Gündem

Cide’den Kaz Dağlarına uzanan bir hikaye

Aslen Kastamonu Cideli olan doğa aşığı Hakan Yıldız’ın Çanakkale Kaz Dağlarına uzanan hikayesi Youtube'de yayın yapan 'Deniz Sarı' kanalı tarafından belgeselleştirildi.

Abone Ol

Aslen Kastamonu Cideli olan doğa aşığı Hakan Yıldız’ın Çanakkale Kaz Dağlarına uzanan hikayesi Youtube'de yayın yapan 'Deniz Sarı'  kanalı tarafından belgeselleştirildi.

Ailesinin çalışma hayatını nedeniyle 7 yaşında Cide’den ayrılan Hakan Yıldız (46) İstanbul’a yerleşti. 40 yıla yakın İstanbul’da oto tamir işinde çalışan Yıldız, tek hayali olan doğada yaşama isteği için aldığı kararla Kaz Dağlarına yerleşti.

TANIŞTIĞI KARAVANN GRUBU HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

Tesadüfen tanıştığı karavan grubu sayesinde hayatı değişen Hakan Yıldız, çoğu köylünün terk ederek büyükşehirlere göç ettiği Çanakkale Yenice ilçesinde Kalkım Beldesi'ne yakın Çukuroba köyüne yerleşti.

Doğaya yerleşmesinde karavan grubunun büyük etkeni olduğunu belirten Hakan Yıldız, “Tesadüfen tanıştığım karavan grubu sonrası, karavan sektörüne yöneldim. Uzun yıllar karavan tamir ve bakım işleri üzerine çalıştım. Karavan benim doğa özlemimi ateşleyen bir kıvılcım oldu.  Her hafta sonu kayıtsız şekilde kendimi doğaya atarak hayatı sürdürdüm. Ve daha sonra bunun böyle olmayacağına karar verip bir nokta koyarak kendimi doğaya atmam lazım diyerek böyle bir karar aldım” dedi.

KAZ DAĞLARINA AŞIK OLDUM

Kaz Dağlarına yerleşme sürecini anlatan Hakan Yıldız, “Ben Türkiye’nin her yerini gezdim ama Kaz Dağlarına aşık oldum” dedi.

Yıldız, “7 yaşına kadar Kastamonu Cide’deydim. İstanbul’a ben istemeyerek ailemin isteğiyle geldim. Hep doğa özlemim vardı, hep bir bahane yaratıp kaçmak istiyordum İstanbul’dan. O yüzden doğa sporlarına yöneldim. Her hafta sonu doğa ile iç içe oldum. Gerek doğa bisiklet turları gerek yüzme gibi aktivitelerle doğanın içinde oldum. İstanbul’dan ayrılmak tabi ki çok kolay olmadı. Çünkü eviniz orada, aileniz orada düzeniniz orada. Çocuklarınızın okulu arkadaş çevreleriniz her şeyiniz orada. Bunu bir anda silmek çok zor. Kademeli olarak ailemle hafta sonları kamplara giderek, çadır kampları ve karavan kampları yaparak kendimizi hazırladık. Ben 1999 yılından sonra kendimi ben İstanbul’a ait değilim dedim. Ben çalışacağım ve kendi kriterlerimi oluşturduktan sonra doğaya yerleşeceğim diye karar aldım. İlk arabamı aldıktan sonra tatillerde çadırımla beraber gezmeye başladım. Ben doğaya aşık olan birisi olarak benim için yeşil olmazsa olmazımdır. Belki deniz olmasa olur ama yeşil kesinlikle olmak zorunda. Türkiye’nin doğudan batıya hemen hemen her yerini gezdim, ben ne yapabilirim nereye yerleşebilirim diye. Ve Kaz Dağlarına geldiğimde buraya aşık oldum. Ve dedim ki benim özlem duyduğum yer kesinlikle burası ve ben burada yaşamalıyım.”

SANKİ BURADA DOĞMUŞUM GİBİ HİSSEDİYORUM

Yerleştiği Çukuroba köyünün az nüfusu olduğunu belirten Hakan Yıldız, “İnsanlar o kadar dürüstler ki, sanki ben burada doğmuşum gibi davranıyorlar.”

