Hayatın kaynağı su/Kastamonu’da su emekçileri

Abone Ol

Dünya oluştuğunda olduğu gibi aynı miktarda su vardır.

Musluğunuzdaki su dinozorların içtiği molekülleri içerebilir.

Dünya suyunun yaklaşık% 97'si tuzlu su olup içilemez.

Su, Dünya'nın ve insanın sıcaklığını düzenler.

Su deyip geçmemek lazım, başlı başına bir mucizedir. Biz anne karnında suda başlarız dünya yaşamına, yeryüzünde hayat suda başladı diye biliriz. Kısaca canlıların yaşaması için en temel unsurlardan biri hava ise diğeri de sudur.

Su nedir?

Su, H2O kimyasal formülüne sahip kimyasal bir bileşiktir. Şeffaf bir yapıya sahip, berrak, kokusuz ve tatsız bir sıvı olan su, oksijen atomuna bağlı iki hidrojen atomundan oluşur.

İlk su yeryüzünde nasıl oluştu?
Dünya’daki ilk suyun nasıl oluştuğu kesin olarak bilinmiyor. Dünya’nın oluşumundan beri suyun Dünya’nın merkezinde olup volkanik püskürtmelerle yeryüzüne çıktığı veya Dünya dışından kuyruklu yıldızlarla geldiği şeklinde iki farklı teori var.

Suya ihtiyacımız ne kadar?

Tüm canlıların ve organizmaların yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmesi için suya ihtiyacı vardır. Örneğin sağlıklı bir insanın, günde en az 1.5 litre su, Su canlı yaşamının devamını sağlayan en zorunlu maddedir. En küçük canlı organizmadan en büyük canlı varlığa kadar, bütün biyolojik yaşamı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan sudur.

Su hakkında ki ilginç bilgiler…

Su, Hidrojen ve Oksijen olmak üzere iki elementten oluşur. 2 Hidrojen + 1 Oksijen = H2O.

Dünya’da yeni su üretilmemektedir. Mevcut su sürekli bir döngü halindedir. Yani Dünya oluştuğunda ne kadar su varsa şimdi de aynı miktarda su var.

Dünyamız yüzeyinin yaklaşık yüzde 70 i sudan oluşur.

Dünyadaki mevcut suyun yaklaşık% 97’si tuzlu olup içilemez. Yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık %0.3′ü kullanılabilir ve içilebilir özelliktedir.

Her 1 bardak suyunuzun içinde 6.685.500.000.000.000.000.000.000 adet su molekülü vardır.

Musluğunuzdaki suyun dinozorların içtiği molekülleri içerme ihtimali çok yüksektir.

Su, Dünya’nın sıcaklığını düzenler. Aynı zamanda insan vücudunun sıcaklığını düzenler,

Bir kişi yiyeceksiz yaklaşık bir ay, ancak su olmadan sadece bir hafta yaşayabilir.

Su donduğunda% 9 oranında genişler. Donmuş su (buz) sudan daha hafiftir, bu yüzden buz suda yüzer.

Yaşayan bir insan bedeninin yüzde yetmişi, yaşayan bir ağacın da % 75’i sudur.

Küresel yıllık yağış 500 bin m3 olup, her yıl yeryüzüne inen yağış aynı miktardadır.

Dünya’daki suyun önemli bir bölümü de gökyüzündedir; bulutların her birinde binlerce, bazen milyonlarca ton su bulunur.

Dünyamız da ülkemizde su açısından sınırsız kaynaklara sahip değildir.

Dünyadaki toplam su miktarının % 97.5`u okyanuslarda ve iç denizlerde tuzlu su olarak bulunduğu için içme suyu olarak kullanımı sulamaya ve endüstriyel kullanıma uygun değildir.

Dünyadaki suların ancak % 2,5`i ise nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunmaktadır. Ancak yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık % 0,3’ü kullanılabilir ve içilebilir özelliktedir. Tatlı su kaynaklarının % 87`si kutuplarda ve yeraltında hapsedilmiş olup akarsularda bulunan su ise toplam su miktarının ancak ‰ 1`dir.

Bu nedenle, insanoğlu su ihtiyacını yüzeysel suların yanısıra yeraltı su kaynaklarından temin etmektedir.

Ülkemizde ise tatlı su kaynakları oldukça sınırlıdır ve ihtiyaca ancak cevap vermektedir.

Dünyada yeni su üretilemiyor…
Kuraklık var. Su yok. Ne yapacağız. Öyle elimiz kolumuz bağlı mı oturacağız. Sorun basit, çözüm de basit görünüyor. Teknoloji ilerledi, formülde kolay, hadi o zaman su yapalım. Ne de olsa en bol şey oksijen ve hidrojen.

