Kim ne derse desin “Temizlik İmandan gelir” sözü artık anlamını yitirdi, kaybolup gitti, yeni terminoloji “Temizlik İnsandan Gelir”.
Tabi bu yeni sözü de sadece insan olanlar, insanca yaşayanlar, çevreye ve doğaya saygısı olanlar anlayabilirler.
Gün geçmiyor ki haberlerde veya sosyal medyada çevre kirliliği ile bir olaya rastlamayalım.
İnsanların oturup nefesleneceği arkadaşları ile muhabbet edeceği masaları bankları bile utanmadan yakarak veya kazıyarak tahrip etmeye başladık.
Piknik yaparız yediklerimiz ve içtiklerimizden arta kalan çöpleri etrafa saçar utanmadan kalkar gideriz.
Dolmuş beklerken yerlere attığımız sigara izmaritlerini hemen durağın yanı başında bulunan çöp kovasına değil yere atarız yine utanmayız.
Evimizden çıkardığımız veya toplanan çöpleri kedi köpek dağıtsın diye çöp konteynerine değil etrafına bırakırız yine utanmayız.
Yaşamımızı sürdürebilmek için doğal çevreye ihtiyacımız var, ancak insanoğlu olarak bizler ne yazık ki parçası olduğumuz doğayı sahiplenemiyor her geçen gün biraz daha kirletiyoruz.
Ortak yaşam alanlarının temiz tutulması bir vatandaşlık görevidir. Çevre temizliğinin önemi herkesin ortak sorumluluğudur.
Hep yazdım tekrar yazayım, temizlik işini yapan görevliler vardır ve şehrimizi temizlemek görevleridir ancak kirletmemek de bizim görevlerimiz arasındadır.
Temizlik işini yapanlar baban, kardeşin, akraban, komşun veya arkadaşın olabilir, ancak önce onlarda insan, insana saygın olsun ve çevreyi kirletme.
Karaçomak deresinin bir bölümünde hafta sonu çekmiş olduğum fotoğraf doğrusu hangi insan evladı bunu yapar dedirtti bana kendiniz temizlemek zorunda kalsaydınız acaba bu insafsızlığı yapar mıydınız? İnsansanız yapmazdınız ancak insan olduğunuzdan bile şüpheliyim.
Bu yazı çıktığında temizlenmiş veya yağmurlar alıp götürmüştür bu pisliği, mühim olan temizlenmesi değil mutlaka temizlenecektir ancak bu işi yapanlar dereye bu atıkları atanlar atmaya devam edeceklerdir.
Tespit edilebilir, artık bu tür çevreye zarar verenlere belirli cezalar uygulanmalıdır başka türlü bizler işin boyutunu algılayamıyoruz.
Herkesin peşine birer temizlik görevlisi koysan yine yetişemezsin bu insafsızların yaptıklarına, sonra da neden temizlenmiyor bizim sokaklar, mahalle, parklar diye basıyoruz yaygarayı. Temizliyorlar bir saat sonra bakıyorsun sanki hiç temizlenmemiş gibi yine sayemizde eski tas eski hamam.
Şimdi işi başka bir tarafa çekmek istemiyorum ancak Türkiye’nin en temiz şehri Kastamonu seçilmişti bir zamanlar, bu çevreye zarar verme, vurdumduymazlık, insana saygı, doğaya ihanet, etrafa yayılan çöpler, dışarıdan alınan göçler yüzünden mi oluyor? Herkesin kendine göre bir cevabı vardır mutlaka.
Bizler böyle değildik herkes kapısının önünü temizler böylece sokak temizlenmiş olurdu, hiç kimse olur olmaz yerlere çöplerini boca etmezdi, ara sokaklar boşaldı, kenar mahalleler ıssızlaştı, adeta ruhsuz, insafsız, saygısız bireyler olduk.
Ya bizim insanımız değişti, ya da bizim insanımızı değiştirdiler.