Mali Genel Kurul’a, 26. Bölge Çankırı, Kastamonu Karabük Eczacı Odası Başkanı Ş. Şule Tüfekçi ve Yönetimi, Denetleme Kurulu ve Haysiyet Kurulu Başkan ve Üyeleri, Geçmiş dönemlerin Oda Başkanları ile çok sayıda Eczacı katıldı.
26. Bölge Çankırı, Kastamonu Karabük Eczacı Odası Ş. Şule Tüfekçi Başkanlığı’nda Yönetim Kurulunda Aytaç Korhan Özcan, Serhat Gökçe, Bilgin Katı, M. Uğur Alp ve Zeynep Çakır yer alıyor.
Divan Başkanlığını Hakkı Gültürk, Katip Üyeliklerini de Canan Çakır, Ayhan Bıyıklı ve Beste Bıyıklı’nın yaptığı Mali Genel Kurul Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından da 26. Bölge Çankırı, Kastamonu Karabük Eczacı Odası Başkanı Ş. Şule Tüfekçi ve Sekreter Aytaç Korhan Özcan’da yapmış olduğu faaliyet ve çalışmalar hakkında konuşma yaptı. Gündem Maddeleri görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi.
26. Bölge Çankırı, Kastamonu Karabük Eczacı Odası Başkanı Ş. Şule Tüfekçi yaptığı konuşmasında, “Ne yazık ki bu günlerde, bizler Diyarbakır’dan gelen masum bir evladımızın öldürülmesi haberinin acısını hala kalplerimizde yaşıyoruz. İnşallah failler yargılanacak ve hak ettikleri en ağır cezayı alacaklardır. Umarım bir daha bu tür yürekleri parçalayan haberler almaz, ülke olarak tüm yavrularımıza güvenli, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sunabiliriz.
Bu güzel ülkemiz, çocuk ve kadın cinayetlerinin olmadığı, masum insanların yoktan sebeplerle öldürülmediği, insanca ve kardeşçe yaşanabilen, gerginliklerden ve huzursuzluklardan uzak, tüm canlılara ve doğaya saygılı olunan günlere bir an önce kavuşur.
Hepimizi üzüntüye boğan bir diğer hadise ne yazık ki tüm dünyanın gözü önünde sergileniyor. Binlerce masum çocuk, kadın, yaşlı İsrail zulmüne uğruyor, Filistin insanlık tarihinin en acı katliamlarından birine sahne olmaktadır. Diliyorum ki 40.000’den fazla masum insanın ölümüne yol açan bu zulüm ve dökülen kan bir an önce son bulur ve barış yeniden tesis edilir.
Çevremizde yaşanan huzursuzluklar, gerginlikler ve savaşlar şüphesiz ki bizlere ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bundan 15 gün önce hepimiz 30 Ağustos Zafer Bayramını büyük bir coşkuyla kutladık. Özgür ve bağımsız bir ülke olmanın gururunu yaşadık. Bu vesileyle bir kez daha 30 Ağustos zaferini ve cennet vatanımızı bize armağan eden, istiklâl mücadelemizin bütün kahramanlarını, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi rahmet ve şükranla yad ediyoruz” dedi.
Sağlık sisteminin önemli bir neferi olan biz eczacılar aynı zamanda ülke ekonomisine ödediğimiz vergiler ve sağladığımız istihdam ile de önemli katkı sunmaktayız diye konuşmasını sürdüren Tüfekçi, “ Bütün ülkemizi derinden etkileyen ekonomik durgunluğun bir an önce son bulmasını diliyor, gelir dağılımındaki bozulmaların düzelmesini, iktisadi dengenin yeniden tesisini, istihdamın artışını ve refahın tüm topluma yayılmasını temenni ediyoruz.
İlacın üretilmesinden hastaya ulaştırılmasına kadar geçen her aşamada 50 bini aşkın meslektaşımızla aklın ve bilimin yolunda halkımızın en yakın sağlık danışmanı olarak çalışmaya devam ediyoruz. Üstlendiğimiz bu sorumluluk önce pandemi de sonra da yaşadığımız büyük deprem felaketinde başarı ile ifa edildiğinden beri halkımız nezdindeki saygınlığımız ve mesleki gururumuz görev doyum ve bilincimiz katlanarak artmıştır.