Yıldız, “Ben buraya yerleşeli 5 ay oldu. Ama sanki uzun yıllardır burada yaşıyorum gibi hissediyorum. Bunun sebebi doğanın yanı sıra burada yaşayan insanlardır. Burada insanların iyimser tutumu ile sanki çocukluğum burada geçmiş gibi. Komşuluk, alışveriş, ikramlar sanki ben burada doğmuşum, insanlar o kadar samimi ve iyiler ki bana sanki burada doğmuş biri gibi davranıyorlar. Burada ki insan faktörü çok etkili oldu. Burada kendinizi güvende ve emniyette hissediyorsunuz çünkü insanları çok dürüstler. Burası ayrıca benim çocukluğumun geçtiği Kastamonu Cide’ye de çok benziyor. Orada Küre Milli Parkları içinde yaşamıştık, burada ise Kaz Dağları Milli Parkları içinde yaşıyoruz” sözlerine yer verdi.

ARICILIK YAPARAK GEÇİMİNİ SAĞLIYOR

Çok az insanın yaşadığı Kaz Dağlarında ki Çukuroba köyünden yer alıp yerleşen Yıldız, burada evini de inşa etti.

Yerleştiği köyde doğa ile iç içe yaşayan Hakan Yıldız, burada arıcılık yaparak geçimini sağladığını belirtti.

Yıldız, “Dedem arıcıydı ve benim çocukluğum arıların içinde geçti. Ben İstanbul’a geldikten sonra her yaz Cide’ye gelip dedemin arı bakım işlerine yardım ederdim. Arıcılığı o zamanlar sevmiştim ve içimde bir uhde kaldı arıcılık. Arıcı arkadaşlarım var hem dedemden gördüklerim hem de arıcı arkadaşlarımdan eğitimler aldım. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığının düzenlediği arıcılık kursuna yazıldım ve sertifikamı aldım. Sertifikamı aldıktan sonra ilk arılarımı Eşme’den aldım. Aldığım 4 kovan arıyı Ağva’nın bir köyüne yerleştirdim ve her hafta sonu 65 km yol gidip gelerek arılara baktım. Bu 4 yıl böyle sürdü. Her Pazar günü rutinim arılara bakmaktı, aslında arı bahaneydi her gittiğimde doğaya ve yeşile gidiyordum. Ve arıcılık bulaşıcıdır derlerdi, arıcılığa başlayınca bunun ne kadar doğru olduğunu öğrendim. Arıya bakan insan ondan ayrılamıyor, arı ile yatıp arı ile kalkıyorum diyebilirim. Daha önce arıcılığı hobi amaçlı yapıyordum burada arıcılık geçim kaynağım oldu. Arılarımla iki hasat yaptım. Ürettiğim ballar çok talep gördü, arıcılık geçiminizi sağlayacak kadar gelir getiren bir meslekmiş bunu öğrenmiş oldum. Kestane balı ve meşe balı ürettim şimdiye kadar, burası ayrıca çam balı içinde uygun bir bölge” ifadelerinde bulundu.

KÖYDE HAYAT VAR

Şehir ve köy hayatını kıyaslayan Hakan Yıldız,  “Çok tuhaf bir ilişki var. Köyde yaşayanlar şehre gitmek istiyor, şehirdeki insanlarda köye dönmek istiyor. Ben şehirde de köyde de yaşadım. Büyükşehir gerçekten zor, ekonomik olarak zor, insan kalabalığı, araba gürültüsü, alt ve üst katta komşunun gürültüsü, belli yaştan sonra batar hale geliyor insana. Kırsal para kazanma için gelenlere burada para kazanma imkanı da var. Türkiye’de kırsalın yer yerinde iş gücüne ihtiyaç var. Köyle boşalmış, tarım arazileri atıl kalmış. Çalışmak ve üretme imkanı var. Geçinmek şehirden daha kolay. Herkese tavsiyemdir köylerine gelsinler ve üretsinler” dedi.

HUZUR TOPRAKTAYMIŞ

Yerleştiği Çukuroba köyünde çok mutlu olduğunu söyleyen Yıldız, “Burada gerçekten huzurlu ve mutluyuz. Burada bizim gün, saat ve tarih kavramımız yok. Hava aydınlanıyor güne başlıyor, hava kararıyor gün bitiyor bizim için. Bana bugün günlerden ne diye sorarsanız size cevap vermeye zorlanabilirim. Ben daha önce ilaç kullanıyordum burada ilaç kullanmayı bıraktım. Huzur mu? Huzur gerçekten buradaymış toprakta, ayaklarımızın altındaymış” diye konuştu.

HAKAN YILDIZ'IN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN YIKLAYINIZ