Gerçekleştirilen yürüyüşe, CHP Kastamonu Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak, CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin ve Milletvekili adayları, Hasan Baltacı, Kadir Yalçın, Ziver Kaplan ile partililer katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan konuşmada şu ifadelere yer verildi:
İLKE KARABACAK:
“15 Mayıs sabahı şafak tatlı bir gülümsemeyle doğacak, yeter ki birbirimizi sevmeyi bırakmayalım. Umutla, inançla, kararlılıkla, Cumhuriyet’in ikinci 100.yılına yaraşır bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.”
HİKMET ERBİLGİN:
“Konuşmama başlamadan önce bir yoklama alalım. Ali İsmail Korkmaz'ın arkadaşları burada mı? Burada. Sinan Ateş'in arkadaşları burada mı? Madem faciasında kaybettiğimiz
işçilerimizin eşleri, arkadaşları burada mı? Bozkurt'ta sel felaketinde kaybettiğimiz canlarımızın arkadaşları burada mı? Maraş'ta, Hatay'da, Adıyaman'da, Malatya'da kaybettiğimiz canlarımızın yoldaşları burada mı? Seksen beş yaşında mahkeme koridorlarında süründürdüğümüz Metin Akpınar'ın, arkadaşları burada mı? Değerli canlar, kıymetli Kastamonulular. Kılıçdaroğlu'nun dostları burada mı?
Bu, bu buluşta tamamlandıktan sonra Kastamonu'nun dört bir yanına haber salın. Cumhuriyet Halk Partisi çirkinlikle değil, güzellikle yönetmeye geliyor deyin. Kastamonulu dört bir yanında habercimiz olun. Cumhuriyet Halk Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu kötülükle değil, iyilikle, yönetmeye geliyor deyin. Kemal Kılıçdaroğlu yalanla değil, gerçekle, gerçekle yönetmeye geliyor deyin.
Bu meydanı dolduran gençler, hepinizi seviyorum. Bu meydanı dolduran kadınlar, hepinizi seviyorum. Bu meydanı dolduran Kastamonulular hepinizi seviyorum. Iki gecedir, Kastamonu'nun dört bir tarafında, kaldırımlarda, arabalarda bölücü içerikli broşürler yaptılar. Arkadaşlar, arkadaşlar biz sevgiyle yönetmeye geliyoruz. Biz barışla yönetmeye geliyoruz. Onlara lafımızı söyleyeceğiz
Sevgiyle insanları kucaklamaya geliyoruz. Kastamonu'nun dört bir yanında, Öcalan'ın resimlerinin yanına Kılıçdaroğlu'nun resimlerini koydular. Sevgi kuşağına engel olabilirler mi? Hayır. Bu milletin bir araya gelmesine engel olabildiler mi? Hayır. Öyleyse hepimiz sevgiyle birbirimize sarılacağız.
Bütün ilçelerde söyledim, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olmasını istemeyen beş odak var arkadaşlar.
Bir Devlet Bahçeli'nin talimatıyla cezaevlerinden salınan mafyalar. İki, bu ülkeyi korkutmaya çalışan sanatçılar. Üç; Militanlar bu ülkede Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasını istemiyor. Gözünü bu ülkenin geleceğinde kapatmış önce kendi liderinin dediğini duyanlar, militanlar, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olmasını istemiyor. Başka kim? Beşli çeteler, beşli çeteler.
Kim bu memleketin arsasına çöküyorsa, kim bu ülkenin yeraltı, yer üstü kaynaklarına çökmüşse işte onlar beşli çeteler, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasın istemiyor.
Başka kim?
Gaffar Okan'ın katilleri. Domuz Bağcılar. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı olmasını istemiyor.
Kampanya boyunca bizlere teröristlerle yan yana diyenler aslında o beşli yapının sözcüleridir. Biz sevginin sözcüleriyiz, biz kucaklaşmanın sözcüleriyiz. İktidar, bu toplumu hep kutuplaştırmaya çalıştı. Yarın sandıklara gittiğinizde iki şeyi tercih edeceksiniz: Ya milletine gönül bağıyla, sevgi bağıyla bağlı olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu tercih edeceksiniz ya da millete domuz bağıyla bağlı olanları tercih edeceksiniz.
Biz Kemal Kılıçdaroğlu diyoruz.”
