"YENİDEN REFAH, TÜRKİYE'NİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK PARTİSİDİR"
Konuşmasına, 6 yıl önce kurulan partilerinin kısa sürede büyük bir yol katettiğini söyleyerek başlayan Erbakan, “İki seçimde oylarımızı yüzde 100’ün üzerinde artırdık. Üye sayımız Yargıtay’a göre 640 bini aştı. 2024’te 257 bin üye ile üye artış şampiyonu olduk” dedi. Bu başarıyı “Milletimiz artık hayrın kendisini istiyor” sözleriyle değerlendirdi.
“DEM İLE İKTİDAR ARASINDA PAZARLIKLAR VAR”
Erbakan, konuşmasının devamında PKK ve DEM Parti üzerinden hükümete sert eleştiriler yöneltti. Abdullah Öcalan’a yönelik bazı taleplerin gündeme getirildiğini belirten Erbakan, bu taleplerin “ev hapsi”, dokunulmazlık ve genel af gibi düzenlemeleri içerdiğini iddia etti.
Bu sürecin arka planında anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığını kolaylaştıracak düzenlemeler için DEM Parti’nin desteğini almak olduğunu öne süren Erbakan, “PKK ve Öcalan’la pazarlık içinde olmak, koltuk uğruna bu talepleri değerlendirmek milletin vicdanında derin yaralar açar” dedi.
Türkiye’de adaletin ve hukukun çifte standartla işletildiğini savunan Erbakan, muhalefet belediyelerine yönelik uygulamaların haksızlık içerdiğini belirtti. “Yolsuzluk kim yaparsa yapsın üzerine gidilsin. Ama sadece muhalefet belediyelerini hedef alırsanız bu adaletsizlik olur” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE MAALESEF ÇİFTE STANDARTLAR ÜLKESİ HALİNE GELDİ"
“Muhalefet belediyelerine ayrı, iktidar belediyelerine farklı hukuk uygulanıyor. Elbette yolsuzluk kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın. Ancak muhalefetin eline geçen belediyelerde, AK Parti dönemine ait usulsüzlüklerle ilgili yapılan suç duyurularında hiçbir işlem yapılmazken, sadece muhalefet belediyelerinin üzerine gidilirse bu adaletsizlik olur, çifte standart olur. Bir inceleme, bir soruşturma olacaksa, bu tüm belediyeleri kapsamalıdır” dedi.
- 2019 itibarıyla muhalefete geçen belediyelerde AK Parti dönemine ait yüzlerce usulsüzlük dosyasının savcılıklara verildiğini belirten Erbakan, “Bunlarla ilgili neden hiçbir soruşturma yapılmadı?” diye sordu.
- Sayıştay Başkanlığı’nın 2023 yılı denetim raporlarına atıf yapan Erbakan, Merkez Bankası’nın yaptığı 86 ihalenin 70’inde usulsüzlük tespit edildiğini söyleyerek, “Bu ihalelerle ilgili neden hiçbir işlem yapılmadı?” ifadelerini kullandı.
- MTA’nın verilerine göre mali değeri 456 milyar lira olan Sinop-Boyabat bakır madeninin sadece 3,5 milyar liraya özel bir holdinge verildiğini hatırlatarak, “Bu konuda neden bir soruşturma yapılmıyor?” diye sordu.
Erbakan, “Bir fiil suçsa herkes için suçtur. Değilse, hiç kimse için değildir. ‘Ali’ye gelince suç, Veli’ye gelince değil’ anlayışı olmaz” diyerek, adalet vurgusu yaptı. “Yolsuzluk mu var? Sonuna kadar gidin. Hırsızlık mı var? En derinine inin. Ama soruşturmalarda da görevden almalarda da adaleti terk etmeyin, çifte standart uygulamayın. AK Partiliye başka, DEM Partiliye başka, CHP’liye başka hukuk uygulanamaz” dedi.
"BİZ KİMSENİN YANINDA DEĞİLİZ, SADECE ADALETİN YANINDAYIZ"
“Hep dediğimiz gibi: Doğruya doğru, yanlışa yanlış. RTÜK’ün muhalif kanallara verdiği cezalar da bunun örneği. Aile yapısını zedeleyen gündüz kuşağı ve akşam dizilerini görmezden gelen RTÜK, muhalif kanalları susturmaya çalışıyor. Bu cezalarla basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti kısıtlanıyor. İfade özgürlüğünün olmadığı yerde hukuktan, hukukun olmadığı yerde adaletten, adaletin olmadığı yerde demokrasiden bahsedilemez” diye konuştu.