TÜİK verilerine göre Toplam sağlık harcamalarımızın GSYH oranı 2021 yılında %4.6 iken 2022 yılında daha da düşerek %3.7 olmuştur. 2022 Temmuz-2023 Mart ayları arasında 3 kez değişikliğe uğrayan ilaç fiyat kararnamesinde bir daha düzenleme yapılmadı. İlaç fiyatlarının hesaplanmasındaki Euro kuru da en son 25 Aralık 2023 tarihinde 17.54 TL olarak düzenlendi. Bugün Euro 37.50 TL. Enflasyonist ortamda artan maliyetler altında eziliyoruz. Kira, elektrik, doğalgaz, personel giderleri gün geçtikçe artmakta ve bizleri zor duruma sokmaktadır.
Bu durum sadece eczanelerimiz değil, ilaç yoklukları ve ilaca kısıtlı erişime, yeni nesil ilaçların ülkemize gelmemesine, geri ödemede olan ilaçlarda kısıtlamalara gidilmesine ve hastanın cebinden çıkan fiyat farkının artmasına sebep olmaktadır. Hastalarımızın ilaca erişiminin önündeki engellerin kalkması ve ilaç yokluklarının önüne geçilmesi için, eczanelerin kur dalgalanmalarından korunması için gerekli düzenlemelerin biran önce yapılması; İFK da karlılık oranlarımızın ve barem artışlarının belirli bir standarda bağlanması sağlanmalıdır.
Her zaman dile getirdiğimiz gibi eczacı karlılığını ilaç fiyatlarına tam bağımlı olmaktan kurtarmak adına eczacıya mesleki uzmanlığına bağlı olarak verdiği danışmanlık hizmeti kapsamında meslek hakkı tanınmalıdır.
Eczanelerimizde veya evde bakım hizmetleri çerçevesinde meslektaşlarımızın sunacağı ilaç kullanımı inceleme hizmeti ve kronik hastalık takibi hizmeti gibi gelişmiş eczacılık hizmetleri ile hem ilaç arzının hem de kamu kaynaklarının etkin kullanımı adına bu söylediğimiz sağlık hizmetlerinin katkısının çok önemli olacağına inanıyoruz.
Bilindiği üzere, sayısı bugün 62’yi bulan eczacılık fakültelerimizden, her sene birçok meslektaşımız mezun olmaktadır. Günümüzde fakültelerimizden yalnızca 14’ü tam akreditasyona sahiptir. 10 Temmuz’da Ankara’da Yüksek Öğretim Kurulu önünde gerçekleştirilen basın açıklamamızda, fakülte kontenjanlarının azaltılması, akredite olmayan fakültelere öğrenci alınmaması, yeni mezun meslektaşlarımız için kamuda ve ilaç sanayinde istihdamın artırılması taleplerden birkaçıydı. Yardımcı eczacı, ikinci eczacı uygulamasında eczanelerini ekonomik olarak döndürmekte zorlanan meslektaşlarımız için devlet desteği sunulmalı, kamuda görev yapan meslektaşlarımız ile emekli kamu eczacılarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve hak kayıplarının giderilmesi; sağlık ve tedavi hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan, stratejik personel olarak görev yapan kamudaki meslektaşlarımızın karşı karşıya kaldığı ayrımcılık son bulması sıklıkla dile getirmekte olduğumuz diğer problemlerimizdir” ifadelerini kullandı.
Son dönemde meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki ciddi bir artış gözlemlenmektedir diyen Başkan Tüfekçi, “ Birinci basamak sağlık danışmanı olarak hizmet veren eczacılarımızın, güvenli ortamda çalışabilmeleri için gereken tüm önlemlerin acilen alınması gerektiğini de bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
Sağlık sistemimizde vazgeçilmez öğeyiz diyorsak unutmamalıyız ki eczacılığın gelecek değeri bizim ellerimizde. Meslek içi eğitimlerle, sürekli eğitimlerle, hasta odaklı eczacılıkla sunduğumuz hizmeti daha yüksek düzeye kanıta dayalı metotla sunarak eczane uygulamalarını güçlendirmek, mesleğimizin imajını yükseltmek değerini arttırmak adına çok önemlidir.
Mesleğimizin gelecek teminatlarından biri de hiç kuşkusuz kooperatiflerimizdir. Kooperatifler yani sahibi olduğumuz ilaç dağıtım kanallarının eşitlikçi, şeffaf ve katılımcı yapıları sayesinde hem bugünümüzde hem de geleceğe güvenle bakıyoruz. Bunun bilinciyle kooperatiflerimize olan desteğimiz her daim sürmelidir.
Eczacılık ortak paydasında birlik ve beraberliğimizi güçlendirdiğimiz yarınlara hep birlikte ulaşmak umuduyla mali olağan genel kurulumuza katılımlarınız için çok teşekkür ediyorum ”dedi. (Cengiz MUHZİROĞLU)