Yılların ezikliğine ve hayranlığına olan bağımlılığı yerle yeksan ettik son on yılda.
Aslında son on yıl tabiri de yanlış! Bambu ağacı misali, derinden gelen gayret, azim, inanç ve dava ruhunun filizlenmesidir son on yıl.
Aselsan, Roketsan, Havelsan, Baykar, TUSAŞ ve diğerleri…
Bir şirket zihniyetinin ötesinde “Köklerden Göklere” uzanan bir sevdanın yüreklere ilmek ilmek işlendiği, semaya sağanak sağanak yağdırdığı gözbebeğimiz uçaklar, helikopterler, füzeler, ihalar, sihalar, tihalar, uydular olarak muasır medeniyetin ötesine taşıdılar “Yerli ve Milli Savunma Sanayii” hayalini.
Hayaldi…
Gerçek oldu…
Düşman iki asırdan uzun süredir hep uyanık, hep tetikte ve hep oyun peşinde…
Sü uyumuyor artık!
Her Türk asker doğar!
Yanlış bir ifade!
Her Türk asker doğar, asker yaşar, asker ölür!
Doğrusu bu!
Tıpkı Aselsan şehitlerimiz gibi…
Tıpkı Baykar şehitlerimiz gibi…
Tıpkı Vecihiler, Demirağlar, Nuri Paşalar, Devrim mühendisleri, Şakir Zümreler, Engin Arıklar gibi…
Elbette hainler, emperyalistler, siyonistler ve Anadolu üzerinde boş hayali olanlar boş durmayacaktı!
Arz-ı Mev’ud hayaliyle yanıp tutuşan ve bu hayal uğruna dünyayı cehenneme çevirmekten çekinmeyen İsrail Terör Örgütü, eline her türlü silah ve mühimmatı verip Netanyahu’ yu kadim coğrafyaya musallat eden Amerika, İngiltere ve Almanya, İsrail’ in ekmeğine yağ sürmekten başka bir işi olmayan PKK ve diğer düşmanların korkulu rüyalar görmesine sebep olan “Yerli ve Milli Savunma Sanayii” şahlanışını alkışlamalarını beklemek saflığın da ötesinde bir durum!
Geçtiğimiz hafta TUSAŞ Kahramankazan tesislerine yönelik gerçekleştirilen alçakça eylemin perde arkasının didik didik edildiğini biliyoruz.
Alçak eylemde şehadet şerbetini yudumlayan kahraman şehitlerimizin, iki cihan serveri, kainatın Efendisi Hazreti Muhammed (sav) Efendimize komşu olduklarını biliyoruz.
TUSAŞ çalışanlarının sadece birer çalışan, personel, mühendis, teknisyen olmadığını; her birinin aynı zamanda Orhan Şaik Gökyay “Bu Vatan Kimin” şiirinde dile getirdiği kahramanlar olduğunu bize gösterdi bu hain ve alçak eylem.
Ne diyordu bir TUSAŞ neferi: “Hainlere inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz!”
Biz BİR ÖLÜR BİN DİRİLİRİZ!
Yapılan her kalleşçe eylem safların biraz daha sık olmasına, her ihanet vatan sevdasının biraz daha artmasına katkı sağlamaktan başka bir işe yaramıyor, yaramayacak!
TUSAŞ neferinin o sözleri sadece şahsi bir tepki değildi, tüm neferlerin tepkisiydi!
Hainlerin kalleşlikleri sadece ve sadece bizim inancımızı, azmimizi, gayretimizi, sevdamızı bir üst seviyeye çıkarır.
Yarın Cumhuriyetimizin ikinci asrının ilk adımını atacağız tüm ülke olarak. Göktürklerden Hazarlara, Hunlardan Selçuklulara, Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyetine tarihe damgasını vuran bu Aziz Millet payidar olmaya devam edecek Allah’ ın izniyle.
Malazgirt’te, Dandanakan’da, Mohaç’ta, Çirmen’de, Çanakkale’de, Kul’ül-Amare’de, Sakarya’da şaha kalkan ruh, bilinmelidir ki, hiçbir zaman sönmeyecektir. Bunun en güzel misalini 15 Temmuz’da göstermiştir bu millet.
Hainlere inat ÇALIŞMAYA ve ÜRETMEYE devam edeceğiz.
Bu vesileyle TUSAŞ Kahramankazan tesislerine yönelik kalleş eylemde şehadet şerbetini içen kahramanlarımıza Yüce Mevla’ dan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.