Enflasyona verdikleri büyük katkı ile madalyayı fazlasıyla hak ediyorlar! Üreticinin ürününe, tüketiciye ulaşana kadar 10 takla attıran, doymak bilmeyen, açgözlü, arsız aracılardan söz ediyorum.
On kat nedir arkadaş?
Olması gereken en fazla 2-3 kat. Gerisi hırsızlıktır.
Bak, ne diyor üretici;
"Bu yıl şeftaliyi 4 liradan, üzümü 10 liradan zor verdik. Bu fiyatlar işçi maliyetlerimizi karşılamadı.
Bizim 4 e verdiğimiz şeftaliyi markette pazarda 40 TL ye , 10 TL ye verdiğimiz üzümü 60 TL ye sattılar. Biz zarar ederken, Bu aradaki büyük fark kimin cebine giriyor?" Bu haksız kazanç değil mi? Çiftçi bu soruları soruyor. Fakat duyan yok!
Felaketin farkında mıyız? Maliyetleri karşılayamayan çiftçi üretimi bırakıyor.
Aracıların ve esnafın yüksek kar elde etme hırsının enflasyonu katladığını biliyoruz.
Üretimin tüm zorluklarını çeken çiftçi; bırakın kar etmeyi işçilik, ilaç, gübre, akaryakıt, elektrik, su gibi giderlerini bile zor karşılıyor.
"SENEYE EKMEYECEĞİM" diyen çiftçi sayımız maalesef her geçen gün artıyor.
Uzmanlar gıdada üretim eğiliminin negatife döndüğünü söylüyor. Endişe duymamızı gerektiren cok can sıkıcı veriler var.
Çiftçi sayımız ve tarım alanlarımız hızla azalıyor.
Yüksek üretim maliyetlerine rağmen ürününü istediği fiyata satamayan üreticiler isyanda.
Bu yüzden birçok üretici "seneye ekmeyeceğim" diyor.
Ülkeyi yönetenler bu büyük tehlikenin farkında mı?
Artan ülke nüfusuna rağmen her yıl hızla azalan tarım alanlarının,
Azalan çiftçi sayısının,
Azalan üretim miktarının farkına varmamış olabilirler mi?
Mümkün değil!
Peki o halde neden önlem alınmıyor?
Son 22 yılda tarım ürünleri ithalatına ödediğimiz rakam 160 milyar dolar. Bu parayı modern ve bilinçli tarım için çiftçilerimiz yararına kullansaydık bugün bu sıkıntıları yaşar mıydık?
Nedir bu ithalat hevesi?
Ülkede kendi topraklarımızda yetişen her şeyi dışarıdan alıyoruz. Neymiş? Dışarıda daha ucuzmuş. Bunu söyleyen tarım bakanı. Bu sözün üzerine sayfalar dolusu yazılır.
İthalatcıyı koruma kanunu çıkarıldı da haberimiz mi yok?
Aman aracıları, ithalatçıları mağdur etmeyin!
Çiftçi zor durumdaymış, mağdurmuş, seneye ekmeyecekmiş. Kimin umurunda?