Ey Şaş.

Abone Ol

Dünyamıza birşeyler oluyor, pandemi, savaşlar, sel baskınları, yangınlar, depremler, orman yangınları derken hergün bir afet ile insanlar yaşamını yitiriyor.

Değişen dünyanın etkilerinden midir bilinmez insanlar birbirini çekemez, karşılıklı tartışamaz oldular, en ufak bir tartışmada bile hiç yoktan birbirimizi öldürüyor veya yaralıyoruz.

Bu olaylardan sadece insanlar etkilenmiyor tüm canlılar etkileniyor maalesef.

Pandemiyi bir kenara bırakalım gerçi onunda insan eliyle yayıldığı söyleniyor ancak tüm diğer olaylar insanların insana, çevreye ve doğaya saygı duymamasından kaynaklanıyor.

Artık sel baskınları, depremler veya diğer felaketler günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi, nereyi, hangi gün, nasıl etkileyeceği tam olarak bilinmese de alınacak tedbirler için bilim insanları hemen hemen hergün görsel ve yazılı basında açıklamalar yapıyorlar.

Biz olacaklara karşı tedbirlerimizi düzgün alıyor muyuz? Hazırlıklı mıyız? Bir felaket anında neler yapacağımız konusunda bilinçli miyiz? Maalesef hayır.

Kastamonu bir deprem bölgesinde bunun için birşeyler yapıldığını duyan var mı? Tedbirler alınıyor mu? Koca koca binalar ne durumda? Zemin etütlerinden ne haber? Mutlaka bunların en azından öncelikli olanların yapılıyor olması lazım, yapılıyordur herhalde.

Aslında bazı sokaklarımızda trajikomik de olsa bazı yenileme çalışmaları yapılıyor.

Örneğin fotoğraflarda gördüğünüz sadece iki bina ve bu binalara tabelalar asılmış, “yıkılma tehlikesi vardır, yaklaşmayınız” diye.

Böyle bir uyarı levhasının olduğu yerde ne yapılması lazım? En azında binaya yaklaşmamak için gerekli tedbirlerin alınıp bir barikat falan oluşturulması lazım ki insanlar altından yürümesin geçmesin.

Biz ne yapıyoruz bu binaların önüne, yanına yaya kaldırımları yapıyoruz, kaldırımları yeniliyoruz, insanlar oradan yürüsün geçsin diye.

Ne de olsa turizm kentiyiz, bu güzelim ahşap binalar çürükte olsa, yıkılma tehlikesi de olsa, içi harabede olsa dışını şöyle bir allayıp pullamamız az gelirse bir de çevre düzenlemesi yapmamız gerekir.

Bizlerin aldığı tedbirler bu şekilde, bir olumsuzluk yaşandığında da neden olduğu, ne için olduğu kimsenin umurunda değil zaten, herşeye alıştık, herşeye alıştırılıyoruz.

Bizde işler bu şekilde işler, ey şaş.