Gelin Eren Türbesi

Abone Ol

İLİ                    KASTAMONU

İLÇESİ             MERKEZ

YERİ               GELİNÖREN KÖYÜ

Gelin Eren Türbesi, Kastamonu il merkezine 17 km mesafede Gelinören köyü Erenler mevkiindedir. Türbenin bulunduğu yerde yedi adet mezar bulunmaktadır. Hangisinin Gelin Erene ait olduğu hakkında bir iz veya bir belirti, bir işaret bulunmamaktadır. Buraya Erenler türbesi diye kelimenin çoğul olarak kullanılmasının nedeni de budur.  Günümüzde kaçak kazılar ve define avcıları tarafından  tahrip edilmiş olan bir alandır.

Anlatılanlara göre buradaki bazı mezarlara ilişilememiştir. Halkın anlattıklarına göre her kim, burayı define aramak için kazmaya çalışsa, o kişi, o alandan korkarak kaçmış, yada rüyasında korkutulmuştur.

Gelin Eren’in hikayesine gelince; Gelin Eren, aslında bu köy yakınlarındaki Kılıçlı Köyünden bu köye gelin gelmiştir. Onun gelin geldiği dönemde  köy yakınında bulunan ve Geyikli Türbesinde bulunan yatan zat sağdır ve ondan  İlim ve Feyz aldığına, onun ocağında yetişip piştiğine ve ondan el aldığına inanılmaktadır.

Hakkında birbirine benzeyen bir çok rivayet anlatılmaktadır. Bunlardan bir tanesini kısaca özetlemek istiyorum. Gelinören köyüne yaşlı bir zat gelir ve misafir olmak ister. Köye gelen misafirlere sıra ile köy halkı tarafından ikramda bulunma ve misafiri ağırlama geleneği vardır. O gece, misafir ağırlama sırası, köydeki kimsesiz ve yaşı da ilerlemiş olan Mehmet Efendi diye bilinen, fazla da dünyalık malı mülkü olmayan ve hanımı da yakın bir zamanda vefat eden bir kişidedir. Köyün ileri gelenleri “sıranı başkasına ver. Senin misafire bakacak durumun yok. Hanımın da Hakka yürüdü” deseler de Mehmet Efendi sırasını başkasına vermez ve gelen yaşlı misafire kendi elleri ile pişirdiği çorba ve ekmekten ikram eder ve misafiri de kendi kararınca ağırlar. Geç saatlere kadar iki yaşlı adam birbirleri ile  sohbet ve muhabbet ederler.

Mehmet Efendi, misafirin yanından ayrılmadan , yatağını hazırlar, Allahtan rahatlık ve sağlık diler ve başka bir ihtiyacının olup olmadığını da sorar. Yaşlı misafir ise şükür eder ve bir ihtiyacının olmadığını söyler.

Aslında yaşlı misafirin çarıklarının altı delinmiş ve çok da eskimiştir. İçinden, yaşlı hane sahibine bu durumu söylesem mi?  Diye geçirir. Gece uykusunda bir rüya görür. Ona değişik güzel yemekler pişiren evin gelini “dedeciğim, sabah uyandığında sana yiyeceğin yemekler ve bir günlük de azık hazırladım. Erenlerin oradaki çam ağacın dalına da astım. Yanında da yepiz  yeni bir çift de çarık var.  Onları da oradan alıp giyersin” der.

Yaşlı misafir uyandığında sabah ezanının okunmakta olduğunu duyar. Kalkar, abdestini alır ve namazını kılar. Mehmet Efendi  de o sırada, hazırladığı sıcak çorba ile yanına gelir. Yaşlı misafir Mehmet Efendi’ye rüyasını anlatır. Mehmet Efendi “ Hayırdır İnşallah” der. Ve devam eder “ o gördüğün gelin benim annemdi. Ben doğarken Hakkın  rahmetine kavuşmuş. Ben Kılıçlı köyünden bizim rahmetlinin üzerine iç güveysi geldim. Hanımım da kısa bir süre önce vefat etti. Vasiyeti gereğince Erenler türbesindeki Gelin Eren’in yanına gömdüm. Sen çorbanı iç, sonra da oraya kadar gidelim” der.

İki ihtiyar, daha sonra, birlikte Erenler Türbesine kadar yürürler. Çam ağacının dalındaki bir günlük yiyecekleri ve bir  çift çarığı görürler. Yaşlı misafir ve Mehmet Efendi çamın dalındaki bir günlük yiyeceği ve bir çift çarığı yerinden alırlar. Mehmet Efendi’nin yardımı ile  ayağına çarıkları giyen misafir,  çarığın iplerini güzelce bacaklarına doladıktan sonra Mehmet Efendi ile vedalaşırlar ve Türbenin yanından ayrılırlar. Yaşlı misafir Türbenin yanından dokuz adım uzaklaştıktan sonra yere yığılır ve orada hakkın rahmetine kavuşur. O yaşlı misafiri de Erenler Türbesine gömerler.

Aradan elli iki gün geçtikten sonra da Mehmet Efendi Hakkın rahmetine kavuşur. Mehmet Efendi’yi de Erenler Türbesine gömerler.

Geyikli Türbesinde yatan zatın ise Hacı İshak sultan ve Şükrullah Dede diye bilinen iki zatın yattığı anlatılmaktadır. Köy arazileri ise bu zatların vakıf mallarıdır ve burada bir zaviyenin olduğu anlatılmaktadır. Ayrıca buradaki zaviye ve caminin İnşaatının,  Benli Sultan, Yani Şeyh Muhiddin Efendi’nin halifesi Mehmet Efendi’nin  Geyiklerin yardımı ile yaptırdığına inanılmaktadır. Bu köyün adının Geyikli köyü olmasının kaynağı da budur.

Erenler Türbesindeki mezarlardan birisinin Gelin Eren’e ait olduğuna inanılmaktadır. Köyün isminin kaynağı da Gelin Eren’dir.

          Mekanı cennet ruhu şad olsun.