Karaciğer büyüme, bağışıklık, beslenme, enerji metabolizması ve üreme gibi fizyolojik süreçlerin çoğuyla birinci dereceden bağlantılıdır. Safra, albümin, protrombin sentezi ve atılımı ve bağışıklık sisteminin tamamlayıcılarının üretimi esas olarak karaciğerde gerçekleşir.
Karaciğer hasarının bilinen en büyük iki sebebi her ne kadar yanlış beslenme ve aşırı alkol tüketimi olsa da hepatit virüslerin de aynı şekilde karaciğer hastalıklarının temel sebeplerinden biri olduğu unutulmamalıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün hepatit ile ilgili yaptığı çalışma sonuçlarına göre, her yıl 60.000 kişi akut ve kronik hepatit B'den ölüyor.170 milyondan fazla kişi ise hepatit C virüsüne bağlı olarak uzun süreli karaciğer enfeksiyonu geçiriyor.
Hepatit virüslerin karaciğere verdiği hasarın önlenmesi veya azaltılması evrensel olarak kabul edilmiş yöntemlerle mümkündür. Bu yöntemlerin ilki medikal beslenme tedavisidir. İkincisi için ise çalışmalarına devam edilen bitkisel ve doğal içeriklerin asıl alındığı fitoterapi bilimi söylenebilir.
Bildiğiniz gibi bitkisel ilaçlar karaciğer hastalıklarının tedavisinde eski zamanlardan beri kullanılmaktadır. Doğu tıbbında geliştirilmiştir ve köklü bir tarihe sahiptir. Yazılı kayıtlarda, bitkilerin incelenmesi 5.000 yıldan daha eskiye dayanır . Eski Çin ve Mısır papirüs yazıları bitkilerin tıbbi kullanımlarını MÖ 3.000 kadar erken bir tarihte açıklar. Farklı kıtalardaki yerliler tıbbi uygulamalarında bitkileri kullanmışlardır. Bazı kültürler ise Ayurveda, İslam Tıbbı ve Geleneksel Çin Tıbbı gibi kendi bitkisel tıbbi sistemlerini geliştirmiştir. Farklı ülkelerdeki insanların fiziksel ve ruhsal hastalıkların önlenmesi, teşhisi, iyileştirilmesi veya tedavisi amacıyla aynı veya benzer bitkileri kullanma eğiliminde olduğunu tespit edilmiştir. Dünya nüfusunun dörtte üçünün birincil sağlık bakımının temeli olarak bitkisel ve geleneksel tıbba güvendiği tahmin edilmektedir.
Viral hepatit, dünya çapında birkaç yüz milyon insanı etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmıştır ve insan nüfusunda önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Viral hepatitin A, B, D, E hepatit virüslerinden kaynaklandığı bilinmektedir. Bunlara ek olarak, Herpes simpleks, Sitomegalovirüs, Epstein-Barr virüsü veya Sarı humma gibi diğer virüsler de karaciğer iltihabına neden olur. Kronik olarak enfekte olan hastalarda siroz ve karaciğer kanseri (HCC) gelişebilir. Hepatositlerde bir virüsün varlığı, bağışıklık hücrelerinin karaciğere saldırmasına ve böylece iltihaplanma sürecine neden olur. Modern tıbbi tedavilerin yetersizliği ve karaciğer rahatsızlığı olan hasta sayısının artması, bilim camiasının, doktorların ve hastaların dikkatini Çin bitkisel tıbbına, Ayurveda tıbbına ve diğer popüler alternatif tıbbi tedavilere yöneltiyor.
Karaciğer Hastalıklarında Medikal Beslenme ise fitoterapi, fonksiyonel ve sezgisel beslenmeyi harmanladığımız, Türkiye’de ilk defa sadece karaciğer hastalıklarına özel uygulanan tedavi yöntemimizdir. Sağlığa geç kalmayın. Sevgilerle.