TV 366'da 'Seçim Özel' programına konuk olan AK Parti Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel, programın önceki konuğu olan Hikmet Erbilgin’in iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Onlar yalan makinesi olarak çalışmaya devam etsinler”
Geçen programlarda konuk olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin’in Akif Güzel hakkındaki “Esentepe TOKİ sakinlerini Akif Güzel bizzat tehdit etti. CHP’nin programlarına katılırsanız TOKİ’den aldığınız konutlardan olursunuz.”
Seçim Özel’in önceki programlarına konuk olan Hikmet Erbilgin’in İddialarına cevap veren Güzel; “Hikmet Bey’e artık yalan makinası diyorum. Yapmış olduğu açıklamalar, iddialar hiçbir zaman gerçeği yansıtmayan iddialar. O akşam programı izlerken yayını çok defa geriye sarıp izledim bahsettiği kişi ben miyim diye. Elinde böyle bir şey var ise yayınlaması gerektiğini söyledim. Daha da geç kalmadığını da söyledim. Bizim insanımız tehditlere boyun eğecek insanlar değil. CHP’nin adayı toplama otobüsle getirdikleri insanlarla yeterli çoğunluğu sağlayamadıklarını görünce böyle bir iftira yolunu seçmiş oldular. Ben şaşırmıyorum. Onların bu siyasi alışkınlıklarına devam ettiğini görüp üzülüyorum. Onlar yine yalan makinesi olarak çalışmaya devam etsinler.” Dedi.
“Saçı olsa tarardı”
Erbilgin’in elinde olaya ait ses kayıtları olduğu iddiasına ise Akif Güzel; “Geçtiğimiz dönemde maalesef Bozkurt’ta da gördük. Bozkurt sel afeti yaşanırken tabii o zaman milletvekili ama şu an belediye başkan adayı olan Hasan Baltacı’nın çıkıp insanlarımızın can derdiyle uğraştıkları esnada ‘HES patladı’ yalanıyla gündemini başka bir yere çekme çalışması gördük. Kastamonu’nun itibarını düşürmek, binlerce insan orada öldü demek gerçekten çok büyük bir siyasi yalancılıktır. Bunun gerçeği yansıtmadığını gördük. Şunu da gördük; CHP için çeşitli belediyelerden gelen yardımlar oldu. Gelen kolileri insanlara ulaştırmadıklarını gördük. Biz tüm teşkilatımızla Bozkurt’taydık. İnsanlarımızın yaralarını sarma derdindeydik. Ben CHP’nin şu anki temsilcileri olan ilçe başkanı, il başkanı ve parti meclisi üyesinin partilerini aile şirketi olarak yönettiklerini ve insanları tamamen manipüle ederek algı çerçevesi içerisinde hareket ettiklerini düşünüyorum. Bu durumdan birçok CHP’li seçmenimizin de rahatsız olduğunu görüyorum. Kimileri saha çalışmalarımızda bizlerin yanına gelerek, kimileri bu sebeple bunlarla bir arada çalışamayacaklarını düşünerek istifa ediyorlar. Bu tabii belli bir seçim korkusunun dışavurumudur. Maalesef Erbilgin’in de yaptığı bu. Erbilgin Bozkurt’ta sel afeti yaşanırken; bir tarafta yangın var iken hani bir deyim var saçını taramakla meşguldü ama saçı olsa tarardı diye söylüyorum. Yani böyle bir zihniyet içinde hareket ediyor.” İfadelerine yer verdi. (Ercan ÇATAL)