ZİVER KAPLAN:
Sevgili Kastamonulular, hepimizin bildiği gibi siyasetin kirli ve nefret dolu dilini son yıllarda iktidar tarafından özellikle de bu seçimlerde, meydanlarda sık sık duyar olduk. Ötekileştiren, ayrıştıran, kutuplaştıran bu çirkin söylemler ile aynı çatı altında yaşayanları, aynı kahveye gidenleri, aynı iş yerinde çalışanları birbirine düşman ettiler Oysa biz iktidardan, sevgiden, barıştan, hoşgörüden, kardeşlikten yana, daha yaşanır, daha adil bir Türkiye istiyoruz. Ama maalesef bunlar asılsız iftiralarla birlikte kendi yarattıkları pahalılık ve ekonomik sıkıntının, mutfağımızdaki yangının, halkın nasıl fakirleştiğinin ülkemizin nasıl yağmalandığının bilinmesini istemiyorlar. Kendi aileleri bir avuç çıkar grubu ve yandaşları lüks ve şatafat içerisinde yaşarken halkımız gün geçtikçe fakirleşiyor. Kendi çocukları yurt dışında açtıkları özel üniversitelere
Sınavsız girip lüks arabalarla gezerken bin bir zorlukla okuttuğumuz çocuklarımızı mülakatlarda eleyerek geleceklerini karartıyorlar. Seçime bir gün kaldı. Inşallah tüm haksızlıklara, adam kayırmalara, bu harami düzene sandıkta son vereceğiz.
Ne trafoya kedi girecek ne de atı alan Üsküdar'ı geçecek. Bir atasözü vardır: Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan sonra sana dönüp ahlak dersi verir. Halkın umutlarını, ekmeğini nasıl çaldıklarını, gençlerin hayallerini nasıl çaldıklarını unutturmayacağız.
KADİR YALÇIN:
"Sevgili hemşehrilerim bu zalim düzeni göndermeye bir günümüz kaldı. Bir gün daha tahammül edeceğiz. Yarın bunları gönderiyoruz Allah'ın izniyle. Bizim milletimize sözümüz var. 14 Mayıs'tan sonra adaleti getireceğiz. Kardeşliği getireceğiz, sevgiyi getireceğiz, hoşgörüyü getireceğiz.
Kötülüğü göndermek için iyilerin bir arada olması lazım. Hep beraber olalım. Bir araya gelelim. Iyiliği kazandıralım. Birleşerek kazanacağız. Biz bu toprakları seviyoruz. Biz sizleri seviyoruz. Biz size hizmet etmek istiyoruz. 14 Mayıs'tan sonra Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığında güzel bir Türkiye'ye uyanıp baharları getireceğiz bu memlekete. Haydi Kastamonu diyoruz. Bir olalım, beraber olalım. Kazanalım."
HASAN BALTACI:
"Bu ülke, bu topraklar bizim vatanımız, bizim yurdumuz, bizim yuvamız, bizim evimiz. Bu ülke hiç kimsenin şirketi değildir. Bu ülkenin yurttaşları, hiç kimsenin şirketinin çalışanları değildir. Bu ülkenin yurttaşları hiç kimsenin şirketinin müşterileri değildir. Bu ülke yolunu bulanların ülkesi değildir. Bu ülke gemisini gezdirenlerin ülkesi değildir. 14'ünden sonra bu ülke yeniden 85 milyonun ülkesi olacak. Size söz veriyorum: yeniden 85 milyonun ülkesi olacağız.
Yarın milletin iradesine sahip çıkacağız. Biz hala milletin iradesine inanıyoruz. Biz seçime inanıyoruz. Biz demokrasiye inanıyoruz ve yarın bunu başaracağımıza inanıyoruz. Yeni bir yüzyılı inşa edeceğiz. Cumhuriyetin yüzyılını, ikinci yüzyılını iyilik üzerine, güzellik üzerine, adalet üzerine inşa edeceğiz. Bu ülkede kadınların ve çocukların özgür ve güvende yaşadığı bir ülkeyi inşa edeceğiz. Emeğin ucuz, ekmeğin pahalı olduğu bir düzene son vereceğiz. Emeğin değerli, ekmeğin eşit bölüşüldüğü bir ülkede illaki yaşayacağız. Ve bunu yarın yapacağız. Ve bunu yarın yapmaya başlayacağız. Bir iktidar kuracağız. Kuracağımız iktidarı yalan üzerine, iftira üzerine, yolsuzluk üzerine, baskı üzerine kurmayacağız. Biz iktidarımızı yürekler üzerine kuracağız. Gönüllerin üzerine kuracağız. Ve bu ülke hak ettiğini alacak. Kastamonu hak ettiğini alacak. Arkadaşlar hepimiz hakettiğimizi alacağız. Iyi ki varsınız."