En basit haliyle, ilkokuldaki bilgelerimizi hatırlarsak,  2 hidrojen 1 oksijen atomunu bir araya getirirsek su oluyor. Ama kazın ayağı o kadar da basit değilmiş. Dünya üzerinde çok küçük miktarda su üretebilmek için bile çok fazla hidrojen ve oksijene gereksinim duyuluyor. Bu işlem hem pratik değil, hem de maliyeti anormal yüksek oluyor.

Yeni su üretmek mümkün değil yani.

Kısaca. Su buharlaşır, yağmur olur yağar, canlıların içine girer, idrar ve terle geri çıkar, tekrar buharlaşır ve bu böyle devam eder. Dahası, su molekülleri donar ve buz olur, erir ve su olur, buharlaşır ve buhar olur. Böylece bir noktadaki su, birkaç sene sonra Dünya'nın en uzak diğer noktasına kadar ulaşabilir.

Dikkat dinozorlarla aynı suyu içiyoruz…
Günümüzden 65 milyon yıl önce yok olmuş olan dinozorlardan bu yana, onların tükettiği su sürekli Dünya üzerinde devinim halindedir.

T. rex gibi meşhur dinozor türlerinin sıklıkla su içmek için uğradığı göller, su birikintileri, nehirlerdeki sular, şu anda Dünya'nın dört bir yanına saçılmış haldedir.

Dolayısıyla, istatistikî olarak bakacak olursanız, herhangi bir bardak su doldurup içtiğinizde tükettiğiniz suyun, daha önceden bir dinozor, ya da tarihteki ünlü kişilerden birinin tarafından tüketilmiş olma ihtimali oldukça yüksek.

Su hayattır…

Dünyada en kıymetli iki şey var biri hava diğeri su. İşte bu en değerli ürün olan suya ulaşmak artık iyice zorlaşıyor. Kaynaklar kuruyor, yağışlar azalıyor. Uzak diyarlarda gördüğümüz, duyduğumuz küresel ısınma, buzullar erimesi gibi bize oldukça uzak zannettiğimiz aslında hepimize çok yakın olan bu sorun artık iyice kendini hissettirmeye başladı.

Merkez kayaboğazı, Alçılar köy yolundayım.

Yol kenarında sarı renkli iş makineleri sıralanmış. Birinin sırtında kocaman bir kule var.

Hava buz gibi karla karışık yağmur atıştırıyor.

Ortada birkaç çam kütüğü ağır ağır yanıyor. Arkada bir semaver fokurduyor.

Sondör İrfan Himmet ayağında çizmeler, çamurdan görünmeyen platformda ilerliyor. Ayakları yarıya kadar çamura gömülmüş. Uzunca bir plastik su borusunun ucuna kadar gidiyor.

Elini uzatıp fıkır fıkır diye ses çıkaran ve oldukça berrak suyu avucuna dolduruyor. Yüzünde bir sevinç, bir mutluluk beliriyor.

Bir aydır buradayız, işte bizim ödülümüz emeklerimizin karşılığı diyerek akan suyu gösteriyor.

Ateş yanıyor, çam kütükleri çıtırdayarak yanıyor için için.

Semaverde su kaynamış.

İçer misin bir bardak balıkçı şefim diyor, Hakkı Akmen

Olur diyorum.

Ayakta ateşin karşısında bir çay molası veriyoruz.

Karla karışık yağmur devam ediyor.

Herkes susuyor, arkada bir yerden gelen sesi dinliyoruz, su akıyor mütemadiyen,

Bu suyu belki de dinazorlar içmiştir ne dersiniz diyorum.

Hep beraber gülüyoruz.

Su emekçilerine saygıyla…

Yukarıda yazdım, yeni su üretilmiyor, mevcut su kaynağı kısıtlı. Ülkemiz su kaynakları açısından zengin değil.

Bir damla suyu üretmek şu anda mümkün değil.

Ama kirletmek çok kolay.

Şehirde köylerde kullanılan sularımızı daha dikkatli kullanmak gerekiyor.

Sondajla yer altından su çıkarmak hem çok zahmetli hem de çok pahalı bir iş. Ben şundan eminim ki, su emekçilerinin çalışmasını görseler eminim çok daha dikkatli harcarlar.

Su hayattır.

Hayatımıza sahip çıkalım derim.

Cebrail Keleş-Balıkçı Şef
Kastamonu-4 Aralık 2024