarımız başlamış durumdayız. Bu çalışmamız için sanatçımız Sayın Veliye Martı’nın yıllar içinde oluşturduğu çok geniş bir koleksiyon kent müzemiz envanterine şimdiden kazandırılmıştır. Kastamonu evrensel insanlık mirasının belleğindeki somut olmayan kültür mirası öğesi olarak geleneksel yazmacılığın aynılaşan dünyada, tek tipleşen kültür içinde daha çok desteklenmesi, sadece ticari bir ürün değil bir kültürel miras öğesi olarak bilimsel anlamda da çalışılabilmesi, bu sanatımızın dünyaya duyurulabilmesi ve çağdaş müzecilik imkanları kullanılarak günümüz Kastamonu’sunun kendi kültürüne ve kültürel mirasına bir borcu olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Merkezin Müdürü Murat Karasalihoğlu sergi açılışının ardından Vali Meftun Dallı, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu ve katılımcılara sergilenen eserler hakkında bilgi verdi.
İl protokolü daha sonra taş baskı çalışması gerçekleştirdi. (Haber: Cengiz Muhziroğlu)