Meme hücrelerinin kontrolsüz şekilde aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkan meme kanseri hakkında Dr. Özyurt, bu hastalığın kadınlarda erkeklere göre 150 kat daha sık görüldüğünü belirtirken, erkeklerin de risk altında olduğunu vurguladı. Her 8 kadından ve her bin erkekten 1'inde meme kanseri gelişebildiğini açıkladı.

Meme kanserinin belirtilerine değinen Dr. Özyurt, meme kanserinin belirtilerinin meme başından kanlı veya şeffaf akıntı, memede veya koltuk altında ağrılı ya da ağrısız ele gelen kitle, meme başının içeri doğru çekilmesi, çökmesi veya şekil bozukluğu, meme başı derisinde soyulma, kabuklaşma, meme cildinde yara, kızarıklık veya portakal kabuğu görünümü benzeri ödem, şişlik ve büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri olduğunu ifade etti. Bu tür belirtilerin ortaya çıkması durumunda hemen bir doktora başvurmanın önemli olduğunu belirtti.

Meme kanseri risk faktörlerine de değinen uzman, yaş, ırk, sigara ve alkol kullanımı, kırmızı et ve doymuş yağlardan fazla beslenme, hareketsiz yaşam, uzun süre adet görmek, hiç doğum yapmamış olmak veya ilk çocuğu 30 yaşından sonra doğurmanın riski artırabileceğini söyledi. Ayrıca, meme kanseri vakalarının sadece yüzde 10'unun kalıtsal olduğunu ve birinci derece akrabalarda meme kanseri olması durumunda riskin arttığını belirtti.

Dr. Özyurt, meme kanserini erken evrede yakalamak için tarama testlerinin yapıldığını vurgulayarak, bu testlerin hastalığı belirtiler ortaya çıkmadan teşhis etmeyi amaçladığını söyledi. Erken teşhisin önemine dikkat çeken uzman, hastaların yüzde 90'ından fazlasının erken evrelerde teşhis edilirse normal yaşamlarına devam edebileceğini belirtti.

Küre'de senaryo gereği 'MOR KOD' verildi Küre'de senaryo gereği 'MOR KOD' verildi

Meme kanserinden korunmak için önerilerde de bulunan Dr. Özyurt, sigara ve alkolden kaçınılması, kilo kontrolü, dengeli ve sağlıklı beslenme, haftada en az 1,5 - 2,5 saatlik tempolu yürüyüşler, doğum sonrası en az 2 yıl emzirme, stresten kaçınılması ve rutin tarama testlerine uyulmasının önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, aile geçmişiyle ilgili risk taşıyan bireylerin erken yaşta tarama kontrollerine başlaması ve genetik danışma alması gerektiğini önerdi.

Editör: Serkan Kebecioğlu