"BOYKOT ÇAĞRILARI EKONOMİYE ZARAR VERİR"
Erbakan, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı boykot çağrılarını eleştirerek, “Yerli üretimi boykot etmek, zaten dibe vurmuş olan ekonomimize daha fazla zarar verir” dedi.
“Yakın zamanlarda iktidar ‘marketleri boykot edin’ çağrısı yapmıştı. Şimdi ise benzer bir çağrı Özgür Özel’den geldi. Biz bu çağrıların her ikisini de doğru bulmuyoruz. Yerli üreticiyi boykot etmek, kendi kendimize zarar vermekten başka bir şey değildir. Kim yaparsa yapsın, yanlışa yanlış demeye devam ediyoruz” dedi.
"AK PARTİ DE CHP DE AYNI EKONOMİ ANLAYIŞINI BENİMSİYOR"
Erbakan, hem iktidarın hem de muhalefetin ekonomi politikalarını eleştirerek şunları söyledi:
“AK Parti borç-faiz-zam üçgeninde, CHP ise belediyelerde yabancı bankalardan kredi alıp faizi halka yüklüyor. Her ikisinin de anlayışı aynı. AK Parti, her yıl trilyonlarca liralık faizi zam ve vergiyle halka yüklüyor. 2019’dan bu yana vergiler ve cezalarda yüzde 800 ila 1000 oranında artış yapıldı. Akaryakıta yüzde 700 zam geldi. Aynı dönemde dünya genelinde petrol fiyatı TL bazında sadece yüzde 50 arttı.”
“CHP’nin İstanbul yönetimi ise 3,3 milyar dolarlık dış borç aldı. Bu borcun faizi suya, ulaşıma ve otoparklara yapılan zamlarla halka yüklendi. Suya yüzde 500, ulaşıma yüzde 650, otoparka yüzde 1000 zam yapıldı. İşte size iki partinin ekonomi anlayışı: Borçlanmak ve faizi vatandaşa yüklemek.”
AK Parti iktidarı ile CHP’nin diğer bir benzerliği ise dış güçlerle iş tutmalarıdır diyek konuşan Erbakan şöyle devam etti:
“AK Parti, 750 milyar dolarlık kaynağı küreselcilere faiz olarak aktardı. Tarımda dışa bağımlı hale getirdi. D-8’i canlandırmak yerine AB’nin peşinden koştu. 6284 Sayılı Kanun, İkiz Yasalar ve İklim Kanunu gibi küresel projeleri Meclis’ten geçirdi. Kürecik ve İncirlik üslerini kapatmadı.”
“CHP ise belediyelerde dış borçlanmalarla faiz ödedi. AB’yi çözüm adresi olarak gördü. 6284 Sayılı Kanun’a ve İklim Kanunu’na destek verdi. İsrail yerine Türk firmalarını boykot etti. İmamoğlu ile ilgili yurtdışından yardım talebinde bulundu.”
“ADİL DÜNYAYI İNŞA EDECEK OLAN MİLLİ GÖRÜŞTÜR”
Konuşmasını “Çözüm adresi Yeniden Refah Partisi’dir” diyerek tamamlayan Erbakan, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’yi yaşanabilir hale getirecek olan Milli Görüş’tür.
Adaleti, paylaşımı ve liyakati esas alacak olan Milli Görüş’tür.
Borç-faiz-zam ekonomisi yerine üretim-istihdam-ihracat modelini getirecek olan Milli Görüş’tür.
Dışa bağımlılıktan kurtulmuş “Yeniden Büyük Türkiye”yi inşa edecek olan Milli Görüş’tür.
D-60 ve ardından D-160’ı kurarak “Adil Bir Dünya”yı inşa edecek olan yine Milli Görüş’tür.”
“Milli Görüş bugün Yeniden Refah Partisi ile vücut bulmaktadır. Yeniden Refah iktidarıyla bu zihniyet hakim olacak ve milletimizle birlikte tüm insanlık da kurtuluşa erecektir” dedi.