Depresyon dünyadaki bir numaralı sağlık problemi olarak bilinir. Hatta o kadar yaygındır ki, psikiyatrik rahatsızlıkların “nezle”si de denir. Depresif duygu durumu içindeyseniz; kendinize saygınız azalır, geleceğe dair umudunuz kalmaz, keyif aldığınız hiçbir şeyi yapamaz hale gelirsiniz, vücudunuzun işleyişi aksar, isteksizleşir ve hareketsizleşirsiniz.
Depresif hissediyorsanız, bunun nedeninin başınızdan geçen olumsuz yaşam olayları olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Fakat sahip olduğunuz her olumsuz duygu, çarpıtılmış olumsuz düşüncelerin bir sonucudur. Aslında duygularımız genellikle, hayatınızda yaşanan olayların kendisinden çok olaylar hakkında nasıl düşündüğünüz ile ilgilidir. Yunan filozof Epictetus, insanların “olaylardan değil, onlar hakkındaki görüşlerinden” rahatsız olduklarını söylemişti. Ne varki depresif birçok insan olayı bu açıdan göremez.
Depresif hissettiğiniz zaman, az önce ya da o sırada aklınızdan geçen olumsuz düşünceyi belirlemeye çalışın. Bu düşünceler iyi hissetmenizin anahtarıdır. Depresif duygu durumunuzun sebebi bunlar olduğuna göre, onları değiştirmeyi öğrenirseniz eğer duygu durumunuzu da değiştirebilirsiniz.
Olumsuz duygularınız radyodan gelen parazitli müziğe benzetilebilir. Sorun, kötü hava koşulları yüzünden yayının bozulmuş olmasında değildir. Sadece frekansın tekrar ayarlanması gerekmektedir. Bu zihinsel ayarlamayı yapabildiğinizde müzik tekrar netleşecek ve depresif duygu durumunuz azalacaktır.
Depresyonun temelini oluşturan 10 bilişsel hata vardır. Bu bilişsel hatalar şu şekildedir; hep ya da hiç düşüncesi (her şeyi siyah ya da beyaz olarak görürsünüz. Eğer performansınız mükemmel değilse, kendinizi tamamen başarısız bulursunuz), aşırı genelleme (tek bir olumsuzluğu hiç bitmeyecek bir başarısızlık demekmiş gibi görürsünüz), zihinsel filtreleme (tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur onunla uğraşıp durursunuz, bir damla mürekkebin tüm şişedeki suyu bulandırması gibi), olumluyu geçersiz kılma (olumlu olayların şu ya da bu nedenlerden “sayılmaz” olmasında ısrar edersiniz), sonuçlara atlamak (vardığınız sonucu destekleyecek kesin kanıtlar olmamasına rağmen olumsuz bir değerlendirme yaparsınız), aşırı büyütme/ felaketleştirme (olayların önemini abartısınız - beceriksizliğiniz ya da başkasının başarısı gibi), duygusal kararlar (olumsuz hislerinizin aslında gerçeği yansıttığına inanırsınız “hissediyorum o halde gerçek olacak”), “-meli, -malı” düşünceleri (kendinizi meli malı’larla motive etmeye çalışırsınız), etiketleme (hatanızı tarif etmek yerine, kendinize olumsuz bir etiket yapıştırırsınız- “ben beceriksizin tekiyim”) ve kişiselleştirmedir (kendinizi, aslında başlıca sorumlusu olmadığınız olumsuz bir olayın sorumlusu olarak görürsünüz).
Bu on bilişsel çarpıtma örneği, depresif duygu durumlarınızın birçoğunun nedenidir. Bu düşünce hataları kendinizi kötü hissettiğinizde, kendinizi nasıl kandırdığınızı göstermekte oldukça değerli olacaktır. Bir terapist olarak benim görevim sizin yanılsamalarınıza müdahale etmek, bakış açınızın duygularınızı nasıl etkilediğini göstermek için aynanın diğer yüzünü görmenizi sağlamaktır. Bu nedenle terapi yolculuğu ile bilişsel hatalarınızı fark ederek duygularınızı ne kadar etkilediğini görmek, duygu ve düşüncelerinizin davranışları ne kadar etkilediğini fark etmek, bakış açınızı değiştirerek alternatif düşünceler yaratmak ve kısır döngüden çıkarak depresyondan kurtulmak mümkün. Dolayısıyla yukarıda belirttiğim düşünce hatalarının kendinizde olduğunu düşünüyorsanız ve duygu durumunuzu etkiliyorsa terapi yolculuğuna ilk adımı atarak kendinize bir şans verebilirsiniz.
Uzm.Klinik Psikolog Bengü Samut Dravor
Mert Dravor Psikoloji Kliniği