Bu isyan gazetecilik mezunu, genç bir kadına ait.
Bugüne kadar konuşmak istemedi, adaletin tecelli edeceği inancı ile sabırla bekledi.
Ve ortada yaşadıklarının ağırlığına dayanamayıp intihara kalkıştığı, halen ilaçlı tedavi gördüğüne dair psikolojik raporlar, yazışmalar, videolar ve eski erkek arkadaşının bilgisayarından çıkan ve gizlice çekildiği tespit edilen, başka kadınlara ait videolar da var. Peki bunca delile rağmen ne yok dersiniz? Dava. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı o erkek arkadaş hakkında “kanıt yetersizliğinden” takipsizlik kararı verdi.
BANA YAŞARKEN CEHENNEMİ YAŞATTI
Takdir edersiniz ki yaşadığı psikolojik süreçlerin zorluğu nedeniyle genç kadın meslektaşımın adını vermeyecek, ondan N.N.A. olarak bahsedeceğim. Şüpheli, polis memuru eski sevgilisi Muhammet E.G. ile 2022’nin ekim ayında internet üzerinden tanışmışlar. Önce arkadaş, sonra sevgili olmuş ve evlilik süreçlerine girmişler. İlk cinsel saldırı ise Aralık 2022’de şüpheli Muhammet E.G.’nin yılbaşı partisine gittikleri bir arkadaşlarının evinde yaşanmış. N.N.A. orada ilaçlandığı, verilen içecekle sarhoş olduğu ve kendisinden geçtiği iddiasında. Sonrasını şöyle anlatıyor: “O gece farklı şekillerde cinsel saldırıda bulunmuş. Ve bunu kayda almış. Bunu yaparken de ellerimi arkadan kelepçelemiş. Devletin verdiği kelepçe ile… Hiçbirini hatırlamıyorum, sabah kendime geldiğimde bana videoyu izletti. Dünyam başıma yıkıldı. Ağlamaktan nefes alamadım. Kötü olunca beni eve bırakmak zorunda kaldı.”
‘VİDEO VAR’ DEDİ TEHDİT ETTİ
“Sonrasında yüzlerce kez benimle iletişim kurmak istedi, cevap vermedim. Polise gitmeyi düşündüm ama o video varken… Cesaret edemedim. Akabinde beni takibe başladı. Evimin önünde, otobüs durağında, markette… Her yerde karşıma çıkıyordu. Onunla barışmamam halinde elindeki videoları internete yükleyeceği, aileme ve arkadaşlarıma atacağını söyledi. Ki bu süreçte daha önce beraber olduğumuz başka anları da gizlice kayda aldığını öğrendim. Barışmak zorunda kaldım, daha doğrusu amacım o video ve daha önce gizlice çektiği diğer 3 videoyu sildirmekti. ‘Eğer’ diyordu ‘dediklerimi yaparsan silerim.’ İlk 5-10 gün gayet normal davrandı. Ama sonra daha da ileri gitti.”
YA ÖLECEKTİM YA DA
“İnternetten tanıştığı başka erkekler ve kadınlar varmış. ‘Grup seks’ istedi benden. ‘Yüzün gözükmez, çok para kazanırız’ diyordu. ‘Hayır, asla yapmam’ dedikçe vurdu, kollarımda sigara söndürdü. Daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı. Ya ölecektim ya dediğini yapacaktım. Ölmeyi seçtim.
8 Temmuz da intihar ettim. Arkadaşları kurtarmış. Ankara’da tedavi gördüm, psikiyatri kliniğine yatırıldım. Tedavim
devam etmekte. Doktorlar, görüşmelerimiz ışığında cinsel saldırıya uğradığıma dair rapor yazdı. Elimdeki rapor ve belgelerle bu şahıstan şikayetçi oldum. Soruşturma başlatıldı.”
BAŞKA KADINLARA AİT GÖRÜNTÜLER DE VAR
“Soruşturma kapsamında şahsın evinde, bilgisayar ve cep telefonunda yapılan aramalarda tıpkı benim gibi polis kızı olan 5 farklı kadına ait, gizlice çekilmiş, müstehcen görüntüler çıktı. İfadesinde bu görüntüleri, ‘hatıra’ olarak tuttuğunu söylemiş. Hadi oradan! Belli ki işi buydu. Ama ben bunu savcıya anlatamadım. Bunca delile rağmen sesimi duyuramadım.”
ÖLÜRSEM SORUMLUSU O’DUR
“Sonra ne oldu biliyor musun? Savcılık, sana da bahsettiğim ellerimin arkadan kelepçelendiği ve saldırıya uğradığım videoya ulaşamadığı, (N.N.A. bu noktada polis olan şüphelinin bağlantıları vasıtası ile görüntüleri sildirdiği ya da başka yolla imha ettiğini iddia ediyor) diğer gizli çekilen videolarda ise cinsel saldırıya dair iz olmadığı ve barıştığımız yani hemen olaydan sonra şikayetçi olmadığım için bu şahıs hakkında ‘takipsizlik’ kararı verdi. Tam teşekküllü hastaneden aldığım ve psikolojik durumuma göre cinsel saldırıya maruz kaldığımı belirten psikiyatri raporum, gördüğüm tedaviler, tehdit ve küfür dolu mesajları, fotoğraflar ile görgü tanıklarının ifadeleri yok sayıldı. ‘Somut delil’ aradı savcılık. ‘O anları ispatla’ denildi. Diğer gizli çekilen görüntüler içinse ‘rızası var’ yorumu yapıldı. Ya aldığım raporlar, gördüğüm tedaviler… Onlar somut delil değil mi? Bana yaşarken cehennemi yaşatan bu adam hakkında dava bile açılmayacak şimdi. Buradan aldığı güçle başka kadınlara da belki aynısını yapacak. Beni öldürmeye ant içmişti zaten. Şimdi rahatça kapımda belirebilecek. Ama lütfen yaz, tüm Türkiye duysun, ölürsem sorumlusu o’dur.”
SOMUT DELİL ISRARI GENEL BİR SORUNA DÖNÜŞTÜ
N.N.A.’nın avukatı Şahin Antakyalıoğlu’nu aradım. Diyor ki: “Cinsel saldırı, çocuğa yönelik cinsel istismar gibi katalog suçlarda sadece kişinin beyanına değil, o beyanı destekleyecek kanıtlara da bakılıyor. Oysa bu suçlar nitelikleri itibariyle zaten gizli saklı işlenen, geride delil bırakılmayan, mağdurları şikâyet etmesin diye uğraşılan ya da olayın üstünden çok zaman geçtikten sonra ancak şikâyet edilen yani kısacası aranılmak istenen delillerin her zaman kolayca bulunamadığı suçlar. Ki bazen ortada ses, görüntü kaydı olsa dahi şüpheliye beraat verilen davalar var maalesef. Bu durum Türkiye’de
genel bir soruna dönüştü. Biz de çıkan ‘takipsizlik’ kararına itiraz edeceğiz, mağdurun psikolojik durumu ve devam eden tedavilerinin önemli bir gösterge olduğunun
altını çizeceğiz.”