“Hayalindeki Kastamonulu nasıl olmalı?” diye sorsalar, hiç düşünmem, “Selahattin İşeri gibi olmalı” derim…
Gönlü güzel, yüzü güler, yardımsever.
Kimliği ve edasıyla haza beyefendi…
Karınca incitmez.
İşinin peşinde…
Dara düşenin yanında.
Kırılır…
Kırmaz.
Sıkça “teşekkür ederdi” hatırlıyorum da sohbetlerimizi…
Bu iki kelimenin gönül bağlayan muazzam gücünü sayesinde öğrendim.
Överdi…
Kadirşinastı.
Büyük dede Hacı Tahir Efendi’den başlayan ticari silsilede, dede Hafız Ahmet Bey ve baba Abdullah İşeri’nin ardından kardeşi Sedat İşeri ile birlikte ailenin dördüncü kuşağıydı…
Kastamonu ve İstanbul ayaklı “ithalat ve ihracat, sanayi üretimi, nalburiye, hırdavat, baharat, oto malzemesi” işini 1970’li yıllardan itibaren “İşeri Biraderler” ismi ile markalandırmışlardı.
Kastamonu iş dünyasının mihenk taşlarından biri oldu “İşeri Biraderler”…
“Emek ve kültürü” bünyesinde birleştirdi.
Selahattin İşeri’yi kaybettik…
Adı, hep doğru ve güzel yaşadığı hayatıyla anılacak, daim dua edilecek ardından.
Örnek olacak…
Geleceğin Kastamonulularına.
Ruhu şad…
Mekanı cennet.
Not: Kastamonu AFAD web sitesinde “olası bir afet durumunda ilimiz genelinde afetzede vatandaşların barınma ihtiyacının giderilmesi için” öngörülen barınma alanları belirtiliyor, “Merkez Subaşı Köyü” ve “Merkez Aksinir Köyü Gelindağı Mevkisi”…
Olası bir felaketin sadece Merkez ilçede olacağı öngörülüyor demek ki, hatta, şehrin sadece güneyinde, her neyse takılmayalım.
Kastamonu AFAD’ın web sitesindeki diğer bir metinde ise, barınma alanlarından biri olarak belirtilen Subaşı köyünün yakın mesafesinden “Gülef” fayının, diğer barınma alanı olarak gösterilen Gelindağı’nın etrafından ise “Örhen” ve “Dikmen” faylarının geçtiği yazılı…
Anlaşılan “ölü” bu faylar.
Fayın ölüsü, dirisi olur mu, fay faydır...
Bir de bunların yer değiştiren türleri var malum.
Beni düşündürdü misal…
Faya yakın alanda felaket sonrası “barınma alanı” olur mu?
Aynı sitede “toplanma alanları” başlığı da var…
“Altı” yok ama, “başlık” olarak ve toplanma alanına ilişkin “tarif” ile yetinilmiş, nerede toplanacak halk, yer belli değil.
Neyse ki taa 2019 yılındaki bir açıklamada rastladım ilimizdeki toplanma alanlarımızın izine…
Umarım geçen 3 yılda değişmemiştir yerleri, felaket anında çare namına koşan vatandaşların karşısına yanlış adres çıkmasın aman ha, şehrimizde 20, ilçelerimizle birlikte 72 toplanma alanımız var(mış), 2019 itibarıyla tabii ki.
Geçenlerde bir muhtarımıza sordum mahallesindeki toplanma alanlarını…
“Bilmiyorum” dedi.
Muhtara bilgi vermeyen idare, düz vatandaşa laf anlatır mı, anlatmaz haliyle…
Eski gazete kupürü aratır.
Nereler mi toplanma alanları?...
Parkların alayı “toplanma alanı”.
Allah’vere şehirde illa “park” alanı bırakmak zorunluluğu var…
Sıkışık yapılaşmada toplanma alanı da bulunmazdı yoksa.