Dünya genelinde son dönemdeki en büyük ekonomik sorunlardan biri olan enflasyon, Türkiye'yi de etkisi altına aldı. Ancak diğer ülkelerin çözüm bulduğu bu sorun, Türkiye'de hala aşılamıyor. Özellikle işçi kesimini olumsuz etkileyen enflasyon, yaşam maliyetlerini her geçen gün artırarak ekonomik sıkıntıları derinleştirdi. AK Parti 26'ncı Dönem Kastamonu Milletvekili Murat Demir, ekonomik sorunlara dair yaptığı açıklamada enflasyonun kontrolsüz bir şekilde artışına karşı sert tepki gösterdi.

Demir yapılan değerlendirmelere tepki göstererek; enflasyonun nisan ayında aylık bazda yüzde 3,18, yıllık bazda ise yüzde 69,80 artmış olduğunun açıklanmasına rağmen fiyatların halen artış gösterdiğini belirtti. Demir, enflasyonun hesaplanma yöntemine dair de şüphelerini dile getirerek, enflasyon sorununun çözümü için acil ve radikal kararlar alınması gerektiğini vurguladı. 

Bir 1 kişi görseli olabilir"ENFLASYON NEYE GÖRE HESAPLANMAKTA"
"Enflasyon nisanda aylık bazda yüzde 3,18, yıllık bazda yüzde 69,80 oldu. Enflasyon neye göre hesaplanmakta? Bu ülkede fiyat artışlarna acil ve keskin radikal kararlar alınmadıkça bu enflasyon ne yaparsanız yapın düşmez. Dolar uzun zamandır yatay seyrediyor. Ne oluyorsa fiyatlar artıyor. Son 15 günde çimento'ya ne olduda %35 zam geldi? Navlunlar artmadı, hammadde artmadı, kim ne yapabiliyor? Hizmet sektöründe ne değişiyorda her gün fiyatlar artıyor? Sıradan bir restoran'da iki kişi yediği yemek nasıl olurda 1,500 TL olur? Nasıl bir denetim var? Zincir marketler sürekli her gece etiket değişiyorlar ve akıl almaz artışlar yapıyor.

"BUNUN ADI HAİNLİKTİR"
"Kim denetliyor? Fırsatçı bir millet olmuşuz, bunun adı hainliktir. Bir restoran düşünün çalışanlarının %80 asgari ücretli ve bir cağ kebabı şişi 250 tl şaşkınlık verici bir durum. Maliyeti, 30 tl kazanç 220 tl, Çözüm: Devletimiz gerekli mücafeyi veriyor ama yetersiz. Acilen Türkiye genelinde bu artışları yapan tüm kesimler çağrı yapılarak girdi fiyatları kontrol edilmeli ve fahiş fiyatlar incelenlemli bu firmalar kapatma cezası, karara uymanlara ruhsat iptali, ve acil fiyat indidimlerine gidilmeli. Özellikle özel okullar çok ciddi incelenmelidir. Maliye bakanlığımız ekonomik mücadeleyi veriyor. Hedef enflasyon ile mücadele anlamında iç piyasada parasal sıkılaştırma politikası, kamuda tasarruf eyvallah önemli adımlar. Tüm tasarruf adımları anlamlı ve önemli ama iç piyasada yüksek faiz ve bankalarda krediye erişilememek inanın gelecekte zor günlerin habercisi.

"PARANIN PİYASAYA ÇIKMASI GEREKİYOR"
Mevduata yönelen, yatırımı ikinci plana atan o kadar çok yatırımcı ve Üretici, ticaret erbabı varki. Örneğin kendi dairesini satıp mevduat yapan, fabrikasını satıp mevduat yapan, yatırım yapma yerine nakiti mevduat yapan çok kişi var. Bir sanayici olarak söylüyorum bu ekenomiye ciddi zarar veren bir durum olduğunu görmekteyiz. Paranın piyasaya çıkması gerekiyor. Böyle zor zamanlarda yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı teşfik politikalara acil geçmemiz gerekiyor.

"YERİ VE ZAMANI GELDİĞİNDE KILICIN İKİ YÜZÜNÜ KESTİRECEĞİZ"
Enflasyonu düşürmek için üretimi, ihracatı istihdamı desteklemek, iç piyasaya gelecek için önünü açmak, belirli ve risk taşımayan firmalar bankalara krediye ulaşılabilir olmaları ve faizleri kademeli şekilde düşürülmesi gerekiyor. Yüksek faiz her zaman Türkiye'nin önünde bir duvar gibidir. Kısaca biz devletiz, bazen yeri ve zamanı geldiğinde kılıcın iki yüzünü kestireceğiz. İlleriki zamanda çok daha detaylı yazacağım."

Editör: Serkan Kebecioğlu